28 Ekim 2009 Çarşamba

Haftasonu Sineması: Gamer ve Surrogates

Uzun süre aradan sonra sinemaya gidince, büyük ekranda fragmanları gösterilen her film etkileyici geliyor olsa gerek. Gaza gelip haftasonunu benzer konulu iki filmi arka arkaya (biri Cumartesi biri Pazar) izlemeye ayırdık. İki filmi toplayınca bir film ettiği için hepsini birden yazmaya karar verdim.


Özetler (konuları bilenler atlasın):

Gamer
Gamer, bilgisayar oyunlarının kanlı canlı gerçek insanları yöneterek oynandığı oyunlar haline geldiği bir gelecekte geçiyor. Bu oyunların biri Society, Sims’in gerçek hayat versiyonu, maaşlı ve gönüllü çalışan insanları modifiye edip hayatlarını yönetmek, kaynaştırmak, seviştirmek gibi faaliyetlere girişebiliyorsunuz. Bir diğer oyun da, Counter Strike’ın gerçek insanlarla oynananı, tabii gerçek insanlar buna gönüllü girmeyeceği üzere, buradaki yönetilen karakterler idama gidecek olanlardan seçiliyor, belli sayıda karşılaşmayı kazanırsa serbest kalıyorlar, fakat şu ana kadar bunu başarabilen olmamış, buna tek yaklaşan ana karakterimiz ve onu yöneten ergen veledimiz. Anlaşılacağı üzere esas olay bu oyundaki karakterimize ve onun hikayesine dayanıyor.

Surrogates
Surrogates ise, herkesin kendisi yerine gerçek gibi gözüken maketleri (filmdeki adıyla “suret”leri) yönettiği, bu şekilde evden çıkmadan işini gücünü gördüğü, zarar görme kaygısı yaşamadan fantastik şeyler deneyebildiği bir gelecekte geçiyor. Bir gün bir suretin ilginç bir şekilde öldürülmesi ve ona bağlı olan insanın da ölmesiyle (ki bu film evreninde imkansız olarak bilinen bir şey o zamana kadar) filmimiz açılıyor.

İkisine dair güzel incelemeler zaten Çavlan’ın yazılarında mevcut, ben blogun yüzeysel insanı olarak aklıma gelenleri maddeleyeceğim:


İyi Şeyler

Gamer
Michael C. Hall: Dexter’in seri katili, Six Feet Under’ın kıdemli ve ezik gay’i, filmdeki oyunları yaratan dünyanın yeni en zengin adamını da iyi oynamış, bekleneceği gibi. (Filmdeki TV söyleşisine çıplak ayak ve terlikle çıkması, Facebook’un yaratıcısı olan 21 yaşındaki elemanın zamanında aynı şekilde konferanslara çıkmasına bir gönderme olabilir mi?)

Surrogates
Makyajlar: İnsanların yönettiği suretler pek bir psikopat olmuş canım. Gerçek insanları Poser’da hazırlanmış başarısız 3d modeller gibi göstermek çok kolay olmasa gerek, amacına ulaşmış.

Bruce Willis: Bildiğimiz Bruce Willis işte, düz karakteri bile oynamış bi şekilde.


Kötü Şeyler

Gamer
Senaryo: Gelecekte oyunlar falan bir sürü şey var ama filmin konusu bu değil tabi ki.. Kaslı (ve sıkıcı), karizmatik (ve bayık), gizemli (ve pek zeki olmayan), mağrur (ve düz) karakterimiz komplo sonucu mahkum olduğu idam cezasından kurtulup, oyundan dışarı çıkıp, Society oyununa hapsolmuş karısını da (bu karı da sıkıcı ötesi) kurtarmak istemektedir. (Kendini alemlere vermek istese ne fark edecekti anlamadım, tüm hareketleri bir çocuk tarafından yönetilen bir adamdan bahsediyoruz ya, neyse..) Bir de bu adamı yöneten çocuk var, o da öyle duruyor işte ortamda, arada kızlara sms çekiyor falan, böyle afilli ekranlar falan kayıyor etrafında. Ha bir de Dexter’ı oynayan adam var, o da TV’lere çıkıp konuşuyor falan. Özetle konu yok.


Michael C.Hall: –Ne işim var bu filmde yahu?

Karakterler: Eğer karakter diye bir şeyden bahsetmek mümkünse.. En ilginç karakterin 20 sene öncesinden kalma "gerçek hayattan kopmuş zavallı asosyal şişman ve abaza oyuncu" stereotipi olduğu bir film düşünün. İşte Gamer o film.

Atmosfer: Aksiyon ortamının hastasıyımdır ama Van Helsing’den sonra ilk defa bir filmde aksiyon sahnelerinde sıkıldım yahu. Yıl olmuş 2009 artık, daha iyisini bekliyor insan. Gidip Gears of War oynamak varken neden bunu izleyeyim ki.. Efektler falan da değil yani derdim.. Pacing diyorlar ya hani, ne diyoğ siz Tüğkler ona, olmuyor azizim o olmayınca..

Surrogates
Bruce Willis'in sarı saçlı hali: Şunu anlıyorum, suretler gerçek insanlara göre fazla pürüzsüz ve mükemmeller, ama bu ayrımın gözümüze sokulması amacıyla ekranda sarı saçlı Alman pornocusu kılıklı bir Bruce Willis izlememiz gerçekten gerekiyor muydu, bilemiyorum..

Filmin sonu: Filmin sonu güzel de, fragmanda göstermeseymişsiniz iyi olurmuş.


Sonuç (Ve kazanan...)

İlla bir kazanan olacaksa sanırım sinema sahibi diyebiliriz, zira iki film de ortalamaya oynuyor, fakat her ne kadar aklımızda bir sürü cevapsız soru bırakmış olsa da, Surrogates çok daha derli toplu bir filmdi açıkcası (Pazar gününe atmak iyi fikirmiş). Gamer ise oyunları ve oyuncuları bu kadar tekdüze gösterirken, kendisi sunduğu 2 saatlik sıkıcı deneyimiyle, o süre zarfında oynayacağınız bedava bir flash oyununun verebileceği heyecanın onda birini bile veremiyor.


Gamer 8-bit extended version (bu versiyonda konu da olacakmış)

Son not: Gerard Butler. Kasların ve sen çok sıkıcısınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder