30 Haziran 2007 Cumartesi

Gençler ve Yıldızlar Avrupa Şampiyonası -Portekiz,2007-

GENÇ OKÇULARIMIZIN BÜYÜK BAŞARISI :



Göhhan Ateş : Makaralı Yay Avrupa Gençler Şampiyonu.

Enes Uğurlu : Klasik Yay Avrupa Gençler 2.'si .

- XI. Avrupa Açıkhava Gençler ve Yıldızlar Okçuluk Şampiyonası, 26-30 Haziran 2007 tarihlerinde Portekiz'de yapıldı.


- Şampiyonada makaralı yay dalında Gökhan ATEŞ Gençler Avrupa Şampiyonu olurken, klasik yay dalında da Enes UĞURLU Gençler Avrupa 2.’si oldu.
-Klasik yay dalında Özlem Kılıçaslan genç bayanlar Avrupa 5.'si , makaralı yay dalında Şükran Öç genç bayanlar Avrupa 6.'sı olma başarısını gösterdiler...
- Ben buradan okçuluk federasyonu başkanı Sayın Abdullah Topaloğlu’nu kutluyorum, makaralı yay kategorisine de önem verip genç antrenörlere milli takımda görev verdiği için.Bu genç antrenörlerin başında makaralı yay erkekler milli takım antrenörü Ayhan Uzuntaş geliyor.Uzuntaş bir yıldır kamplarda genç okçularla çalışıyordu ve Gökhan Ateş bu çalışmaların sonunda Avrupa Şampiyonu oldu.

- Kayseri bölgesi antrenörü ve aynı zamanda klasik yay gençler milli takım antrenörü İzzet Tekeli'yide çalışmalarından dolayı tebrik ederim. Sayın Tekeli , Kayseri'de bir çok okçuluk kulübünün kurulmasında , Gökhan Ateş gibi bir çok iyi sporcunun yetişmesinde ve istihdamı konusunda çok çalışmaktadır.
- Enes Uğurlu son iki yıldır istikrarlı bir çıkış sürdürdü ve kılpayı Avrupa şampiyonluğunu kaçırarak 2.'nci oldu. Edirne Okçuluk İl Temsilcisi Sayın İhsan Gemalmaz’ı kutluyorum gerçekten özverili çalışıyor ve Enes Uğurlu gibi bir çok iyi sporcular yetiştiriyor.
-Makaralı yay genç bayanlar milli takım antrenörü Gülüşen Güler Balcı'yıda tebrik ediyorum, milli takım antrenörü olarak ilk yurtdışı yarışması olmasına rağmen, sporcuları iyi motive edip makaralı yay kategorisindeki sporcularımızın yarışmada başarılı olmasında önemli etken olmuştur.Daha önceki yarışmalarda elde ettiğimiz başarılarımız bayanlarda ve takımlarda olurken,bu yarışmada erkeklerde ferdi dereceler geldi. Avrupayı fetheden bu iki genç kardeşimizi canı gönülden tebrik ediyorum. Türkiye'de okçuluk sporunun gelişmekte olduğunu ve Türkiye'de istikrarlı genç sporcuların olduğunu herkese göstermiş oldular.

Yarışmaya Katılan Türk Okçuluk Kafilesi:

İdareci : Hakan Çakıroğlu.

Antrenörler : Erol Öktem,Gülüşen Güler Balcı ve İzzet Tekeli .

Sporcular :

Makaralı Yay Sporcuları : Gökhan Ateş,Demir Elmaağaçlı,Melih Tunç,Şükran Öç,Canan Arıkan,Yıldız Yeter.

Klasik Yay Sporcuları : Servet Çınar ,Yusuf Çorba,Fatih Bozlar,Begünhan Uysal,Enes Uğurlu,Berkin Özkaya,Burak Beydi,Büşra Saygın,Özlem Kılıçaslan,Ümmühan Dursun .

28 Haziran 2007 Perşembe

İsa Yazmaları (Michael BAIGENT)

Ya Hıristiyanlığın kökenleri hakkında bize söylenen her şey doğru değilse?…Ya bugüne kadar küçük bir grup gerçeği hep bilmiş ve bizlerden saklamışsa?..Ya İsa Mesih’in çarmıhtan sağ kurtulduğuna dair açık kanıtlar varsa?…Yirmi yıl önce Michael Baigent ve meslektaşları, tartışmalara yol açan bir teoriyle tüm dünyayı şaşkına uğrattılar. Bu teori, İsa Mesih ile Mecdelli Meryem’in evlendikleri ve kutsal bir nesil inşa ettikleri konusundaydı. Baigent’ın çok satan kitabı (ortak yazarlar Henry Lincoln ve Richard Leigh ile beraber) Kutsal Kan, Kutsal Kase uluslararası bir yayıncılık fenomeni hâline geldi ve Dan Brown’ın Da Vinci şifresi romanının kaynaklarından biri oldu. Yirmi yıllık araştırma birikimini arkasına alan Baigent’ın İsa Yazmaları kitabı, İsa’nın yaşamı ve ölümü hakkında bildiğimiz her şeyi altüst eden yeni ve çarpıcı kanıtları okuyucuya birer birer sunuyor.- İsa’nın döneminde en etkili sosyal ve politik olaylar nelerdi?- İsa’ya yardım edip kendi hayatlarını tehlikeye atanlar kimlerdi ve bunu neden yapmış olabilirlerdi?- İsa, çarmıh olayından sonra nereye gitmiş olabilirdi? (pdf formatındadır Boyut:1.4 mb)

27 Haziran 2007 Çarşamba

Kısaca Okçuluğun Tanımı


Kısaca Okçuluğun Tanımı

İnsanlığın varoluşuyla eş zamanlı olarak ok ve yay insanla birlikte gelişmiştir. Ok ve yay ; insanın silahı,arkadaşı,sırdaşı ve güvencesi olmuş, her uygarlık ok ve yayı biraz daha geliştirmiş, günümüze kadar getirmişlerdir.Ama temelde çalışma prensibi değişmemiştir ; uygun kalınlıkta ve uzunlukta düz bir ağaç dalını hafif eğip, iki ucundan bir sicimle gergin olarak bağlanıp, daha ince ucu sivriltilmiş uygun uzunluktaki düz bir dalıda sicimin üstüne yerleştirip, sicimi çekerek dalı gerip dalın esneme gücü sayesinde sivri uçlu dal parçasını uzağa fırlatmak, ok atmaktır.* Okçuluk; insan, yay ve oktan oluşur,amaç uzaktaki hedefi vurmaktır.Okçuluk günümüzde son derece modern malzemelerle ve kurallar çerçevesinde yapılan olimpik bir spor dalıdır.Ok atmanın en çekici ve güzel tarafı uzaktaki bir cismi vurmanın hazzıdır.Ok atan kişi bedenini ve ruhunu eğitip; kendisini maksimum düzeyde kullanmasını öğrenir. Okçuluk sporu yapılırken ilk önce emniyet tedbirleri mutlaka alınmalı,kimseye zarar vermiyecek bir mekanda okçuluk çalışmaları yapılmalıdır. Okçuluk sporu günümüzde gelişmiş malzemelerle yapılmaktadır ve tekniğe dayalı bir spordur, bu nedenle ilk etepta tek başımıza ok atamayız mutlaka bir antrenöre ihtiyacımız olacaktır.

Dünya'ya okçuluğu öğreten Osmanlı'lar olmuştur.Avrupalı okçuların rekor ok atışları 300 m. iken, Osmanlılarda 600 m.ye ok atamayan okçu bile olamıyordu.Yıllarca Ok Meydanlarında talim yapılıp rekor ok atışları yapılmıştır.Osmanlılar zamanında kuralları konulup, bu günkü kulüp anlayışında dernekler kurulmuş, usta çırak ilişkisi esasına dayalı, hem sporcu hemde asker statüsünde okçu yetiştirilmiştir.Osmanlı yay ve okçuluk dükkanları yıllarca okçuluk malzemesi üretmişlerdir.Osmanlı'ların yaptıkları yay ve oklar günümüze kaynak olmuş;günümüzde kullandığımız yay ve oklar Osmanlı'lardan taklit edilerek yapılmıştır.

Günümüzde okçuluk sporu,açık hava okçuluğu ve salon okçuluğu olarak yaz kış yapılabiliyor.Açık hava okçuluk mesafeleri 90 m. ile 30 m. arasında değişmektedir.Salonda 18 m.den ok atışı yapılır.Tabii ki kurallara bağlı kalınarak yapılan okçuluk sporu olimpiyatlarda da yer almaktadır.Olimpik dalda Dünya'da en başarılı ülke Kore'dir.

Okçulukta yaş sınırı yoktur,60 yaşında Dünya şampiyonu olmuş sporcular vardır,bu nedenle her yaş kesimi tarafından tercih edilir.

Okçuluk Türk'lerin Ata sporudur; sahip çıkalım,kendimiz ok atalım, çocuklarımıza ok atmasını öğretelim.Tabii ki ilk önce emniyet tedbirlerimizi alarak... Saygılar. **

( * = Bu tanım Rıdvan UZUNTAŞ tarafından yapılmıştır. ** = Bu yazıyı Rıdvan UZUNTAŞ yazmıştır. )


- Dedik ya, okçuluk sporu her yaşta ve herkes tarafından yapılabilir diye...


-İnsanlık tarihi boyunca savaş ve atlı silahı olarak okun kullanılması nedeniyle okçuluğun kökeni de çok eski çağlara kadar inmektedir. Arkeolojik çalışmalarda, Mısır’ da M.Ö. 5000 yılında okun avlanma ile ortaya çıktığı görülse de tarihçilere göre ise okun ortaya çıkışı 25 bin yıl öncesidir. M.Ö 1500’ lü yıllarda Asurluların yayı daha da geliştirmesi ile atıcıya kolaylık sağlayan bir model ortaya çıkmıştır.

16. ve 17. yy.’ lar da İlk okçuluk dernekleri İngiltere' de kuruldu. 19. yy. da ABD, Kanada ve Avustralya’ ya yayılan okçuluk, 20.yy' ın başlarında da gerçek anlamda bir spor olarak kabul edilmeye başlanmıştır. İlk kez 1900 Paris Olimpiyatları' nda erkekler kategorilerinde programa dahil edilerek, 1920 yılına kadar olimpiyatlarda yer almıştır.

1931' de Belçika, Fransa, Polonya ve İsveç' in öncülüğünde, Uluslararası Okçuluk Federasyonu FITA (Federation Internationale de Tir L'Arc) kuruldu. Bundan sonra önemli gelişmeler sağlanarak, 1933' te ilk kez Dünya Okçuluk Yarışması ilk kez düzenlendi. 1940' lı yıllarda FITA tarafından düzenlenen okçuluk karşılaşmaları, 1957' den sonra iki turda yapılmaya başlandı. Daha sonraları okçuluğa olan ilgiyi artırmak amacıyla 1985' te Büyük FITA Turnuvası adı altında yeni bir turnuva geliştirildi.

Türklerde okçuluğun MÖ 5000 yıllarında başladığı ve okçuluk ile ilgili ilk kuralların Oğuzlar ile gerçekleştiği görülür. İncelenen Türk oklarının ortaları kalın, baş ve sonlara doğru incelen, çok düz, esnek ve kozalaklı ağaçlardan yapıldığı saptanmıştır.

Cumhuriyet Döneminde ilk ciddi adım, Beyoğlu Vakıflar Müdür ve Milli Sporlar Federasyonu Başkanı Baki Kunter’ in girişimleri sonucu kurulan “Okspor Kurumu” adındaki kulüp olmuştur. Atatürk’ün direktifleri ile kurulan bu kulüp Atatürk’ün ölümünden sonra dağıldı. İlk bayan okçumuz Betür Diker’ dir.

1953 yılında okçuluk sporu , Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü bünyesine alınarak Atıcılık Federasyonu’na bağlandı. 8 Mart 1961 tarihinde ise buradan ayrılarak bağımsız bir federasyon haline geldi.1982 yılında tekrar federasyona bağlanan okçuluk 1983 yılında tekrar Federasyona bağlanmıştır.

Oldukça basit ve açık kuralları olan okçuluk sporunun temel kuralı atış yapmak için okçunun ayakta olmasıdır. Bu sporda amaç, 1.22 metrelik çapındaki hedefi tam ortasından vurmak. Merkeze doğru giderek daralan 10 çember vardır. Merkezdeki çemberin değeri 10 puanken dışarıya doğru puanlar birer-birer küçülür. Eğer atılan ok iki puanı belirleyen çizgilere isabet etmişse daha yüksek olan puan atıcının hanesine yazılır. 1.22 m. çapındaki hedef ile atışı yapan sporcular arasındaki mesafe 70 metredir.

Erkeklerde yayın ağırlığı 22 kg civarında iken bayanlar kategorisinde 17 kg. dır. Oklar için ise 11 mm çapını geçmemesi zorunluluğu vardır. Okçular, kendilerini korumak için Parmaklık, gözlük, ve eldiven gibi özel korunma gereçleri takabilirler.
- Kaynak : Ansiklopediler …

25 Haziran 2007 Pazartesi

44.Dünya Açıkhava Okçuluk Şampiyonası'na Katılacak Okçuluk Milli Takımı Kesin Kadrosu Belli Oldu


- Klasik Yay Okçuluk Milli Takımımız Almanya'da yapılacak Dünya Şampiyonası hazırlıkları için 25 Haziranda Ankara'da Kampa başlıyor.
Antalya'da yapılan Kampta titizlikle takım belirlendikten sonra çalıştırıcılarımız Cumhur Yavaş ve Vilademir Lekveisvili Dünya Şampiyonasında Sporcularımızdan umutlu olduklarını belirttiler. Natalia Nasaridze, Begül Löklüoğlu ve Selma Kaya'dan oluşan Bayan Klasik Yay Takımımızın yanı sıra Göktuğ Ergin, Vedat Erbay ve Tunç Küçükkayalar'dan oluşan Erkek Takımımız da Almanya'da 2008 Pekin Olimpiyatlarına katılma kotasını alacaklarını belirttiler. Tüm sporcularımız, çalıştırıcılarımız ve yöneticilerimize başarılar dileriz.
Orjinal Kaynak : http://www.turkisharchery.org/

- 84 ülkeden toplam 560 sporcunun yarışacağı Dünya Şampiyonası'nda kategorilerine göre sporcu ve takım sayıları :
Recurve Erkekler : 182 yarışmacı sporcu, 54 takım
Recurve Bayanlar : 152 yarışmacı sporcu , 41 takım
Compound Erkekler : 147 yarışmacı sporcu , 41 takım
Compound Bayanlar : 79 yarışmacı sporcu , 19 takım


- Okçuluk Milli Takımındaki arkadaşlarımıza başarılar diliyoruz . Bu arada, Antalya'da yapılan World Cup yarışmasında takımızda en iyi performansa sahip olan ve 1320 puan atan Zekiye Keskin Şatır'ın kadroya girememesine üzüldük.Arkadaşlarımıza güveniyor ve olimpiyat kotasını alacaklarına bizde inanıyoruz.

13 Haziran 2007 Çarşamba

Sır (Rhonda BYRNE)

“Bu sırrın ne olduğunu söyleyemem.Tek söyleyebildiğim varolduğu.”
(Alexander Graham Bell-Telefonun Mucidi) Çağlar boyu nesilden nesile geçerken, bir çok insan ona göz dikti, onu gizledi, kaybetti, çaldı, büyük paralar karşılığı satın alanlar oldu. Tarihteki en önemli insanların bazıları yüzyıllar kadar eski olan “Sır”ra vakıf olmuşlardı. Eflatun, Galileo, Beethoven, Edison, Carnegie, Einstein ve diğer mucitler, bilim adamları ile büyük düşünürler “Sır”rı biliyorlardı; ve şimdi “Sır” dünyaya açıklanıyor.(Boyut:0.25mb)


12 Haziran 2007 Salı

Yeraltından Notlar (Dostoyevski)

Suç ve Ceza'dan kısa süre önce yazılmış olan Yer Altından Notlar (1864), Dostoyevsky'nin edebi çıraklığının bitişini gösterir. Sonraki eserlerinde ahlaki sorularının birçoğunu, çekirdek halinde bu kitapta ele alır. Dostoyevsky, insanlığın bütün hastalıklarının düzensizlik ve mantıksızlıktan kaynaklandığına ve mantık yürütmek yoluyla düzeltilebileceğine inanan çağdaşları arasında yaygın olan pozitivizme, gözü peklik ve psikolojik kavrayışın eşi örülmemiş bir şekilde saldırır. Geniş zekasının, isyankar ve geçici iradesi tarafından kösteklendiği isimsiz kahramanın durumunu anlatırken, Dostoyevsky, karşı konulmaz kaprisleri ve meydan okuyan ıstırabının, modern insanların olduğu kadar Nietzsche, Freud, Sartre gibi düşünürlerin ne eğilimlerinin habercisi olduğu, yeni bir edebi kahraman oluşturmuştur.(Boyut:0.1mb)


11 Haziran 2007 Pazartesi

Musa'nın Gülü (Ergün POYRAZ)

Her yazdığı kitap olan yazar, bu kitabıyla da Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül’ün dünden bugüne gelişimini, çocukluğundan evliliğine, evliliğindeki ilk gelişmelerden bugüne bilinmeyenleri gözler önüne seriyor.
Kitapta, Kayseri olarak bilinen Gül’ün Siirt göçmeni olmasının ve kabinedeki diğer akrabası olan bakanı göreceksiniz.
” Ne Mutlu Türk’üm diyene” sözünden rahatsız olan başta Başbakan Tayyip Erdoğan olmak üzere diğer bir çok AKP’liler gibi Gül’ün de bu konuda söylediği: ”70 yılın çok büyük yanlışları olmuştur. Çukurca’da dağa ”Ne Mutlu Türk’üm” yazmışsınız. Hala Diyarbakır ortasında bu tür sloganlar yazılıdır. ‘Malesef resmi ideoloji Türk Milliyetçiliği şeklinde kendisini ırki, taassup olarak tezahür etmiştir” şeklindeki sözleri ile Türklüğe karşı hasımane tutumlarını göreceksiniz. Kitapta Abdullah Gül’ün İngilizler’le olan yakınlıklarına, Yahudi lobileri ile ilişkilerine, ABD’lilerle olan gizli görüşmelerine ve ABD vatandaşlığı ile ilgili her türlü bilgilere ulaşacaksınız.(Boyut:0.14mb)

Musa'nın Çocukları (Ergün POYRAZ)

AKP Genel Başkan Yardımcısı Murat Mercan yazarı ABD’de düzenlenen bir toplantıda CIA Ortadoğu Masası Şefi Richard Perle ve diğer istihbarat örgütlerine şikayet etmiştir.Yazarımız bu kitabında; Tayyip ve Emine Erdoğan’ın doğumundan bugüne kadar olan hayat hikayelerini. Tayip ve AKP’nin İsrail, ABD ve İngiliz büyükelçi ve istihbarat örgütlerinin desteğinde nasıl gelişip serpildiğini görecek, TBMM’de yine bu ülkelerin lehine sergiledikleri faaliyetlerini okuyacaksınız. Tayyip’in Amerikan vatandaşlığı yanında, Arap kökenli olarak tanıttığı eşinin Arap değil, Yahudi soyundan geldiğini ibretle izleyeceksiniz. Keza kendinin de Musa’nın soyundan geldiğini… Kitapta Yasin El Kadı-Tayyip, Tayip-Usame Bin Laden, Tayip-Ülker, Ya-sin El Kadı-Ülker ilişkilerini bulacaksınız. Tayyip’in mal varlığındaki inanılmaz artışlarla, belediye başkan maaşının yanında, belediye şirketlerinden huzur hakkı adı altında aldığı paraları göreceksiniz. Tayyip’in belediye başkanlığı döneminde yapılanması hızlanan “geleceğin başbakanı ve cihat hazırlığının” TBMM’de geldiği son safhalara tanık olacaksınız.(Boyut:0.32mb)

Gülünün Solduğu Akşam (Erdal ÖZ)

'Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Sinan Cemgil' ve daha niceleri. Mamak Askeri Cezaevinde bu çocukların çoğuyla konuşmuştum. Deniz'le anlaştığımız gibi, tuttuğum notlardan yola çıkarak bir roman yazacaktım. Sorduğum sorularla onları sürekli küçük ayrıntılara yöneltmeye çalışmıştım. Roman, bu ayrıntılardan doğup gelişecekti. Ne yazık ki iş yarım kaldı. Hele belgesel bir roman için elimdeki notların yetersizliğini görünce böyle bir çalışmaya girmekten vazgeçmek zorunda kaldım. Yıllar sonra, bir başka biçimlemeyle, sonunda oluşturabildim bu kitabı. 'Gülünün Solduğu Akşam', serüven dolu sürükleyici bir roman gibi de okunabilir. Ama acı ve hüzün yüklü bir kitap olduğu da bilinmelidir. Anı, belge, anlatı karışımı bu kitabı dilerseniz bir roman gibi okuyun; yeter ki sizde bırakacağı hüzün kalıcı olsun.(Boyut:0.17mb)

-Erdal Öz-

Kırmızı Bisiklet (Can DÜNDAR)


... süzüldüm imbiğinden...
Piştim, o ihtiyarın dergâhında...
Babamın oğluydum eskiden;
Oğlumun babası oluverdim birden
(Boyut:0.1mb)


Ölü Ozanlar Derneği (N.H. Kleinbaum)

NH Kleinbaum'un dünyaca ünlü romanı. Başrollerini Robbin Williams, Ethan Hawk,Robert Sean Leonard'ın oynadığı aynı adı taşıyan filmle beyaz perdeye de taşınmış olan romanı bir solukta okuyacaksınız. (Boyut:0.1mb)




Ekran Görüntülerinizi Video Olarak Kaydedin

"BB Flashback Express" ekran görüntülerinizi flash video olarak kaydetmeniz ve düzenlemeniz için kullanılabilecek en iyi programlardan. İndireceğiniz dosyada bir de örnek kayıt bulacaksınız. Her bilgisayarda bulunması gereken inanılmaz bir program.(Boyut:5.2mb)


Ücretsiz Web Sitesi Hazırlama

Alan adı almaktan ilk kuruluma kadar ücret ödemeden bir web sitesi sahibi olmak isteyenler için hazırlanmış videolu anlatım.(Boyut:2.5mb)

Openoffice Kullanım Kılavuzu


"Microsoft office" için yüzlerce dolar vermek istemeyenlere çok iyi bir seçenek openoffice. Nasıl kullanırım diyenler ve çekinerek bakanlar için bu kılavuz birebir.(Boyut:10.3mb)