6 Ekim 2005 Perşembe

Kayaç Operasyonu

Ben neyi aradım da hemen bulabildim sanki. Bu kez de öyle oldu. Sabah kalkar kalkmaz yollara düştüm. Bugünkü ödevim kayaçlar, İstanbul’da kayaç nerede bulunur? Kadıköy’de Akmar Pasaj’da bir yer olacaktı, soluğu orada aldım. Kayaç değil Sultan Süleyman’ın hazinesi. Fiyatlarının pahalı olması nedeniyle daha işin başında vazgeçecektim. Vazgeçmedim tabiî ki de(tezgâhtar arkadaşın söyleyişiyle). Dedim ilk önce bir mineraloloji kitabı bulayım kitapçılardan. Ben arıyorum ya bütün mineraloji kitapları piyasadan toplatıldı sanki. Sahaflara daldım bu kez. Vah vah geçenler de satmışlarmış. Sanırım yanlış soruyorum dedim bu kez "petrografi" dedim "nanay" dediler. Yılmadım, kayaç satan, kayaçlarla ilgilenen birileri vardı mutlaka sordum, soruşturdum bütün ipuçları bir kişi üzerinde yoğunlaşıyordu. Bay B.
B. büyük adam tabii, bul bulabilirsen, yok oğlu yok familyasından. Ne yapalım kısmet değilmiş başka bir zaman bakarım dediğimi anımsıyorum. Olmazsa MTA’nın bölge müdürlüğüne gidip taş dileneceğim. Bir sonuç alamazsam Jeoloji Mühendisleri Odasına kulluk edeceğim. Yok, hiç biri olmadı, araziye çıkıp dağ, bayır taş arayacağım artık.
Kadıköy’e gelmişken eli boş gitmek olmaz. Her zaman ki fırından bir çavdar ekmeği, bir de köy ekmeği aldım. Eve dönmek üzere rıhtıma doğru yürürken bir dükkânın reyonunda neyle karşılaştım dersiniz. Agat. Nedir bu agatın hikâyesi diye sordum Bay B. dediler. Taşların Kralı, efsane Bay B.
Bırakır mıyım işin yakasını akşamüzeri tanıştım Bay B. İle.
B.’nin mineraloji eğitimi olmamasına rağmen (ki şart değil) olaya oldukça hakim olduğuna şahit oldum. Benim için önemlisi aradığım bütün kayaçları bulabileceğini söyledi. Ben listemi hazırlamalıymışım yeter ki. Adam kayaç ekolü saygı duymamak elde değil. Bütün söylediklerini okula yeni başlamış talebe edasıyla dinledim. Nihayet söz sırası bana geldiğinde “Ama” diye başlayan bir cümleyle “yeteri kadar param olmadığını” “hatta hayatımın hiçbir döneminde de olamayacağını” “zaten bu işi de sayın talebelerimin zayıf dimağlarını açmak için yaptığımı” “zümrütle, yeşimle, yakutla işim olmadığını” “okula hibe yapıp yapamayacağının” sordum? Neredeyse kaçacaktı. Kolundan yakaladım. Ayaküstü bir dolu kayaç muhabbeti daha yaptık. 15 dakikalık konuşma sonunda olur cevabını bir şekilde aldım. Bu arada yazın birlikte kayaç avcılığına çıkacağımızı da bilmenizi isterim. Bay B’nin sayesinde mineraloji kitaplarını bile buldum. Sağ olsun, var olsun, çok yaşasın Bay B. Hafta sonu kayaçların bir kısmını temin edeceğim umarım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder