31 Ocak 2009 Cumartesi

Pardus 2009

PARDUS ilk duyurulduğundan bu yana (ki o zamanlar ULUsalDAĞıtım adıyla anılırdı) ülkemizdeki bilgisayar kullanıcıları tarafından hep ilgi ve merakla takip edildi. Pardus geliştiricileri de bu kitleyi hep yenilikler ve her yeni sürümde daha iyi bir işletim sistemiyle karşıladı. Elbette görücüye çıkan ilk Pardus sürümüyle henüz buharı tüten 2008 sürümü arasında dağlar kadar fark var. Yani ilk izlenimlerimiz "Pardus oldu, afiyet olsun" şeklinde diyebiliriz. Eski sürümlerde arada sırada da olsa karşılaştığımız PİSİ hataları 2008 sürümünde henüz karşımıza çıkmadı. Çünkü PİSİ 2008 sürümü çalışmaları kapsamında baştan kodlandı. Artık Pardus çok daha güçlü bir paket yöneticisine ve güncelleme aracına sahip. Üstelik PİSİ eski sürümüne göre çok çok daha hızlı. 2007 sürümlerindeki PİSİ'yle 2008'deki PİSİ'yi kıyasladığımız yarı yarıya bir hız farkından bahsedebiliriz. Bu durum özellikle kurulum sonrası yapılandırma ve güncellemelerin yüklenmesi sürecini bir hayli hızlandırıyor.
Janjanlı ama sade bir kurulum
Pardus'un kurulum arabirimini hiçbir sürümünde beğenemedik desek yalan olmaz. Nedeni ise majör ve alışılagelmiş Linux dağıtımlarındaki çoktan seçmeli kurulum arabirimleri diyebiliriz. Bu arabirimlerde (mesela Slackvvare, Süse, Fe-dora ya da Debian) sistemi kurmadan önce özelleştirebilir, dilerseniz geliştirme amaçlı, dilerseniz ofis amaçlı, dilerseniz de sunucu amaçlı bir yazılım kombinasyonu yaparak özelleşmiş bir kurulum yapabilirsiniz. Bu şekilde belki de hiç kullanmayacağınız yazılımları en baştan kurmayarak hem yerden hem de sistem performansınızdan kazanabilirsiniz. Diğer taraftan baktığımızda da Pardus'un sorgusuz sualsiz bir kurulum arabirimine sahip olması özellikle Linux tarafında acemi olan kullanıcıların içini rahatlatan bir yapı gibi görünüyor. Yani daha önce hiç kullanmadığınız bir sistemi kurmaya kalktığınızda, cevaplarınızın sonuçlarını kestiremeyeceğiniz türden sorularla karşı karşıya gelmek size zor anlar yaşatabilir. Bu noktada Linux dünyasına Pardus'la adım atacak olan kullanıcılar sadece "ileri" tuşuna basarak Pardus 2008'e kavuşabilecekler.
Zaten 2008 sürümünde neredeyse baştan kodlanan bir diğer bileşen de YALI. Yani Pardus'un kurulum arabirimi. 2007 sürümlerinden farklı olarak daha canlı bir renkle karşımıza çıkan YALI, özellikle acemi Linux kullanıcılarının kabusu durumunda olan disk bölümleme faaliyetini de bir scroll yardımıyla çocuk oyuncağı formatına getirmiş. Yani 2008 sürümünde sabit diskinizin boş alanlarını kullanabileceğiniz gibi yeni bölümleme yöneticisi sayesinde farenizi kullanarak diskinizde Pardus'a gereken yeri kolaylıkla açabilirsiniz.
Donanım özelliklerinize bağlı olarak yaklaşık 20-30 dakika gibi bir süre içerisinde kurulan Pardus, anlayacağınız üzere PİSİ'nin hızından kurulum sırasında da faydalanıyor.
Eyvah kotam!
Pardus'un 2007 sürümlerinde bizi rahatsız eden bir başka durum da yine PİSİ tarafından yönetilen güncellemelerdi. (PİSİ'ye amma çok yükleniyoruz değil mi? Çünkü başarılı ve kendisinden yana beklentilerimiz her geçen gün daha da artıyor). Bildiğiniz gibi Pardus da diğer Linux dağıtımları gibi kararlı sürümünü çıkartıp yayınladıktan hemen sonra belli başlı güncellemeleri yayınlamaya da başlıyor. Çoğunluğu kernel ve diğer yazılımların sürüm yenilemelerinden oluşan bu güncellemeler eğer dağıtımı duyurulduktan 2-3 hafta sonra edinip kuruyorsanız size yaklaşık olarak 50 ile 100 MB boyutlarında geri dönüyor. Bu boyutlar her geçen gün daha da artıyor. Ama düzenli olarak güncelleme yapıyorsanız bu durum size fazlaca kendisini hissettirmiyor. Ancak PİSİ sizin de iyiliğinizi düşünerek tüm sistemi bir defada güncel-lemek istiyor ve ara vermek durumunda kaldığınızda ufak tefek sorunlarla karşılaşabiliyordunuz. Sonuçta PİSİ sık sık çöküyor ve siz de konsol bilgisine sahip değilseniz ne paket kurup/kaldırabilir ne de güncelleme yapabilir bir halde kalıyordunuz. İşte bu durum 2008'de özleyeceğiniz (şaka tabii ki, bu özlenecek bir şey mi?) bir durum olarak Pardus tarihinin henüz tozlanmaya fırsat bulamamış raflarındaki yerini alıyor. Çünkü yeni PİSİ güncelleme boyutlarını sınırlandırmaktan, güncellenecek yazılımlara öncelik atayabilmeye kadar bir çok farklı özellikle 2008 içerisindeki yerini alıyor. Bu sayede özellikle zorunlu format sonralarında 6 aylık ya da 1 yıllık güncellemeleri bir defada indirip kotanızı aşma korkusu da ortadan da kalkıyor.
Yeni Kaptan'ınız konuşuyor
Pardus 2008'i kurmayı tamamladığınızda sizi yeni sürümle birlikte baştan kodlanan bir başka Pardus bileşeni olan Kaptan karşılayacak. Kaptan geçmiş Pardus sürümlerindeki görevini yine eksiksiz olarak gerçekleştiriyor ve sisteminizi kendinize göre ayarlamanıza olanak veriyor. Bu noktada Kaptan içerisinden-ulaşabileceğiniz TASMA da değişikliklerden nasibini almış durumda. Önceki TASMA sürümünde belli başlı bazı ayarları ancak aktif ederek görüp, müdahale debilirken yeni TASMA'da bu tarz ayarlar (mesela oyun -çubukları) ön tanımlı olarak açık geliyor. Benzer şekifde-Kaptan ile kurulum sonrası gerçekleştirdiğiniz her türden ayarı TASMA aracılığıyla tekrardan düzenleyebilirsiniz.
En sevdiğimiz bileşen: Ağ Programcığı
Biz internete bağımlı yaşayan editör türü kullanıcılar bir sistemde öncelikle sağlıklı bir internet bağlantısı, sonra da ofis yazılımlarını ararlar. Durum bu olunca özellikle Pardus'ta da ilk yaptığımız iş kurulum sonrası Kaptan aracılığıyla ayarladığımız internet ve yerel ağ bağlantılarını kullanmak oldu. Sonuç olarak da Ağ Programcığı adını taktığımız ve Pardus 2007.3 sürümünde öncüllerini gördüğümüz Ağ Yöneticisinin son haliyle tanıştık. Bu küçük araç sayesinde bağlandığınız ağlar sizin için (belki bir gün gene bağlanırsınız diye) otomatik olarak farklı profiller şeklinde kaydediliyor. Elbette ki bu profilleri adlandırabiliyor ve gerekiyorsa ağa bağlanmak için gereken kullanıcı adı ve parolaları da içerisine koyabiliyorsunuz. Bu şekilde evde ev profilini, işte iş profilini, bir alışveriş merkezine uğradığınızda da oraya ait (tabii ki daha önceden kaydettiğiniz) ağ profilini kullanarak internetin tadını çıkartabiliyorsunuz. Bu gerçekten güzel bir özellik olmuş. Umarız ultra-taşınabilir bilgisayarlarda da 2008 sürümünü deneme fırsatımız olur da özgürlüğün ve güvenliğin tadını çıkartabiliriz. Bir diğer olmazsa olmazımız bu arabaşlığa başlarken de belirttiğimiz gibi ofis yazılımları. Pardus'un herhangi bir sürümünü kullanmış olanlar (canlı sürümler de dahil) OpenOffice.org'un neredeyse PİSİ ya da Çomar gibi Pardus'un ayrılmaz demirbaşlarından birisi haline gelmiş olduğunu farkedeceklerdir. MS Office paketleriyle tam uyumlu olan bu ofis otomasyonu Zemberek eklentisi sayesinde doğru Türkçe imla denetimleri gerçekleştirebiliyor. Kullanımı da zaten alışık olduğunuz ofis yazılımlarından farksız.
Eğlence zamanı
Fedora ve Debian gibi sistemlerde ön tanımlı olarak codeclerin gelmemesi, zamanının büyük kısmını şarkı dinleyip, video izleyerek geçiren ev kullanıcılarını oldukça rahatsız eden bir durum. Ancak Pardus her sürümünde olduğu gibi 2008 sürümünde de bizi çoklu ortam alışkanlıklarımızdan mahrum etmiyor. Üstelik hemen her platformda çalışan VLC ve Real Player gibi başarılı yazılımlara da paket deposunda yer vermiş durumda. Oyun tarafındaysa hemen her Linux gibi elinden geleni yapmaya çalışan Pardus 2008, oyun geliştiricileri Linux'u görmezden gelmeyi bırakana kadar vasat kalmaya devam edecek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder