26 Haziran 2008 Perşembe

ÖLÜ CANLAR


Çok severek okuduğum muhteşem bir rus roman klasiği. Çok sürükleyici ve cok zevkli ayni zamanda mizah dolu bir kitap. Zengin olma hayali ile yaşayan Çiçikov, köy köy dolaşarak, köylülerden ölmüş olan kölelerini satın almaktadır. Böylece devleti dolandırıp zengin olmanın yolunu aramaktadır. Aslında bu kitap iki cilt bir romanmış ama Gogol eleştirilere daha fazla dayanamayıp ikinci cildini imha etmiş. Bu kalan tek cildinde bile eksik olan taraflarının olması çok üzücüdür. Bir de şöyle bir söylenti vardır. Bu “Ölü Canlar” romanını Puşkin düşünmüş ama cesaret edip yazamamış, o da Gogol’a söylemiş o yazmış. Belki de bu yüzden eksik yerleri çok fazladır. Eksik de olsa edebi gücü çok kuvvetli olduğu için dünya klasiklerinin arasında yer almaktadır. Ne yazık ki, Gogol gibi muhteşem bir yazarın fazla çevirisi bulunmamaktadır. Klasik severler bu kitabı çok beğeneceksiniz. Herkese kesinlikle tavsiye ediyorum.
Kitabın Arkasındaki Not:
Ölü Canlar, 19. yüzyıla damgasını vuran büyük Rus romanının miladı olarak kabul edilir. İşin başında üç cilt olarak tasarlanmış olmasına, Gogol’ün neredeyse tamamlanmış olanikinci cildini ölmeden önce yok etmiş ve üçüncü cildini de hiç yazmamış olmasına rağmen, 1842’de yayımlanan “Ölü Canlar” bütünlüklü bir kitaptır. Başkahraman Çiçikov, iktidar ve itibar sahibi bir beyefendi kimliğine sahip olabilmek için kurnazca bir yol bulur. Kasabadaki toprak sahipleri ile bir bir tanışıp görüşecek ve hepsini, ölmüş olan serflerinin isimlerini kendisine satmaları konusunda ikna edecektir. Hinoğluhin Çiçikov’un akılakıllarından çıkmayacak maceralarını anlatan bu ( Gogol’ün sevdiği ifadeyle ) Epik Şiir’i Ergin Altay’ın Ruşça aslından yaptığı çeviriden, yazarın önsüzü ve Vladimir Nabokov’un sonsözü eşliğinde okuyacaksınız.‘

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder