30 Haziran 2009 Salı

Dünyadaki En İyi 100 Üniversitenin Farkı...

Harvard, Yale, Cambridge, Oxford, California Institute of Technology, McGill, University of Chicago vb. üniversiteler, yıllardır dünyadaki en iyi 100 üniversite listesinde yer alıyor. Rıfat SARICAOĞLU / VATAN Dünyadaki en iyi 100 üniversitenin farkı Harvard, Yale, Cambridge, Oxford, California Institute of Technology, McGill, University of Chicago vb. üniversiteler, yıllardır dünyadaki en iyi 100 üniversite listesinde yer alıyor. Bunların diğerlerinden farkları nedir? Türkiye'de de merak edildiğini düşünerek bu sorunun cevabı üzerine kendime göre bir araştırma yaptım. Bu farkları direkt en yetkililerin ağzından aşağıda bulacaksınız... *** McGill Universitesi, Rektörü Heather Munroe-Blum. Üniversitelerinin 2000 yılından bu yana uluslararası eğitim camiasındaki en iyi 830 hocayı kendilerine çekmelerini sağlayan araştırma bütçelerinin önemini vurguluyor. Uluslararası işbirlikleri ve network sayesinde de yurt dışından, alanlarında en iyi öğrencileri çektiklerini belirtiyor. University of Chicago, Rektör Robert Zimmer. En önemli farklılıkları, her konuyu sorgulamaları.. - Aydınlık bir gelecek için muhakemenin riayetten üstün olduğunu, tartışmanın doğruyu ve yanlışı bulmada en büyük etken olduğunu, karmaşık problemlerin yoğun olarak ve değişik açılardan analiz edildiğini... - Kendi çevrelerine uygun ve katkıda bulunabilecek en özgün hoca ve öğrencileri seçtiklerini ve bu şekilde topluma sorgulama esasına göre katkıları olduğunu belirtiyor. Australian National University, Rektör Ian Chubb. Üniversitenin itibari öğrenci sayısı, binalarının ihtişamı, ama en çok eğitim kadrosunun kaliteli öğrenime katkısı ve eğitim kadrosunun entelektüel merakı. University College London, Rektör Malcolm Grant. Genel araştırmanın yanında hocalarının ve öğrencilerinin bulundukları topluma katkılarının etkisini vurguluyor. Son yıllarda ise araştırmalarını uluslararası boyuta taşıyıp “küresel” topluma katkılarından ötürü dünyadaki en iyi 10 üniversiteden birisi olduklarını ve üniversitelerin belirli konulara odaklananıp sonuçlar üretmesi gerektiğini belirtiyor. National University of Singapore, Rektör Tan Chorh Chuan. Asya'nın uluslararası nitelikteki üniversitesini oluşturduklarını, entelektüel ortamdan ilham aldıklarını ve altyapıyı öğrencilerinin yeteneklerini keşfetmeleri üzerine oluşturduklarını ama Asya'nın yerel kültürüne ve görüşlerine de sadık kaldıklarını dile getiriyor. University of Kyoto, Rektör Yardımcısı Toshio Yokoyama. Üniversitesini aykırılıktan beslenenen, kitaplardakinin dışında kendi dilini oluşturan bir yer diye tarif ediyor. Politikacı yetiştirmek yerine araştırma yapmanın daha doğru olduğunu belirtiyor, akademik özgürlüğün ve diyaloğun önemini vurguluyor. University of Pennsylvania, Rektör Amy Gutmann. 1 ABD Doları'nın üzerinde resmi ve adı bulunan üniversitenin kurucusu Benjamin Franklin'in takipçisi olarak ilkleri gerçekleştirmeleriyle övünüyor: İlk tıp fakültesi, ilk eğitim hastanesi, ilk işletme okulu (ünlü Wharton Business School) ve ilk bilgisayar. Başarılarının sırrının ise ayrımcı değil eşitlikten yana, yerel ve küresel etkileşime giren, demokrasiye saygılı, bilgiye dayalı ama aynı zamanda pratik uygulamaya yönelik yapıları olduğunu belirtiyor. *** Dikkat edilirse, belli başlı konulara odaklananlar, ilkleri yaratanlar, ülke ve dünyadan en iyi hocaları bünyelerine dahil edip yabancı öğrenci çekebilenler, araştırmaya önem veren, değişik uygulamaları deneyen, özgürlükçü, uluslararası ilişki ve işbirliğine açık olanlar ve her şekilde sorgulamacılığı tercih edenler başarılı olabiliyor. Türkiye'den de herhangi bir okul bu listeye dahil olacaksa devlet yönetimi ile birlikte bunun yolunu açabilecek olan yönetim şekli budur ve üniversite yönetimlerinin yapacakları da bunlardır demek gerekiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder