11 Ekim 2009 Pazar

The 11th Hour ( Onbirinci Saat)


Okulun üçüncü haftası..
Bazı şeyler için erken bir zaman belki de ama çok geç kalınmışta olabilir.
Uzundur bir motivasyon kaynağı bekliyordum. Baktım gelmiyor ben ona gittim. Hafta sonu coğrafya öğretmenleri çalıştayına katıldım. İyi de etmişim hani. Benzerleriyle bir araya geldiğinde insan, tuhaf bir güç hissediyor kendinde.
Orada, o anda bireysel olarak alınmış bir karar bu. Okulda her hafta bir belgesel izlettirmek çocuklara.
İlk olarakta the 11th hour ile başlayacağım. Türkiye'de gösterime girmediğini sandığım bir belgesel. Yalnızca 7. İstanbul AFM Uluslararası Bağımsız Film Festivalinde "Gezegen, İnsan" bölümünde gösterildi.
Festivalin tanıtım sayfasında film hakkında şunlar söylenmiş..

Gezegenimizin tarihinde insanlığın buradaki zamanı kısa ancak çok etkili oldu. İnsanlığın var olma mücadelesi endüstri, bilim, tıp gibi alanlar yaratsa da, yeryüzünde yaşamı mümkün kılan hassas dengeyi de doğrudan tehdit eder hale geldi. 55 milyon yıl once dünyaya bir meteor düştüğünden beridir bu kadar fazla sayıda tür yok olmamıştı, örneğin. üzerinde Susuzluk. Açlık. Sel. Rekor yağışlar. Kasırgalar. Asid yağmuru. Dünya tarihinde rastlanmış en yüksek dereceler. Peki bu değişimler kalıcı mı? Yoksa ancak tüm parçalarına birlikte bakıldığında anlam kazanan bir yap-boz gibi, daha büyük bir hikayenin habercisi mi? 11. Saat değişimin mümkün olabileceği son anı anlatıyor. Film insanlığın nasıl bu noktaya geldiğimiz, dünya ekosistemi üzerinde nasıl bir iz bıraktığımızı ve bu saatten sonra nasıl değişebileceğimizi anlatıyor. Filmde eski Sovyetler Birliği başbakanı Mikhail Gorbachev, tanınmış bilim adamı Stephen Hawking, sürdürülebilir tasarımcılar David Mau ve William McDonough gibi 50’yi aşkın bilim adamı, düşünür ve lider ile görüşmelerde gezegenimizin karşı karşıya bulunduğu en önemli sorunları sunuyor ve tartışıyor. Yapımcılığını ve seslendirmesini Leonardo DiCaprio’nun yaptığı film insan olmak üzerine düşündürücü, hatta kışkırtıcı, bir yapım.
Yarın afiş hazırlayarak başlayacağım işe. Var olan teknolojik imkanların elverdiği şekliyle. Gösterim perşembe günü olacak. Katılım ne kadar olur kestirmek zor. Çalıştay sırasında öğrendiğim bir klişe sözcükle açıklamak gerekirse "öğretmen büyüsü"ne ihtiyacım olacak. Hadi hayırlısı..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder