29 Eylül 2007 Cumartesi

Buda’nın Serçe Parmağı (Viktor PELEVIN)



Yayınevi : Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Dizisi : Edebiyat Dizisi
Yazarı : Viktor PELEVIN
1918 yılında bir gün Moskova sokaklarını arşınlayan şair Pyotr Boşkov, beklenmedik olaylar sonucu kendini Çapayev’in siyasi komiseri olarak bir trende cepheye giderken bulur. Bundan sonra aksilikler bir türlü peşini bırakmaz, durum gittikçe kötüleşir, ancak Çapayev’in gizli bir silahı vardır…

Yeni Rus edebiyatının büyük ustası Pelevin bu romanında, iç savaşta ölen ve sonradan Rus folkloruna mal olan Çapayev’i konu alıyor ancak onunla sınırlı kalmıyor; Pelevin kıvrak üslubu ve ironik yaklaşımıyla yeni Rusya’nın içine düştüğü boşluğu tüm çıplaklığı ve komikliğiyle gözler önüne seriyor.



Hafıza Teknikleriyle İngilizce (Melik Duyar)



Hafıza Teknikleriyle İngilizce
Melik Duyar
e-kitap
Kitabı hiç atlamadan takip ederseniz hem teknikleri tanıyacak, hem yeni kelimeler öğrenecek hem de bu tekniklerin başarısını bizzat kendiniz üzerinde test etmiş olacaksınız.




İstediğiniz Kişiye 8 Dakikada Nasıl Evet Dedirtirsiniz?-Kevin HOGAN



İstediğiniz Kişiye 8 Dakikada Nasıl Evet Dedirtirsiniz?
Yayınevi : Yakamoz Yayıncılık
Yazarı : Kevin HOGAN

e-kitap
Hazır Olun!Düşünme biçiminizi, iş hayatınızı, aileniz ve dostlarınızla iletişim kurma yönteminizi, yani hayatınızı değiştirecek bir kitapla karşı karşıyasınız.Satış görevlilerinin, pazarlama uzmanlarının ve geçimini çevresindekileri ikna ederek sağlayanların, en yeni ve en etkili teknikleri bilmemelerinin mazereti olamaz. Etkileme sanatının duayeni Kevin Hogan, bu teknikleri kullanarak herhangi bir kişiye en fazla 8 dakika içerisinde “evet” dedirtmenizin yöntemlerini ve şimdiye dek duymadığınız etkileme sanatına ait sırlarını sizinle bu kitapta paylaştı!…
Heyecanlanın. Daha önce böyle bir şey okumadınız. Tadını çıkarın; eğlenceli olacak!



23 Eylül 2007 Pazar

David Furlong-Piramitler Gerçegi



Bir harita mühendisi olan David Furlong, İngiltere Marlborough Downs’da birtakım geometrik yeryüzü şekillerine rastladığını farkederek 20 yıldan uzun sürecek ve bu sırada kendisini gizemli Mısır Piramitleri’ne ve firavunların dünyasına sürükleyecek bilimsel bir araştırmaya başladı. Sonrasında yüzlercesini daha karşısına çıkaracak üç önemli soruyu cevaplamak zorundaydı:

1. Antik insanlar Marlborough Downs’daki yeryüzü şekillerini oluşturacak gözlem teknolojisi ve bilgisine sahipler miydi?

2. Marlborough Downs’taki yeryüzü şekillerinin Mısır Piramitleri ile nasıl bir bağlantısı vardı?

3. Mısır Piramitleri inanıldığı gibi firavunların mezarları mıydı, yoksa farklı bir amaç için mi kullanılıyordu? Furlong’un araştırması kısa bir süre sonra Antik Dünya’ya doğru zaman içinde bir maceraya dönüşecekti…



21 Eylül 2007 Cuma

Şu Üniversitelilerin Haline Bak

afGazi Üniversitesi, üniversite öğrencilerinin profilini çıkartmak için yaptığı geniş araştırmada çarpıcı sonuçlara ulaştı.

Gazi Üniversitesi Öğrenci Danışma Merkezi’nin 34 bin öğrenci ile yaptığı görüşme sonucunda aşağıdaki sonuçlar ortaya çıktı;- Öğrencilerin %63.66’lık kısmı kent kökenli %36.34’lük kısmı ise taşra kökenli. Üniversiteye kayıt yaptıran öğrenciler arasında yapılan cinsiyet araştırmasında, kız öğrenciler batı'dan erkek öğrenciler doğu'dan geliyor.- Öğrenciler eğitim durumu düşük ebeveynlere sahipler. Özellikle anne-baba eğitim durumları ilköğretim düzeyinde olduğu görülüyor.Baba eğitim düzeyi %31.57 iken ilkokul mezuniyet oranı anne eğitim düzeyi ise %47.33. Öğrenci ebeveynlerinin eğitim durumlarında görülen bu durum, genel öğrenci profilinin toplumun daha çok alt tabakasını, bir ölçüde de orta tabakasını oluşturan nüfus kesitiyle kesiştiği ortaya çıkıyor.

ÖĞRENCİLERİN YARISINDAN FAZLASI 300 YTL VE ALTINDA HARÇLIKLA GEÇİNİYOR- Gazi Üniversitesi’nde eğitim gören öğrencilerin aile aylı gelirlerinin %30.40 700-1000 YTL ve %28.29 450-700 YTL arasında değişiyor. - Üniversite öğrencilerinin %90’lık bölümünün herhangi bir işte çalışmadığı, gelirlerini ailelerinden ve burslardan karşılıyor. - Ağırlıklı olarak düşük eğitim düzeyli ve kır kökenli ailelerden gelen gençlerin, yüksek eğitim düzeyli ve kentli ailelerden gelen gençlere göre yönlendirilmelere çok daha açık olduğu görülüyor. Öğrencilerin geldikleri ortam sebebiyle de yeni ortama ayak uydurabilmek için çevresindekileri taklit ettikleri, çevresinden esinlenerek etki altında kaldıkları görülüyor.- Öğrencilerin elde ettikleri gelir aileleri ile paralellik gösteriyor. Orta ve alt gelir guruplarından gelen öğrenciler, ailelerin kendilerine ayırdıkları bütçe çerçevesinde üniversite yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Öğrencilerin; aileleri gibi harcamalarını kısıtlı yaptıkları, ancak sınırlı yaşamın öğrencileri mutsuz etmediği görülüyor. Üstelik öğrenciler arasında gençlerin çoğu zaman içinde bulundukları zorlukları dışa vurmayı onursuzluk olarak algıladıkları, dolayısıyla da hoşnutsuzluklarını belirtmedikleri görülüyor.
EN POPÜLER KİTLE İLETİŞİM ARACI TELEVİZYON/_newsimages/4121116.jpg

- Öğrenciler arasında en popüler kitle iletişim aracı televizyon. Televizyondan sonra radyo ikinci sırada yer alıyor. Üniversite öğrencilerinin gazete okuma alışkanlığı ise %93. Öğrencilerin tercih ettikleri televizyon programları arasında haber ve tartışma programları ilk sırada yer alıyor. Televizyonda sinema ikinci, yerli diziler ise üçüncü sırada yer alıyor. - Öğrencilerin %24.94 lük oranı sinemaya hiç gitmiyor. Ayda bir gidenlerin oranı ise %37.22. Özellikle tiyatro, opera ve baleye gitme oranı ise neredeyse yok gibi. Öğrencilerin %72’si bu tür kültürel aktivitelere hiç katılmıyor. - Son yıllarda kullanımı oldukça yaygınlaşan internete erişim olanağında ekonomik etkenlerle orantılı olarak değişkenlik gösteriyor. Harçlığı belirli düzeyde kalan öğrenciler internete yeteri kadar para ayıramadığından internet öğrenciler arasında ancak temel ihtiyaçlar çerçevesinde kullanılıyor.

ÖĞRENCİLERİN %38.43'NÜN BABASI EMEKLİ %75.2’SİNİN ANNESİ EV HANIMI - Bir çok öğrencinin annesinin ev hanımı olduğu, bu sebeple kamusal yaşamdan uzak kalmaları sebebiyle toplumdaki sosyal, kültürel ve sanatsal etkinliklere ya hiç katılmadıkları ya da sınırlı düzeyde katıldıkları görülüyor. Annelerin toplumsal ve kültürel alandaki bu edilgen durumları ve kamusal alandan uzak kalışları onlar tarafından yetiştirilen öğrencilerin de üzerinde olumsuz etki yaptığı görülüyor. Öğrencilerin kitap okuma alışkanlıklarından, sinema, tiyatro gibi sanatsal etkinliklere katılımlarında, tercih ettikleri müzik türlerinde vs. pek çok sosyo-kültürel etkinlik alanında istenmeyen etkileri olduğu görülüyor. - Gazi Üniversitesi’nde öğrenim gören öğrencilerin ağırlıklı olarak Türkiye’nin Orta Anadolu, Doğu Anadolu, Karadeniz ve İç BatıAnadolu bölgelerinden geldikleri ve daha çok kır kökenli oldukları saptanmış.- Üniversitede öğrenim gören ve gelir düzeyi düşük öğrencilerin daha çok Türkiye’nin doğu illerinde, yüksek gelirden gelen öğrencilerin ise Akdeniz, Trakya ve Orta Karadeniz bölgelerinde yaşadıkları belirlenmiştir.

REKTÖR YAMAÇ : BU ÇOCUKLARI İYİ YERLERE GETİRMEK ZORUNDAYIZ
Yapılan araştırma üzerine bir açıklama yapan Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kadri Yamaç, araştırmanın çarpıcı sonuçlar çıkardığının altını çizerek “görüyoruz ki üniversite öğrencilerimizin yarıdan fazlası düşük gelirli ailelerin çocukları. Buna göre harçlık düzeyleri de düşük. Üniversite yönetimi olarak bu bilinçten hareketle biz öğrencilerimize çeşitli imkanlar sağlıyoruz. Kendi bünyemizde oluşturduğumuz spor merkezleri, sosyal ve kültürel alanlarla öğrencilerine etkin sosyo-kültürel ortamlar oluşturmaya çalışıyoruz. Ayrıca Gazi Üniversitesi olarak öğrencilerimize aralarında hiçbir ayrım yapmaksızın çeşitli biçimlerde burs sağlamak, ücret karşılığı olarak üniversitenin çeşitli birimlerinde yarı zamanlı çalıştırarak harçlıklarını çıkarmalarına katkıda bulunmak gibi çabaları da her geçen gün artırarak sürdürmekteyiz” dedi. Ülke geleceği için bu öğrencileri iyi yerlere getirmek mecburiyetinde hissettiklerine ve bunun için de devlet üniversitelerinin önemli yere sahip olduğuna dikkat çeken Yamaç, “Biliyoruz ki bunlar bizim çocuklarımız, bizim gençlerimiz ve onlarla biçimlenecek gelecek her birimizin geleceği, bu toplumun geleceği, bu ülkenin yarınlarıdır. Onları biz nasıl ve hangi olanaklarla biçimlendirirsek onlar da bizim geleceğimizi öyle biçimlendirirler. Geleceğe güvenle bakmak için öncelikle onların bugünlerini güven altına almamız gerekiyor. Eğer biz bunu yapmazsak, üniversite olarak, bu sorumluluğu üstlenmezsek buna istekli ve meraklı çevreler onları sahiplenir ve kendi amaçları doğrultusunda kullanabilirler. Gençlerimizi aydınlık yarınlara güvenle taşımak için her açıdan onlara sahip çıkmamız bir zorunluluktur” diyerek sözlerini noktaladı.

http://www.hurriyet.com.tr/

Kanatlar-Dean.R.KOONTZ


Kanatlar(Dean R. KOONTZ)
Yayınevi: Altın Kitaplar
Bir kadın medyum olan kahramanımız Mary Bergen kendi ölümüyle ilgili cinayet öngörüleri görmeye başlar. Korkutucu tehdit üstelik kendine yakın birisinden gelmektedir. Ama kimdir bu tehlikeli dost kaynak? Mary’den ne istemektedir?
Mary, esrarı çözmek için geçmişle yüzleşmek zorundadır. Geçmişteki tehdit bugüne uzanmaktadır.


Bu konuya Yorum Gönder

İNDİR

Destanlar (Afşar TİMUÇİN)





Afşar Timuçin'den Destansı şiirler(lit)





Bu konuya Yorum Gönder

İNDİR

15 Eylül 2007 Cumartesi

Yes Yerine Orrayt Demek Caiz Midir Hocam? (Metin UCA)




“Yes Yerine Orrayt Demek Caiz Midir” tablet 1 mg(Tansiyon düşürücü, gülümsetmeli Metin Uca konsantresi )FormülüHer bir “yes yerine orrayt demek caiz midir?” Türkiye halleri tableti, bir nebze eleştiri, bir çimdik hiciv, bir hayli politik güldürüden oluşur. Üründe domuz yağı, yalar madde ve yapay tatlandırıcı yoktur. Domuzlar üzerinde etkin olamayan gülmece ağırlıklı konsantredir.Farmakolojik Özellikleri“Yes Yerine Orrayt Demek Caiz Midir Hocam?” tablet, Türkiye’de medya gücünün hiçbir şey anlatarak insanlara sunduğu pembe tabloların yarattığı boşluk ve geçici salaklık durumları …

Bu konuya Yorum Gönder

Michel de MONTAIGNE-Denemeler




Yayınevi : Cem Yayınevi
Dizisi : Dünya Klasikleri Dizisi
Yazarı : Michel de MONTAIGNE
Cem Yayınevi, Sabahattin Eyuboğlu’nun güzel Türkçe’siyle dilimize kazandırdığı “Denemeler”in yeni basımını kıvançla sunar. Bu seçmeler için Sabahattin Eyuboğlu ilk basımın önsözünde, “Montaigne’den yapılacak her seçme, ister istemez, eksik ve keyfi olacaktır… Montaigne’in bahçesinde bir hayli dolaştım yeniden. Neden derlemediğime şaştığım ne yapraklar buldum ve bir kez daha anladım ki insan gibi tükenmez bir maden bu Denemeler.” Böylece ilk basımlara göre bir misli fazlasıyla 130′u aşkın denemenin yer aldığı bu eşsiz yapıtın yeni basımını sunuyoruz.

Bu konuya Yorum Gönder

İNDİR

Selcuk Erdem-321 Karikatur

İNDİR

Cem Yılmaz Karikatürler (djvu)




Cem Yılmaz Karikatürleri djvu formatındadır.Dökümanı açmak için djvu programını burdan indirebilirsiniz.







Bu konuya Yorum Gönder

İNDİR

Potoshop cs2 Kullanım Kılavuzu (pdf)




Photoshop başlıkları ve butonları ile kullanımı menüdeki bölümlerin ne işe yaradıgı, anlamları kısacası photoshop dünyasına adımınıza yardımcı olucak bir kaynak.






Bu konuya Yorum Gönder

İNDİR

14 Eylül 2007 Cuma

PC-NET Eylül Sayısı 2007 (PDF)








Son günlerde CHİP ile PC-NET birleşmesinden bahsediliyor.Her ne kadar dogrulugu varsada bu birleşim bilgisayar ve teknolloji yayılımında dönüm noktası olabilir.İki dergi piyasada rekabet içinde.Bu ne zaman olur zaman gösterecek ama biz dergilrimizi okumaya devam edelim....









9 Eylül 2007 Pazar

Leyleklerin Uçusu-Jean-Christophe GRANGÉ




Leyleklerin Uçuşu
Yayınevi : Doğan Kitapçılık
Dizisi : Kırmızı Siyah Dizisi
Yazarı : Jean-Christophe GRANGÉ
Göçmen kuşlardır leylekler. Her bahar Avrupa’ya gelir, yaz sonunda tekrar Afrika’ya doğru yola çıkarlar. Ama bu yıl geri dönmeyecekler.. Louis Antioche’un kayıp leyleklerin sırrını çözmek için çıktığı yolculuk kısa sürede kabusa dönüşür. Parçalanmış cesetler, nereden çıktığı belli olmayan katiller… Arayışı onu, Bulgaristan’daki Çingene mahallerinden işgal altındaki toprakların güneşte kavrulan kibutzlarına, Orta Afrika Cumhuriyeti’nin balta girmemiş ormanlarından Kalküta’nın araka sokaklarına kadar götürecektir. Hatta cehenneme kadar..Sınır tanımayan bir hayal gücü, kusursuz bir kurgu, tüyler ürpertici şiddet sahneleri, nefes nefese bir gerilim. Jean-Christophe Grange’yi bu tarzın zirvesine çıkaran, Kızıl Nehirler’i dünya çapında bir başarıya ulaştıran bu nitelikler, Leyleklerin Uçuşu’nda da var.Korkutucu bir yolculuk, şaşırtıcı bir kitap!“Kızıl Nehirler ve Taş Meclisi’ni okudum. İnanıyorumki biz polisiye roman yazarları çok sağlam, sıkı, sarkmayan, soluk soluğa okunan bir kurguyla, edebiyatın temel işlevi olan insan benliğine yolculuğu gerçekleştirebiliriz.”Ahmet Ümit

Bu konuya Yorum Gönder

SENARİST:
Jean-Christophe GRANGÉ'nin en çok sevdigim kitabı. Bu kitabı okurken bağlanacaksınız bir an önce bitirmek isteyeceksiniz.


İNDİR

Taş Meclisi-Jean-Christophe GRANGÉ




Yayınevi : Doğan Kitapçılık
Dizisi : Dünya Edebiyatı Dizisi
Yazarı : Jean-Christophe GRANGÉ
Jean Chirstophe Grange, “Kızıl Nehirler”in ardından “Taş Meclisi”yle yine sahnede. Gerçekten şaşırtıcı bir hayal gücü…Dayanılmaz bir gerilim… Fiziksel ve psikolojik şiddek… Parapsikoloji.. Şamanizm..Telapatiyle gerçekleştirilen bir trafik kazası.. Esrarengiz akapunkturcu… Türk ve Moğol şamanlarının mirasçıları arasındaki savaş… Mucizevi tedaviler, ani ölümler… Bilimsel referansları, polisiye vakaları ve parapsikolojik olguları etkileyici bir psikolojik atmosfer içinde birleşen bir hikaye. Eski Sovyetler Birliği’nin gömülmüş sırları, nükleer füzyon, Mayıs 68′in hala varlığını sürdüren derin izleri, peş peşe bulunan ipuçları. Kurbanların cellat, kahramanların hep kötü olduğu fantastik bir gerilim…..



SENARİST:
Jean Christophe Grange kitaplarının ne zaman kötü olduğunu gördük ki!!! Her zamanki gibi harika bir kitap yazmış adam!bu Kitapta öncekiler gibi harika.. Sizinle paylaştım.


Bu konuya Yorum Gönder


İNDİR

Siyah Kan-Jean-Christophe GRANGÉ



J. C. Grangé yine işbaşında. 2003 yılında çıkardığı romanı "Kurtlar İmparatorluğu"yla hem dünyada hem de ülkemizde ününe ün katan Grange yeni kitabıyla Türkçe’de. Yine kanlı, yine delice, yine korkutucu bir roman var karşımızda: "Siyah Kan".Yazarın bir yıl gibi kısa bir sürede kaleme aldığı kitap serbest dalış şampiyonu bir katil ile eski paparazzi, kötülük fikrine ve kaynağına takıntılı bir gazeteciyi karşı karşıya getiriyor. Katil hapiste… Ama daha önce Kamboçya, Tayland, Malezya’da kan dökmüş. Kadınların kanı… Gazetecinin onunla temasa geçmek için oynadığı oyun romanın temelini oluşturuyor. Ama katil bu yemi bir süre sonra yutmuyor. İşte gerçek heyecan da orada başlıyor. Kim av, kim avcı, birbirine karışıyor. Grangé hayranlarını hayal kırıklığına uğratmayacak bir roman "Siyah Kan". Paris’ten Asya’ya doğru deliliğin sınırında bir yolculuk… Dört yüz küsur sayfalık gerilimli bir kâbus… Çok çekici… Yazarın ustalığı kendini bir kez daha çarpıcı bir şekilde gösteriyor. "Siyah Kan"ı okurken kötülüğün ve kötülerin dünyasına doğru nefes nefese bir koşu tutturduğunuzu fark ediyorsunuz. Bu çılgınca koşuya karşı koymak imkansız!

Bu konuya Yorum Gönder

Kızıl Nehirler- Jean-Christophe GRANGÉ








Kızıl Nehirler Jean-Christophe GRANGÉ Dünya Edebiyatı Dizisi
BİZ EFENDİLERİZ, BİZ KÖLELERİZ.BİZ HER YERDEYİZ, HEM DE HİÇBİR YERDE,BİZ KARAR VERENLERİZ.KIZIL NEHİRLERİN HAKİMİYİZ.Kalbinize güvenmiyorsanız ya da ocakta yemeğiniz varsa, bu kitabı okumaya başlamayın. Grange’nin sınır tanımayan hayal gücü, sürekli artan gerilim, etkileyici karakterler, birbirinden korkunç cinayetler; hepsi daha ilk satırlardan itibaren size hükmedecek…“Kızıl Nehirler” sadece Fransa’da 450 000 sattı ve 20 dile çevrildi.Soluk kesen bir tempo.İnsanı hemen saran bir hikaye. Çok gerçekçi şiddet sahneleri. İki sıradışı insanın çevrinde gelişen olaylar, bir enerj …

Bu konuya Yorum Gönder


İNDİR


İNDİR

HTML Dili Slaytlı Ders anlatımı

Eger ki bir site yapmayı düşünüyorsanız html dilini bilmeniz sizin için daha iyi olur.Html dili bir sitenin başk bir boyutta kodsal olarak gösterimidir diyebiliriz.HTML kodları sayesinde sitenize eşsiz görünüm saglayabilirsiniz.İnternet ortamın da bir çok hazır kod var bunları sitenize ekleyebilir yada sizde bir html kodu yazarak paylaşabilirsiniz.Birçok eklenti sayesinde siteniz daha çekici ve kaliteli olucaktır.Sitenizin html kodları da size yardımcı olucak.Site kodlarınızla oynama yaparak sitenizin içerigini degiştirebilirsiniz....


İNDİR

8 Eylül 2007 Cumartesi

Karakış Diyarı - Elfyurdu Destanı II: Odgûl





“Rüzgâr, yorgun bir dev gibi kesik ve uğuldayarak esiyordu. Boz bulutlar aceleyle bir araya toplanırken güneşin yiten ışığı ufuk çizgisine tutunmaya çalışıyordu. Azalan aydınlığın düşerken peşinde bıraktığı kızıllık, sonsuzmuşçasına uzanan okyanusu kendine katmıştı. Su, üzerine düşen kara perdenin altında kan kırmızı bir düzlük gibi uzanıyordu. Başı sonu belli olmayan, durmadan depreşen, yükselip inen bir kızıllık.Karanlıkla beraber binlerce göz açıldı. Hepsi bakışlarını okyanusun dalgalanan kara suları üzerine çevirmişti. Her bir an yeni bir tanesi beliriyordu. Kararsız ışıklarını suya yansıtırlarken sular renkten renge bürünüyordu. Sonra, hepsinin ortasında, göğün göğsünü kaplayan kocaman bir tanesi belirdi.” (Kitaptan)

Bu konuya Yorum Gönder

İNDİR

Karakış Diyarı - Elfyurdu Destanı I: Son Akın




“Anlık bir esintinin yardımıyla kuş, uzun süredir tünediği yerden hızlıca kanat çırparak havalandı. Az önce yavrularını beslediği karlı kayalıklar üzerindeki yuvasını giderek ardında bıraktı. Yeteri kadar yükselip uğuldayan rüzgârı da arkasına alınca, kanatlarını iyice açarak gökyüzünde daireler çizmeye başladı. Tıpkı o günkü ilk avını yakalamadan önce yaptığı gibi sürekli dönüyor ve keskin gözleriyle altında uzanan uçsuz bucaksız beyaz düzlük üzerinde bir hareket arıyordu. Gökyüzünde çizdiği daireler öylesine büyüktü ki, eğer rüzgâr esiyor olmasaydı, böyle büyük ve heybetli kanatlara sahip bir kuş bile bu manevraları yapmakta zorlanabilirdi. Neyse ki bu durum bugün için geçerli değildi.” (Kitaptan)
Utku Tönel

Utku Tönel
Karakış Diyarı - Elfyurdu Destanı
Son Akın
Dil: TÜRKÇE
Biçim:PDF

Bu konuya Yorum Gönder
İNDİR

7 Eylül 2007 Cuma

Girdap (Clive Cussler)




Girdap (Clive Cussler)
Amerika’nın en gelişmiş denizaltısı Starbuck, ilk seferinde Pasifik okyanusunda kaybolmuştur.Bu esrarengiz olayı çözebilecek tek kişi Dirk Pitt’tir.Kör Dalış, Enkaz, Şok Dalgası ve Kükreyen Deniz gibi bir çok romanıyla edebiyat dünyasına kendini kabul ettiren Clive Cussler, altın arayıcılığı yapmış , batık gemiler çıkarmış ve denize düşen uçakları bulmuştur. Tıpkı romanlarının kahramanı Dirk Pitt gibi…
Clive Cussler
ALTIN KİTAPLAR
Çeviren: Hasan Karabulut
302 sayfa


Bu konuya Yorum Gönder


İNDİR

Kıyıya Vuran Satırlar (Hakan Birol)





Kıyıya Vuran Satırlar (Hakan Birol)
Hakan Biraolun özgün şiirleri








Bu konuya Yorum Gönder


İNDİR

Erbain Fırtınası (Saygın Ersin)



Erbain Fırtınası (Saygın Ersin)
12. Daire; Türkiye Cumhuriyeti Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı doğaüstü olaylarla ilgilenen bir birim; ve gizem dolu bir dünyaya dalan iki asker…
Yüzyıllardır kötülükle savaşan Lokman Hekim’in Yedi Kartal’ı ve yedi büyücü…
Ölümsüzlük iksiri peşindeki tarikatlar… İstanbul’u mesken tutan vampirler ve durmak bilmeyen bir savaş. Yedi Kartal Efsanesi devam ediyor…
Zülfikâr’ın Hükmü için Türk gizemci kurgusunun doğumunu müjdeleyen çığlık demiştik ve onu okuyanlar sabırsızlıkla devamı olan Erbain Fırtınası’nı beklediler. Bazı hayaller gerçeklerden daha sıcak gelir insana… Bu yüzden Saygın Ersin’in hayal gücünün bağımlısı olmak çok kolay…Erbain Fırtınası, tamamen bu topraklara özgü inançları, savaşları, gizemleri içinde barındırıyor ve okuyucuyu kendi içine hapsediyor.-”Metal Fırtına” ve “Asi” kitaplarının yazarı Orkun Uçar
Zülfikâr’ın hükmünden midir bilinmez, bu erbainde fırtına felakete savurmuştu rüzgârını. Behruz Usta, çağları okşamış elleriyle kılıcını son savaşına doğru sıyırmıştı. Karlı, küçük bir düzlüğün üzerindeydi ve kara sırtlanlar çevirmişti etrafını; ardı uçurumdu. Sağ kolunda, çok çok yarım fersah ötesinde evlatları Niran, İdris, Salih, Bengi, İlyas ve Elif, gökyüzünden yağan ve gökyüzü gibi zift renginde okların altında inim inim inliyorlardı…
Ölümü düşlemişti, ölümü özlemişti ama böylesini değil. Ölmeden leş olmayı değil! Kılıcını sürüyerek geriledi. Derin bir soluk aldı. Hava; toprak kokuyordu, evi, ocağı, evlatları kokuyordu. Tıpkı özlediği ve özleyeceği gibi kokuyordu.
“Böyle değil…” diye fısıldadı, “Böyle değil
Saygın Ersin

KARAKUTU YAYINLARI
Yayın Yılı: 2006
581 sayfa

Bu konuya Yorum Gönder

11. Yazıt (Wilbur Smith)



11. Yazıt (Wilbur Smith)
Korkunç bir veba salgını Mısır halkını kırıp geçirmiş, krallık perişan olmuştur. Ülkenin üzerine bir kara bulut gibi çöken lanet, Nil’in ku-rumasıyla son darbesini de indirmiştir. Mısır’da tüm nehirler çekilmiş, topraklar kuruyup kuraklaşmıştır. Afrika’nın el değmemiş top-raklarında ise felaket dolu olaylar meydana gelmektedir. Umutsuzluk içinde kıvranan Firavun Nefer Seti, yaşadıkları tüm bu fela-ketlere ancak Taita’nın çözüm bulacağına inanır.saklı kütüphane. Bu yüzden onu Nil’in kaynağına gönderir. Fakat, bu gizemli topraklarda Büyücüler Kralı’nı nasıl bir düşmanın beklediğini hiç kimse bilmemektedir. Bütün umutları sırtında taşıyan Taita, bu ağır yükün altından kalkmak için kendisini bekleyen kötülükler karşısında neler yapacaktır?…11. Yazıt, olağanüstü bir macera romanı. Wilbur Smith bir kez daha yazarlığının zirvesinde olduğunu kanıtlıyor…
Wilbur Smith
ALTIN KİTAPLAR
Çeviren: Pınar Öcal
Yayın Yılı: 2007
Orjinal Adı: The Quest
640 sayfa
Bu konuya Yorum Gönder

Yıldızlar-Minikler Türkiye Okçuluk Şampiyonası / Gelibolu

- 01-02 Eylül 2007 tarihlerinde Çanakkale/Gelibolu'da yapılan Yıldızlar-Minikler Türkiye Okçuluk Şampiyonası'na katılan 170 sporcumuz; güneş,aşırı rüzgar ve yağmura rağmen hedeflerini hep ortadan vurdular.
- Bu yarışma benim için aslında Türk okçuluğu için çok önemliydi çünkü, daha önceki yazımda da belirttiğim gibi Türk okçuluğunun geleceği buradaydı. Ve bu çocuklarımız Çanakkale'nin geçilmez ve kahraman ruhlarını içlerinde taşıyorlardı. Artık inanıyorum ki Türk okçuluğu rayına giriyor,sistemine oturuyor. Bu yarışma Başkanımız Sayın Abdullah Topaloğlu'nun kararlılığını gördüm,antrenörlerimizin azmini ve sporcularımızın mücadeleci ruhunu gördüm.Federasyon üyemiz Sayın Hakan Çakıroğlu son derece güzel kamp ve yarışma ortamı sağladı,kendisine çok teşekkür ederiz.Bu yarışmada aksayan tek nokta hakemlerin biraz yavaş kalmasıydı onun nedeni de yeni hakemlerimizin görev almasıydı,ileride tecrübe kazanan hakemlerimizinde okçuluktaki bu gelişmeye ayak uyduracaklarına inanıyorum.



- Yarışmanın Tüm Sonuçları :

TÜRKİYE ŞAMPİYONASI
(MİNİK-YILDIZ)
01–02.09.2007 GELİBOLU/ÇANAKKALE

KLASİK YAY MİNİK ERKEK TAKIM
1-İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
2-SAKARYA GOOD YEAR VOLKAN SPOR
3-İZMİR GENÇLİK S.K.

KLASİK YAY MİNİK BAYAN TAKIM
1-İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
2-ANKARA
3-ANTALYA ÇIRALI SPOR

KLASİK YAY YILDIZ ERKEK TAKIM
1-İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
2-SAKARYA GOOD YEAR VOLKAN SPOR
3-ANKARA

KLASİK YAY YILDIZ ERKEK TAKIM
1-ANTALYA GÜNEY SPOR
2-SAMSUN GENÇLİK S.K
3-İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ

KLASİK YAY MİNİK BAYAN
1-AYBÜKE AKTUNA- İZMİR B.B.
2-ZEYNEP ÜNAL- ANKARA
3-EKİN BOZ- ANKARA

KLASİK YAY MİNİK ERKEK
1-METEHAN BULUT- ELAZIĞ
2-EMRE ÇİÇEK- İZMİR B.B.
3-CEM KARABULUT- İZMİR B.B.

KLASİK YAY YILDIZ BAYAN
1-NAFİA PINAR TOPALOĞLU- İZMİR B.B.
2-KÜBRA OKTAY- SAMSUN
3-ESMA AYDOĞMUŞ- ANTALYA

KLASİK YAY YILDIZ ERKEK
1-SERMET ÇINAR- SAKARYA
2-YUSUF ÇORBA- İZMİR B.B.
3-YAĞIZ YILMAZ- İZMİR B.B.

MAKARALI YAY MİNİK BAYAN

1-AYSUN AKBUNAR- ÇANKIRI
2-EZGİ KARATAY- KOCAELİ
3-HAZAL KARAER- ESKİŞEHİR


MAKARALI YAY MİNİK ERKEK
1-M. SITKI ER- ERZURUM
2-OĞUZHAN KAYAALP- KAYSERİ
3-B.MUSTAFA TEKERCİ- YALOVA

MAKARALI YAY YILDIZ BAYAN
1-GÖKÇE GÖKSU- KAYSERİ
2-CANAN ÖZTÜRK- DENİZLİ
3-ELİFE S. ÖZDEMİR- MERSİN

MAKARALI YAY YILDIZ ERKEK
1-MELİH ÖZBOSTANCI- BOLU
2-FATİH ERES- BOLU
3-ONUR BEKTAŞ- YALOVA

****************



GELİBOLU'DA YAPILAN MİNİKLER OKÇULUK EĞİTİM KAMPININ DEĞERLENDİRİLMESİ (Okçuluk Federasyonu'nu Sitesinden) :

Okçuluk federasyonunun miniklerden sorumlu altyapı antrenörü (bay-bayan) Nejat ÜSTÜN olarak; övünerek ve gururlanarak söylüyorum, Federasyon Başkanımız Sn. Abdullah TOPALOĞLU’nun bana ve bize (kamp ekibimize) çok önemli bir görev vermiştir. Okçuluğun minikler kadrosunu yani altyapıyı, yapılacak geniş kapsamlı kamplarla eğitmek, temel tekniklerini geliştirmek, yaşlarına ve psikolojilerine uygun ortamlar yaratarak, yaptıkları okçuluk sporunu daha fazla sevdirmek, başarılı olmalarını sağlayıp, rekabet ortamı içinde, sporu yerine göre amaç-araç ilişkisi içinde düşünüp, hedeflerimizin ve çalışmalarımızın temel prensipleri olarak kabul ettik.
Gelibolu’da yaptığımız Minikler Okçuluk Gelişim Kampında ben ve 4 arkadaşım hizmet verdik.(Elazığ ant. Gülüşen GÜLER BALCI, İstanbul ant. Metin GAZOZ, İzmir ant. Esen DÖNMEZ ÖZMEN, Çanakkale ant. Emre ÖZDEMİR) 13 bölgeden 40 sporcuya ki; bu minik sporcular önceki yarışmada ilk 16 sırayı almışlardı. Kendi illerinde antrenörlerinden iyi seviyede okçuluk eğitimi görmüş, yapılan çalışmalarda ve yarışmalarda kendilerini ön sıralarda göstermiş sporcularımızdı. Bizler; bir haftalık süre içerisinde bilgilerini tazeledik, okçuluğun temel teknikleri konularında hatırlatmalarda bulunduk, olanaklar ölçüsünde malzeme değişiklikleri yaptık. Günlük çalışma programımız çerçevesinde, teknik atış çalışmalarına, mesafe atış çalışmalarına, kondisyon için yüzme egzersizlerine, akşamları günlük değerlendirmelerle birlikte kaynaşma etkinliklerine yer vererek moral-motivasyonlarını artırmaya çalıştık. Bir günümüzü dinlenme amaçlı geziye ayırdık. Yarım ada yani Şehitlik gezildi, bu konuda uzman olan rehberimiz Servet ERSOY sayesinde “Çanakkale Geçilmez”in bilinmeyenlerini görüp öğrendik. Kamp yaşantı ve disiplinini, okçuluk heyecanı içinde diri tutup bütünleşmelerini, arkadaşlıklarını pekiştirmelerini sağlamaya çalıştık.
Bütün bu anlatılanların hayata geçirilip yaşanması özveriyle ve sabırla gerçekleştirildi. Üzerine görev düşen herkes minikler kamplarının önemini aynı fikirle ve heyecanla yorumladı. Önceki dönemlerde yapılan bu tür altyapı çok meyve vermişti, iyi ve yetenekli sporculara ulaşılmıştı. Şimdi tekrar başlıyordu, devam etmemesi için ne mazeret olabilirdi ki? Sn. Başkanım Abdullah TOPALOĞLU; bu en temel çalışma yani kampların ve sporcu katılım sayılarının artırılarak devam etmesi en önemli dileğimizdir, dahası “Gelibolu” kamp ve yarışmaların pilot bölgesi seçilebilir. Çünkü devamlı esen rüzgâr nedeniyle hava sıcaklığının sorun yaratmadığı, üstelik rüzgârın sporculara ayrı bir mücadele gücü kattığı, küçük yaştaki sporcularımıza rüzgârla mücadelenin nasıl yapılması gerektiğini öğretmek için doğal bir fırsattır. Bazı önemli yarışmalar sonrasında sporcularımızdan duyuyoruz: “çok rüzgâr vardı, etkilendik”. Gelibolu havası ile beraber bu işe gönül verenler açısından da çekici konumda. Orada spor aşığı iyi bir Spor İlçe Müdürü Sn. Gürdal SOYSAL Bey var, sevimli, güler yüzlü, tam destekli Belediye Başkanı M. Cihat BİNGÖL Bey var, dahası alakalı-alakasız herkesi yakınında tutan, organize eden sevgili kardeşimiz-arkadaşımız Hakan ÇAKIROĞLU var. Otel, saha, salon, çalışma odaları birbirine çok yakın ve her şey çok kolay çözüme ulaşıyor. Misafirperverlik ve hizmet anlayışı her şeyin önünde yerini almış durumda. Şahsım ve okçuluğun minikleri adına çok teşekkürler sevgili Hakan ÇAKIROĞLU.
Sayın Okçuluk Federasyonu Başkanım; biz minikler altyapı ekibi olarak küçük bir görev yaptık, iyi yaptığımıza inanıyoruz. Daha iyisini yapacağımıza da söz veriyoruz. Bu gurubun kamp sayısını, yarışma sayısını (sadece minikler yarışması), malzeme desteğini, esirgemeden yapacağınızı düşünerek şimdiden teşekkür ediyoruz.
Saygılarımızla.

Minikler Altyapı Sorumlu Antrenörü
Nejat ÜSTÜN


- Orjinal Kaynak : http://www.turkisharchery.org/