29 Aralık 2009 Salı

BÜYÜK TAARUZ VE BAŞKOMUTANLIK MEYDAN SAVAŞI

BÜYÜK TAARUZ VE BAŞKOMUTANLIK MEYDAN SAVAŞI

· Sakarya zaferinin ardından TBMM hükümeti orduyu taarruz için hazırlamaya başladı.

    İtilaf devletlerinden 26 Mart 1922 de yeni bir öneri geldi. Bu öneride Londra konferansında olduğu gibi Sevr'in koşullarının biraz değiştirilmesinden ibaretti. Türkiye bu şartları kabul etmedi.bağımsızlık için savaşa devam edilmesinin temel amacı, kesin zaferin kazanılmak istenmesidir. 20 Temmuz 1922 de Mustafa Kemal TBMM de müdafaa-i hukuk grubunu kurdu. Mustafa Kemal böyle bir grubun son Osmanlı mebusan meclisinde kurulmasını istemiş, ancak bu gerçekleşmemişti. Yunanlılar afyon, Kütahya ve eski şehirde kuvvetli savunma hatları kurdular. İngilizler yunanlıların kurmuş oldukları bu savunma hatlarının aşılamayacağı propagandasını yapmakta idiler. Gerçek barışın ancak kesin bir zaferle elde edilebileceğini bilen Mustafa Kemal ak şehirdeki cephe karargahında komutanlarla toplanarak taarruzun 26 Ağustos 1922 de başlatılması kararını aldı. 26 Ağustos 1071 Selçuklu sultanı Alparslan Bizans imparatoru Romen di ojen Malazgirt'te yenip ve Anadolu'nun kapılarını Türklere açmıştı. Düşmana karşı ilk taarruz afyonda koca tepede başlatıldı. 30 Ağustos da Dumlupınar'da yapılan savaşı bizzat Mustafa Kemal yönetti. İsmet paşa bu savaşa başkumandan savaşı isimi vermiştir. 1 Eylül 1922 de Mustafa Kemal ordularına “ilk hedefiniz Akdeniz'dir ileri emrini verdi.” 2 Eylül 1922 de yunan başkomutanı triko pus uşakta çok sayıda yunan komutanı ve askeri ile birlikte esir alındı. 2 Eylül 1922 de yunanlılar itilaf devletleri aracılığıyla mütareke teklifinde bulundular. Ancak Mustafa Kemal tam Anadolu'nun kurtarılıp kesin zafer elde etme kararında olduğundan bu isteği kabul etmedi. 9 Eylülde birliklerimiz İzmir'e girdi. 10 Eylülde bursa kurtarıldı. 18 Eylülde Anadolu'da yunan askeri kalmadı. Yunan birlikleri geri çekilirken batı Anadolu'da ki yerli Rumlarda beraberinde bölgeyi terk etmiştir. Bunun sebebi yakıp yıktıkları köy, kasaba ve şehirler ile Türk halkına yaptıkları katliamların hesabını verme korkusu idi.

Sonuçları
    yunan ordusu yenilmiş ve batı Anadolu yunan işgalinden kurtulmuştur. Büyük taarruz ve başkumandan meydan muharebesi ile Anadolu'nun ebediyen Türk yurdu olduğu ispat edilmiş. Türk milli mücadelesinin askeri safhası da tamamlanmıştır. İngiltere’nin Anadolu'yu işgal planı gerçekleşmemiştir. Dünyanın mazlum milletlerinin kurtuluşuna ümit ışığı olmuştur. Türk ordusu Çanakkale ve Kocaeli üzerine yürüme emri aldı. Bu durum İngiltere'yi hareket geçirdi. İngiltere’nin sömürgelerden asker toplama teşebbüsü ve Fransa ile İtalya'yı Türklere karşı savaşa daveti olumlu karşılık görmedi. İkinci bir Çanakkale hezimeti yaşamak istemeyen İngiltere sonunda barışa karar verdi. İstanbul’daki Fransız yüksek komiseri general pelle ve Fransız temsilcisi Frenklin bouillon İzmir'e gelerek Mustafa Kemal ile görüştü. Bu görüşmelere de Mustafa Kemal Edirne'yi düşman elinde görmeye tahammülü olmadığını tarafsız bir bölge tanımadıklarını belirtti. Bu sırada Sovyet Rusya da boğazların Türklerin hakkı olduğunu bildirmiştir. İtilaf devletleri Paris'te yaptıkları toplantıda doğu Trakya'nın Türklere verilmesini kabul ettiler. Mudanya ve İzmit'te bir konferans toplanmasını istediler. Bunun üzerine 28 Eylülde askeri harekat durduruldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder