12 Mart 2006 Pazar

Balkon

Balkon karışma isteğidir hayata. Evin bir çıkıntısıdır sokağa doğru. Gökyüzüne açılan kapıdır. Uzvudur evin balkon. Onunla dokunur şehre.
Balkon keşfetme isteğidir diğer yaşamları. Saatlerce bakabilirsiniz yoldan geçenlere. Karşı balkonlarda oturanlara. Aynı zamanda balkon dışavurma özlemidir, kendi hayatını. Balkonda çiçek yetiştirilir sözgelimi. Açelyalar, sardunyalar, begonyalar... Ama kimisi yer tutmasın diyedir, fazla eşyalarını koyar.
Balkon çok amaçlı bir yapıdır. Ev etkinlikleri yapılır onda. En çok yakışanı belki de kahvaltıdır. Güneşli bir pazar günü ne güzelde olur. Mangalda yaparsınız ancak bu birazda çıkaracağınız dumanın kirlilik oranına ve komşuların tahammül katsayısına bağlıdır. Bunun yanında tavuk horoz ve bilimum kümes hayvanı dahi yetiştirebilirsiniz.
Çamaşır ile balkon arasında mahrem bir ilişki vardır. Döker ortaya neyiniz var, neyiniz yoksa. Şimdilerde kapatıyorlar balkonları, yetmedi eve katıyorlar bir kaç mimari girişimle. Kimbilir Sezai Karakoç okumuşlardır da ondan. Şairlerin belkide en tahammülsüzüdür balkona, bunu açık açıkta dile getirmiştir aynı adlı şiirinde.
Çocuk düşerse ölür çünkü balkon Ölümün cesur körfezidir evlerde Yüzünde son gülümseme kaybolurken çocukların Anneler anneler elleri balkonların demirinde
İçimde ve evlerde balkon Bir tabut kadar yer tutar Çamaşırlarınızı asarsınız hazır kefen Şezlongunuza uzanın ölü
Gelecek zamanlarda Ölüleri balkonlara gömecekler İnsan rahat etmeyecek Öldükten sonra da
Bana sormayın böyle nereye Kosa kosa gidiyorum Alnından öpmeye gidiyorum Evleri balkonsuz yapan mimarların
Balkon sevmezleri bir yana bırakacak olursak. Bizde balkon evden önce gelir. Deniz manzaralı bir evde, kim oturmak istemez fakat manzaralı olmak evin değil, balkonun özelliğidir. Bunun için ayrıksı durur, balkon evlerden. Sovyet mimarlar bir deniz veya göl kenarına yapacaklarsa toplu konutları, balkon koymazlarmış manzaralı tarafa, diğer tarafa çevirirlermiş. ki komşuluk ilişkisi artsın diyedir.
Nereden çıktı bu balkon? Bahar geldi dersem kolayına kaçmış olurum. İtiraf etmeliyim ki dilime takılan o türküden başka bir şey değildir. Bu lakırtıları yapmam. Hani Kahtalı Mıçe'nin söylediği "armut dalda, kız balkonda sallanıyor vay, vay" Balkonu bu kadar ergen düşünmekte olası elbette. Hem balkona serenad yapılır. Birde ayışığı varsa patlat Napoliteni, kendini dışarı atmayacak hane yaşayanı tanımam. Ama bu işi yapacaksanız önlemlerinizi iyi alın. Zira adli kayıtlar Ümraniye civarında balkon düşmesi sonucu ortaya çıkan davalarla doluymuş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder