31 Temmuz 2009 Cuma

Beş Bin (5000) Çocuğumuz Okçulukla Tanıştı

Okçuluk federasyonunun izcilik federasyonuna önerdiği iki genç milli okçuluk antrenörümüzün (Serkan Can ve Hikmet Dumanoğlu) görev aldığı izcilik kampında okçuluk sporu, öğrencilere tanıtılıp sevdirilmeye çalışılıyor.



Her yıl 01 Temmuz-10 Ağustos tarihleri arasında toplam 6 hafta süren izcilik kampı İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Ümraniye kent ormandaki izcilik tesislerinde yapılıyor. Bu kampta yaklaşık olarak 5000 çocuğa okçuluk başta olmak üzere badminton, oryantiring, kayık, binicilik, dağcılık, bisiklet, judo sporları tanıtılıp uygulama yapılarak, bu sporlara yönledirilmeye çalışılıyor.

2006 yılından beri yapılmakata olan kampta kullanılan her spor branşın temel eğitim malzemeleri İstanbul büyükşehir belediyesi ve izcilik federasyonunun tarafından temin ediliyor.Benzeri bir kamp Çanakkale' de de var, orasını tamamen izclik federasyonu organize ediyor.

Kampta yapılan okçuluk çalışmalarında öğrencilere, okçuluktaki temel haraketler gösterilip uygulatılıyor, arkasından da tüm öğrenciler ok atışı yapıyorlar. Okçuluk çalışmaları sabah 10:30 da başlayıp akşam 19:00 da bitiyor. Haftada 30 saat üzerinden 5 gün, günde 6 saat yapılan okçuluk çalışmalarını öğrenciler severek yapıyorlar.

Bu kampa İstanbul büyükşehir başkanı Kadir Topbaş her yıl iştirak ediyor, bu yıl Rıdvan Dilmen kampı ziyaret edip ok attı. Fatih Terim, Hakan Şükür ve kurtlar vadisi oyuncalrının da kampı ziyaret etmesi bekleniyor.

30 Temmuz 2009 Perşembe

Adobe Photoshop CS4 için eğitim kitapları

Photoshop gibi bir programda harikalar yapmak istiyorsanız buradan buyrun. Çünkü bu program bir harika. Bu programı çok iyi biliyorum ve işsizim diyeni duymadım. Kullanım alanı çok geniş düşünsenize aklınıza gelen bütün çizim ve tasarımları yapabileceğiniz bir programın eğitim kitabı. Bence kaçırmayon yazı daha dolu geçirin..

linkler:
http://rapidshare.com/files/202740491/Ado..Tuerk_e_TURK.rar

Adobe Photoshop CS4 için eğitim kitapları

Photoshop gibi bir programda harikalar yapmak istiyorsanız buradan buyrun. Çünkü bu program bir harika. Bu programı çok iyi biliyorum ve işsizim diyeni duymadım. Kullanım alanı çok geniş düşünsenize aklınıza gelen bütün çizim ve tasarımları yapabileceğiniz bir programın eğitim kitabı. Bence kaçırmayon yazı daha dolu geçirin..

linkler:
http://rapidshare.com/files/202740491/Ado..Tuerk_e_TURK.rar

Dövme şekilleri Kitabı


İçinde Yüzlerce dövme şeklini ve de nasıl yapılacağını anlatan bir pdf uzantılı kitap. Yaza dövme ile girmek isteyenlere. Ancak önerim hint kınası ile yapılan dövmedir. Çünkü ömrü 1-2 hafta. İnsanlar çabuk sıkılr. Ömür boyu vücudumda aynı dövme mi. Bana çok zor geliyor üstelik de sağlıksızzz.


linkler:
http://uploaded.to/?id=jqtqcy

Dövme şekilleri Kitabı


İçinde Yüzlerce dövme şeklini ve de nasıl yapılacağını anlatan bir pdf uzantılı kitap. Yaza dövme ile girmek isteyenlere. Ancak önerim hint kınası ile yapılan dövmedir. Çünkü ömrü 1-2 hafta. İnsanlar çabuk sıkılr. Ömür boyu vücudumda aynı dövme mi. Bana çok zor geliyor üstelik de sağlıksızzz.


linkler:
http://uploaded.to/?id=jqtqcy

29 Temmuz 2009 Çarşamba

Köleliği Önlemek İçin Yetki Yetersiz

Çalış ve Gez programları kapsamında ABD'ye giden binlerce Türk öğrencinin yaşadığı olumsuzluklara karşı herhangi denetleme yok.

Her yıl Work and Travel (Çalış ve Gez) programları kapsamında ABD'ye giden binlerce Türk öğrencinin yaşadığı olumsuzluklara karşı herhangi bir mekanizma veya denetleme sistemi bulunmuyor. Aracı şirket tarafından dolandırılma, söz verilen koşulları bulamama, olumsuz şartlarda çalışma ve barınma gibi sıkıntılarla karşı karşıya bulunan gençler, savcılığa gitseler bile uluslararası hukuk engeline takılıyorlar. Konuyla ilgili bakanlıklar, ancak kendi görev alanlarına giren konularda ve yetkileri ölçüsünde denetleme görevi yapabiliyorlar. "Türk Öğrencilere ABD'de köle muamelesi yapılıyor" gibi eleştiriler ve son dönemde yaşanan olumsuzlukların artması üzerine SABAH, Work and Travel sistemini sorguladı. Büyük umutlarla, kısıtlı imkanlarla dil öğrenmek ve yeni yerler görmek amacıyla başta ABD olmak üzere büyük ülkelere giden gençler, umduklarını bulamıyorlar. Bakanlıklar ise ancak kendi görev alanları ve yetkileri kapsamında problemlere çözüm sağlayabiliyor: MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI: Bakanlık, bu şirketlerin hedef kitlesinin öğrenciler olması nedeniyle konuyla ilgileniyor. Ancak 18 yaşından küçük öğrenciler, ailelerinden izin alarak programa katılabiliyor. Herhangi bir sorun çıkması veya bir şikayet olması durumunda savcılık olaya el koyuyor. Bakanlık, ancak kendilerinden görüş istenmesi durumunda devreye giriyor. Pedagojik olmayan, kurallara aykırı bir durum varsa Milli Eğitim Bakanlığı, söz konusu ülkeye bilirkişi gönderiyor. Milli Eğitim Bakanlığı, okullarda öğrencilere bu konudaki uyarılarını yapıyor. Bu programlara katılanlar da çoğunlukla üniversite çağına gelmiş gençler. ÇALIŞMA BAKANLIĞI: Bakanlık, eğitim karşılığı veya çocuk bakıcılığı gibi vaatlerle üçüncü ülkelere gidenlerle ilgili bir yetkilerinin bulunmadığını ancak bir proje karşılığında yurt dışına işçi götürecek şirketlerin mutlaka İş-Kur'la temasa geçmesi gerektiğini belirtiyor. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI: Daha çok yurtdışı eğitim ve danışmanlık hizmeti vermek amacıyla kurulan firmalar tarafından yürütülen Work and Travel faaliyetlerine ilişkin özel bir düzenleme bulunmuyor. Diğer taraftan bu programla ilgili bir olumsuzluğun, şikayetin Bakanlığa ulaşması halinde; gerek Türk Ticaret Kanunu ve gerekse Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Hakkında Kanun hükümleri kapsamında ilgili şirketler nezdinde gerekli inceleme yapılabiliyor.

Kayıt Parası İnternetten İsteniyor

İzmir’de iki okul için internet aracılığıyla kayıt parası istendiği öne sürüldü.

Yetkililerin “Alınmayacak” demesine rağmen “kayıt parası”, gereken belgeler arasına girdi. İzmir Kız Anadolu Lisesi ile İzmir Fatma Saygın Anadolu Lisesi'nin web sayfalarındaki kayıt için gerekli belgeler bölümünde, 200 ve 300 TL'lik kayıt parası zorunlu kılınıyor. Türk Eğitim-Sen 1 No'lu Şube Başkanı Sami Özdemir, alınan paranın yasal olmadığını belirterek, “Veli isterse gönlünden ne kadar geçerse okula bağışta bulunabilir. Ancak, belli bir rakam belirleyerek bunu resmi web sitesinde kayıt için zorunlu kılmak suçtur” dedi. İzmir Kız Anadolu Lisesi'nin web sayfasında, “kayıt için gerekli belgeler” bölümünde, “Okul Aile Birliği Kararı ile 2009-2010 öğretim yılı veli üye aidatı yıllık 200 TL'dir. Kayıt günü öncesinden İş Bankası Karataş Şubesi'nin 181531 nolu okul aile birliği hesabına yatırılabilir. NOT: Kayıttan vazgeçilmesi veya nakil halinde iade edilmez. Veli üye aidatı dışında yapılacak diğer gönüllü bağışlarınızın her biri için, mutlaka ayrı dekont veya makbuz alınız. Kayıt günü bağış yapmak zorunlu değildir” ifadesinin yer aldığı iddia edildi. İzmir Fatma Saygın Anadolu Lisesi'nin resmi web sitesinde de aynı ifadelerle farklı banka ve hesap numası verilerek veliden 300 TL kayıt parası istediği de ortaya sürülen bir diğer iddia oldu. 'Zorunlu değil, sıkıntıdayız' İzmir Kız Anadolu Lisesi Müdürü Pervin Töre, istenilen bu paranın zorunlu olmadığını öne sürerek, maddi sıkıntı içinde olduklarını anlattı. Töre, “Anadolu Lisesi olduğumuz için yıl içinde öğrencilere yayın dağıtıyorum, fotokopi giderleri var, ortak ÖSS yapıyorum. Okulun temizlik ve güvenlik giderleri var. Bu parayı aldıktan sonra yıl içinde öğrencimden 1 TL bile talep etmiyorum. Okuldaki işleyişi kolaylaştırmak, kaliteyi artırmak için buna mecburum. Okul müdürü olmak tatlı cadı olmak değil ki. Eğer bu para veliyi rahatsız ediyorsa almıyoruz” dedi. 'Bu parayı nereden bulayım' İzmir Fatma Saygın Anadolu Lisesi Müdürü Fehmi Yılmaz, bu paranın okul aile birliğinin kararıyla yasal olarak alındığını ileri sürdü. Yılmaz, “Okula öğrencisini kaydeden her veli, okul aile birliğinin doğal üyesi oluyor. Bunun da bir bedeli var. Okulun sadece temizliği için ayda 3 bin TL ödüyorum. Aylık su parası 2 bin TL. Bu parayı nereden bulayım” diye sordu. Türk Eğitim- Sen 1 No'lu Şube Başkanı Sami Özdemir'in gündeme getirdiği konuyu DHA'nın duyurmasıyla, haber, gazetelerin internet sayfalarında yer aldı. Öğleden sonra iki okulun web sitesinden alınacak kayıt parasıyla ilgili bölümler çıkarıldı.

Gençler Sağlıklı Beslenmeyi Tartışacak

Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden gelen gençler sağlıklı beslenme konusunu, evrensel ve yerel mutfak kültürlerini irdeleyerek masaya yatıracak.

Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları desteği ile düzenlenecek “Sağlıklı Avrupa Mutfağına Hoş geldiniz” isimli proje kapsamında, Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden gelen gençler sağlıklı beslenme konusunu, evrensel ve yerel mutfak kültürlerini irdeleyerek masaya yatıracak. Belçika, Bulgaristan, Romanya, Slovenya, Estonya ülkelerinden gençlerin katılımı ile gerçekleştirilecek olan proje ile Avrupa mutfaklarını ne kadar tanıyoruz, beslenme ve kültür, reklamlar ve yiyecekler, medyanın toplumun yemek alışkanlıkları üzerine etkisi, sağlık ve yemek arasında ilişki başlıklarıyla çalıştaylar yapılacak. Hacettepe Üniversitesi Sıhhiye Yerleşkesi'nde 1-9 Ağustos arasında gerçekleştirilecek etkinlikler kapsamında tüm katılımcılarla beraber Ankara gezisi yapılması da yer alıyor.

27 Temmuz 2009 Pazartesi

Work And Travel Köleleri

ABD'ye "Work and Travel" programları kapsamında gelen Türk öğrencilerin yaşadıkları dram. Alaska’da köle gibi çalıştırılan bir öğrencinin dehşet günleri..

ABD'ye "Work and Travel" (Çalış ve Gez) programları kapsamında gelen Türk öğrencilerin dramına hergün bir yenisi ekleniyor. Alaska'da köle gibi çalıştırılan bir Türk öğrencinin akıl hastanesine kaldırıldığı, üç gün müşahade altında tutulduktan sonar şizofrenik paranoya teşhisi konduğu ve çok zor koşullar altında Türkiye'ye gönderilip tedavi altına alındığı öğrenildi. Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu(TADF) mahsur kalan 30 kadar öğrenciyi New York'ta çeşitli ailelerin yanına yerleştirdi. Work and Travel mağduru öğrencileri tesbit etmek için bir çağrı yaptı. Çağrıya ABD'nin dört bir yanında sokakta kalan, işsiz olan ve köle gibi çalıştırılan öğrencilerden yüzlerce ihbar mektubu geldi. Mağdur durumda kalan öğrenciler kendilerini dolandıran aracı danışmanlık şirketleri aleyhinde hem ABD'de ve Türkiye'de yasal işlem başlatıp dava açmaya hazırlanıyor. Work and Travel" (Çalış ve Gez) programıyla çocukları ABD'de bulunan aileler ise endişe içersinde çocuklarına ulaşmaya çalışıyor. Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu (TADF) Başkanı Kaya Boztepe de, konuyla ilgili olarak daha önce yaptığı açıklamada, "Türk öğrencilere ABD'de 21'inci yüzyılda köle muamelesi yapılıyor, Kunta Kinte gibi çalıştırılıyorlar " demiş ve ABD'nin dört bir yanında mahsur kalan kötü şartlarda çalıştırılan öğrencilere yardım etmeleri için ABD'de yaşayan Türkler'e çağrıda bulunmuştu. -"ARKADAŞIMIZ ALASKA'DA ÇILDIRDI"- Şu anda ABD'nin Alaska eyaletinde balıkçılık firmasında köle gibi çalıştığını söyleyen Soner Özmeşe'de yetkililere yazdığı e- postada ise şunları söyledi: "Ben 2007 de ve bu sene olmak üzere 2 kere bu programa dahil oldum. İlkinde Ohio'da fuar işinde çalıştım, orada eğlenceli zamanlar geçirdim, pek para kazanamadım. Bu senede dil okulu için gerekli parayı çıkartabilmek içın, Alaska yı tercih ettim. Fakat geldiğimiz günden beri yaşadıklarımız tam bir dram. Temmuzun başında balık sezonunun açılması ile sabah 05.00'te işe başlayıp akşam 16.00-17.00 gibi işi bırakıyoruz. bu tempoda daha önce hiç çalışmamış üniversitede öğrencileri olarak, kolumuzu kaldıracak halimiz kalmıyor, yavaş çalıştığımızı düşünen müdürlerin kötü sözleri de bu yorgunluğun tuzu biberi oluyor. Bizimle birlikte gelen bir Türk arkadaşımız bu yorgunluğa ve kötü muameleye daha fazla dayanamadı, ruhsal sorunları oluştu diğer bi arkadaşımızın refakatinde akıl hastanesine yatırıldı. Hastanede 3 gün müşahade altında tutulduktan sonra, şizofrenik paranoya teşhisi kondu. Çok zor koşullar altında Türkiye'ye gönderdik ve orada tedavi altına alındı. Bize yapılan bu kötü muameleden ve arkadaşımızın başına gelenlerden hepimiz çok rahatsız olduk, ve hepimiz burdan gidebilmek için gün sayıyoruz. Başka işler bulmaya çalışıyoruz. Bizi buraya yollayan aracı firmalar hep bize burdaki eğlenceli ortamdan basit işlerde çalışıp, gezebileceğimizden bahsediyorlardı; fakat karşılaştığımız manzara tam bir köle pazarı. Bu yaşadıklarımızın başkaları tarafındanda yaşanmaması için sizden bunu yetkili makamlara bildirip work and travel programı hakkında daha detaylı bir çalışma yapılıp, aracı firmaların denetlenmesini rica ediyorum." -" BENİ 'YURT' DİYE ORMANLIK ARAZİYE BIRAKTILAR"- Bengü Durgun ise, Yurt yerine ormanlık bir arazinin ortasına bırakılan arkadaşı için şöyle konuştu: "Yine bu programla buraya gelmiş olan Aybüke ile iletişime geçtim.Bunun gibi birçok problemle karşılaşmış; ama düşündüğümüzden daha çok korkmuş durumda. Kendisini dinlediğimde: Öncelikle İstanbul Taksim'deki bir şirket aracılığıyla buraya getirildiğini, kendisini Boston'da 1 saat bekletildikten sonra ki havaalanında direkt karşılamamışlar. Danışmanlık firması bir öğrenci yurduna yerleştirileceğini söylemiş, burada ulaşım, yemek, telefon gibi ihtiyaçları karşılanabilecek bir yurt vaadi vermişler, ancak ormanlık bir arazinin ortasında, marketten birkaç mil uzakta, telefon açamadıkları ve açıkınca dahi dışarı çıkıp yürünemeyecek mesafede bir yere yerleştirildiğini söyledi. Bahaneleri de 'yurtta yer yoktu' demişler. Çalışacağı yeri bir restoran olarak söylemişler ve sonuçta iş olanaklarının genişliğinden bahsetmişler. Ancak geldiğim yer kocaman bir Park ve hava güzelken hizmet veren bir yer, çok yağışlı bir bölgeymiş o sebeple 'sezon zaten çok sürmüyormuş' dedi. Kendisinin bir ihtiyacı var mı diye sorduğumda KLM'den Türkiyeye dönüş biletimi öne aldırmak istiyorum çünkü burada olan diğer 2 Türk arkadaşımda aynı şekilde mağdurlar ve 'biletlerini öne aldırdılar' dedi." -"KIZ KARDEŞİM BİNADA ERKEKLERİN ARASINDA TEK KIZ"- Yurt yerine ormanın ortasına bırakılan Aybüke Gökenç'in ablası Gökçen Gökenç' de konuyla ilgili Türk Amerikan Federasyonu Derneği yetkililerinle temasa geçerek kızkardeşi ile ilgili endişelerini dile getirdi. Gökenç , "Konuyla ilgili gazetelerde okuduğum haber beni önce üzdü, sonra sizlerin varlığını farketmek ise biraz içimi rahatlattı. Kızkardeşim, 21 Ekim 2008'de Newhempshire Salem e gitti. Sodexo da çalışmak üzere. Önce öyle bir eve konmuş ki, ormanın ortasında ve bina erkekle dolu. Tek kız kendisi...Burdaki yurtdışı eğitim danışmanı şirketinden bişeyler yapmasını istedim, bunu söylersem bana gülerler deyip, benim halletmemi söyledi. Neyse,ben görüştüm ordaki yetkililerle, bugün itibariyle bir kız arkadaş geldi yanına, biraz rahatladık. Cep telefonu edindi, birkaç kez görüştük sonra kart kendi kendini iptal etti, ne o arayabiliyor, ne biz arayabiliyoruz.O fırsat bulup arayana kadar da azap çekiyoruz.'' Dedi. -"MAĞDURUM YARDIM EDİN"- Mağdur öğrenci Samet Yiğit ise, Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu (TADF) Başkanı Kaya Boztepe'ye gönderdiği mesajda yardım istedi. Yiğit, " Merhabalar.2 haftadır Amerikadayım buraya Work and Travel programıyla geldim ve mağdur durumdayım bana yardım edin . Şu an Washingtondayım.'' Dedi. Work and Travel mağduru öğrenciler kendilerini dolandıran şirketlerin adlarını vererek bu şirketler hakkında kanuni işlem yapılmasını istiyor. Eski bir Work and Travel mağduru olan Melis Özer ise " Work&Travel kapsamında yaklaşık 2 sene önce aynı şekilde giden öğrenciler arasındayım. Aynı mağduriyeti yaşadım" diye konuştu.

Liselere 1. Yerleştirme Belli Oluyor

Ortaöğretime Yerleştirme Puanlarına göre, Fen, Anadolu, sosyal bilimler ve diğer bazı meslek liselerine 1. yerleştirme sonuçları bugün açıklanıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü'nce gerçekleştirilecek yerleştirme işlemleri, saat 12.00'de bakanlığın internet sitesinde yayımlanacak. 1. yerleştirme için yaklaşık 700 binin üstünde adayın tercih yaptığı öğrenildi. OYP'ye göre 978 bin 61 öğrencinin 196 puan barajını geçerek tercih yapma hakkını elde ettiği duyurulmuştu.
1. yerleştirme sonucunda bir okula yerleşmeye hak kazanan öğrenciler, kayıtlarını 27 Temmuz-5 Ağustos 2009 tarihleri arasında yaptıracak. 6 Ağustos'ta boş kontenjanlar ilan edilecek ve 7-11 Ağustos arasında 2. yerleştirme için başvuru alınacak. 15 Ağustos'ta 2. yerleştirme sonuçları ilan edilecek. 2. yerleştirme kayıtları 17-22 Ağustos arasında gerçekleştirilecek ve 23 Ağustos'ta boş kontenjanlar açıklanacak. 24-26 Ağustos'ta 'tercihte yükselme' için başvuru alınacak ve 1 Eylül'de sonuçlar duyurulacak. 1-7 Eylül arasında da tercihte yükselme sonucunda yerleşmeye hak kazanan adayların kayıtları yapılacak.

Dolandırıcılar Okullara Dadandı

Milli Eğitim Bakanlığı, birçok devlet okulunun ilginç bir yöntemle dolandırıldığının ortaya çıkması üzerine, bir yazı ile okulları uyardı.

Yaklaşık 30 ilde birçok okulun parasını kaptırmasına yol açan olaylarla ilgili savcılıklar da soruşturma başlattı. Dolandırıcıların son hedefi Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı devlet okulları oldu. Bazı okul müdürlerinin durumu il milli eğitim müdürlükleri aracılığıyla bakanlığa bildirmesi üzerine ortaya çıkan ilginç dolandırıcılığın şöyle gerçekleştirildiği öğrenildi: Okulları ve ilçe milli eğitim müdürlüğü yetkililerini telefonla arayıp bakanlık üst düzey yetkililerinin ismini kullanan kimliği belirsiz kişiler, "Sizin okulunuza yatırım yapacağız. Ancak bu yatırımın ön ödemesi için bir miktar ücret yatırın" diyerek, okul müdürlerine açtırdıkları sahte PTT hesaplarını verdiler. Bakanlıktan arandığını ve okulunun alt yapı eksikliğinin tamamlanacağını düşünen okul müdürleri de bu hesaba belirtilen miktarı yatırdılar. Parayı alan dolandırıcılar ise sahte kimlikle açtırdıkları hesapları kapatarak ortadan kayboldular. Aradan zaman geçmesine rağmen hizmet alamayan okul müdürlerinin durumu il müdürlüklerine, buradan da bakanlığa bildirilmesi üzerine, dolandırıcılık olayı ortaya çıktı. Öğrenci velilerinden topladıkları bağışlarla okullarının temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan okul yöneticileri, yaşanan olaylar karşısında büyük üzüntü yaşadı. Ek bina, laboratuar, bilgisayar sınıfı, spor salonu gibi hizmetlerin yapılmasını bekleyen okul yönetimleri ellerindeki kısıtlı parayı da dolandırıcılara kaptırmış oldu. Bakanlığın yaptığı ilk incelemede, yaklaşık 30 ilde birtakım okulların dolandırıcıların kurbanı olduğu belirlendi. Okul yönetimlerinin kimliği henüz belirlenemeyen kişilere 500 TL ile 5 bin TL arasında değişen miktarlarda para yatırdıkları anlaşıldı. Okul yönetimleri dolandırıcılık olayının ortaya çıkmasıyla bulundukları illerin savcılıklarına başvurdular. Savcılıklar, zanlıların belirlenmesi için adli soruşturma başlatırken, Milli Eğitim Bakanlığı da Müsteşar Muammer Yaşar Özgül'ün imzasıyla illere bir yazı göndererek, bu tür olaylara karşı dikkatli olunmasını istedi. Özgül'ün gönderdiği yazıda, benzer olayların devam edebileceği hatırlatılarak, il ve ilçe yöneticileri ile okul müdürlerinin her türlü tedbiri alması istendi. Yazıda, dolandırıcılara karşı izlenecek yöntem ise şöyle belirtildi: "Böyle durumlarda karşılaşan idarecilerin derhal bir üst makamı bilgilendirmesi, bilgiyi alan makamın da Bakanlığımızı haberdar etmesi, böylece zincirleme kontrol ve müdahale mekanizmasının çalıştırılması gerekmektedir."

Üniversiteli Kızın Esrarengiz Ölümü

İzmirde Üniverste Öğrencisi Duygu Öztemir.5 katlı Binanın Terasından Düşerek öldü.

yıl önce doğum gününde çıplak denize giren üniversiteli Duygu Öztemir, arkadaşlarıyla kaldığı 5 katlı evin terasından düşerek öldü
İzmir'de Ege Üniversitesi Biyoloji Bölümü son sınıf öğrencisi Duygu Öztemir önceki gece arkadaşlarıyla Alsancak semtinde eğlendi. Bir süre sonra sıkıldığını söyleyen genç kız, taksiye binerek Karşıyaka'daki evine döndü.
Aynı evi paylaştığı 2 arkadaşı yatarken, Duygu gecenin ilerleyen saatlerinde teras kattaki evin balkonundan ayaklarını sarkıtarak oturup sigara içti. Arkadaşları gürültüye uyanıp aşağı baktıklarında genç kızın kanlar içinde yattığını gördü. Sağlık ekipleri, eternitle kapalı otoparka sert şekilde düşen kızı ağır yaralı olarak Karşıyaka Devlet Hastanesi'ne götürdü. Yoğun bakıma alınan Duygu Öztemir müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Genç kızın terasta elinde sigarayla oturduğunu gören kişilerin ifadeleri alındı. Ancak düşüşü gören kimsenin olmadığı bildirildi. Duygu Öztemir'in alkolün etkisi ile dengesini kaybederek düşmüş olabileceği, intihar olasılığının da araştırıldığı belirtildi. Ailesi İstanbul'da yaşayan ve üniversite öğrenimi için İzmir'de bulunan Duygu Öztemir, 2 yıl önce, 25. doğum gününü kutlamak için Mustafa Kemal Sahil Bulvarı Vali Konağı karşısında çırılçıplak soyunarak denize girmişti.

25 Temmuz 2009 Cumartesi

Türkiye Tarihi Cilt: 3 Osmanlı Devleti 1600-1908

Türkiye Tarihi, Oğuz Akkan ile Sina Akşin'in 1980 yılında oluşturdukları bir tasarının ve uzunca bir çalışma ve hazırlık döneminin ürünüdür. Türkiye Tarihi 5 ciltten oluşmaktadır. Her ciltte, dönemin siyaset, iktisat, düşünce, mimarlık ve sanat tarihleri ayrı bölümlerde incelenmektedir. 1. Cilt Osmanlı Devleti öncesindeki Türkleri ele almaktadır. 2. Cilt Osmanlı Tarihini 1600 yılına değin gözden geçirmektedir. 3. Cilt 1600-1908 yıllarını kapsıyor. 4. Cilt 1908-1980 dönemini inceliyor. 5. Cilt 1980-1995 dönemini, yani şimdiki Türkiye'yi ele alıyor.
Sina Akşin yazarlar kadrosunu oluşturmuş ve yayın yönetmenliğini üstlenmiştir. Siyaset Tarihi bölümlerinin yazarları Ümit Hassan, Metin Kunt, Sina Akşin, Mete Tunçay, Cemil Koçak, Hikmet Özdemir, Bülent Tanör'dür. İktisat Tarihi bölümlerini Halil Berktay, Suraiya Faroqhi, Korkut Boratav, Zafer Toprak yazmışlardır. Düşünce Tarihi bölümleri Ümit Hassan, Hüseyin Yurdaydın, Sina Akşin, Selahattin Hilav, Murat Katoğlu tarafından kaleme alınmıştır. Mimarlık ve Sanat tarihi bölümlerinin tek yazarı Ayla Ödekan'dır.
Sina Akşin Türkiye Tarihi'nin amacını şöyle açıklamaktadır: "... Türkiye'de okullarda ve üniversitelerde okutulan tarih genellikle yüzeysel bir tarihtir. Okullarda öğrenciler için tarih en çekilmez, ezbere dayalı, anlamsız ders durumundadır. Üniversite tarih bölümlerinin puanları, yani tarihçiliğe rağbet, çok düşüktür. Tarih, birçoklarımızın gözünde gerçeğin araştırılacağı, heyecan verici bir bilim dalı değil, kabul edilmiş belirli ideolojik ya da siyasal tutumları destekleyecek kanıtların derleneceği bir alandan ibarettir. İşte biz, bu kitabın, ülkemiz tarihçiliğini hal-i pur melalinden kurtarmaya belki mütevazi bir katkısı olur diye düşündük."


linkler:
http://www.mediafire.com/download.php?vnzn5mzxmyj

Türkiye Tarihi Cilt: 3 Osmanlı Devleti 1600-1908

Türkiye Tarihi, Oğuz Akkan ile Sina Akşin'in 1980 yılında oluşturdukları bir tasarının ve uzunca bir çalışma ve hazırlık döneminin ürünüdür. Türkiye Tarihi 5 ciltten oluşmaktadır. Her ciltte, dönemin siyaset, iktisat, düşünce, mimarlık ve sanat tarihleri ayrı bölümlerde incelenmektedir. 1. Cilt Osmanlı Devleti öncesindeki Türkleri ele almaktadır. 2. Cilt Osmanlı Tarihini 1600 yılına değin gözden geçirmektedir. 3. Cilt 1600-1908 yıllarını kapsıyor. 4. Cilt 1908-1980 dönemini inceliyor. 5. Cilt 1980-1995 dönemini, yani şimdiki Türkiye'yi ele alıyor.
Sina Akşin yazarlar kadrosunu oluşturmuş ve yayın yönetmenliğini üstlenmiştir. Siyaset Tarihi bölümlerinin yazarları Ümit Hassan, Metin Kunt, Sina Akşin, Mete Tunçay, Cemil Koçak, Hikmet Özdemir'dür. İktisat Tarihi bölümlerini Halil Berktay, Suraiya Faroqhi, Korkut Boratav, Zafer Toprak yazmışlardır. Düşünce Tarihi bölümleri Ümit Hassan, Hüseyin Yurdaydın, Sina Akşin, Selahattin Hilav, Murat Katoğlu tarafından kaleme alınmıştır. Mimarlık ve Sanat tarihi bölümlerinin tek yazarı Ayla Ödekan'dır.
Sina Akşin Türkiye Tarihi'nin amacını şöyle açıklamaktadır: "... Türkiye'de okullarda ve üniversitelerde okutulan tarih genellikle yüzeysel bir tarihtir. Okullarda öğrenciler için tarih en çekilmez, ezbere dayalı, anlamsız ders durumundadır. Üniversite tarih bölümlerinin puanları, yani tarihçiliğe rağbet, çok düşüktür. Tarih, birçoklarımızın gözünde gerçeğin araştırılacağı, heyecan verici bir bilim dalı değil, kabul edilmiş belirli ideolojik ya da siyasal tutumları destekleyecek kanıtların derleneceği bir alandan ibarettir. İşte biz, bu kitabın, ülkemiz tarihçiliğini hal-i pur melalinden kurtarmaya belki mütevazi bir katkısı olur diye düşündük."


linkler:
http://www.mediafire.com/download.php?vnzn5mzxmyj

24 Temmuz 2009 Cuma

DÜNYA OKÇULUK ŞAMPİYONASI, ULSAN(KORE),1-9 EYLÜL 2009

World ArcheryChampionships
Ulsan (KOR) - 1-9 September 2009

http://archery2009.ulsannamgu.go.kr/E_index.php

- Bu yarışma bir çok şeyin sonu ve bir çok yeni gelişmenin başlangıcı olmalı ki, Türk okçuluğu ciddi anlamda başarının temellerini atabilsin.Daha öncede söyledik sporda başarının ölçüsü madalyadır. Önceki tarihlerde yazdığım yazıyı buraya tekrar koyuyorum, çünkü şimdi de aynı şeyler geçerli.

'' SPORDA BAŞARININ ÖLÇÜSÜ MADALYADIR - Her alanda başarılı olmanın ölçütleri farklı farklıdır. Sporda başarının ölçüsü de madalyadır. Madalyanın açılımı nedir, bir düşünelim. Madalya demek özelliklede olimpiyat madalyası demek; o ülkede çok iyi bir spor sistemi var demek, spora maddi destek var demek, kaliteli spor idari yönetimi ve denetimi var demek, kaliteli teknik adam var demek, sporcu sayısı çok demek, en nihayetinde olimpiyat madalyası alan ülke o branşta sporcu yetiştirmesini biliyor demektir.- Madalya; yapılan bilinçli çalışmaların, emeğin, alın terinin ve başarının simgesidir. Madalya alan başarılı, alamayan başarısızdır bunun başka açıklaması olamaz. Madalya almak şansmıdır, hayır değildir. Bakın, Çin Olimpiyatlarda madalya sıralamasında birinci oldu, bu şansmıydı ? Bu; yıllar süren amaçlı, bilinçli, bilimsel ve planlı çalışmanın bir sonucuydu. Ve aldıkları madalyalar bunun göstergesi oldu.- Sergey Bubka kimdir diye sorduğumuzda, herkes diyecektir ki '' Dünya' nın bir numaralı sırıkla yüksek atlama sporcudur, efsane bir isimdir 6 kez Dünya şampiyonu olmuş ve olimpiyat şampiyonluk madalyası olan rekortmen bir atlettir'', ama Bubka şu an (IOC) Uluslararası Olimpiyat Komitesi üyesidir ama bunu çok çok az kimse bilir. Hatırda kalan ve akla gelen O bir madalyalı şampiyondur.- Madalya aynı zamanda ne demek; ülkenin tanıtımı demek, başta türizm olmak üzere bir çok sektörün gelişmesi demek, maddi kaynak demek.- Okçulukta en çok uluslararası madalya alan ülke Kore değil mi, tüm Dünya bunu biliyor.Okçuluk denince akla Kore geliyor. Kore'nin okçuluk antrenörleri Dünya' nın bir çok ülkesinde görev yapıyor. Kore' de okçulara değer veriliyor, çünkü sporcu kolay yetişmiyor; sistem gerekli, bilimsel platformda çalışmak gerekli. İşte madalya demek; o sporda bilimsel olarak sistemli çalışmalar yapılıyor demek, karakucak çalışarak başarı gelmez, güncel olmak lazım, gelişmeleri takip edip bilinçli çalışıp gelişmeleri geçmek lazım.-Okçulukta ve sporun her dalında madalya alıp, İstiklal Marşımızı dinletmek lazım; bunun için de silkelenip kendimize gelmemiz lazım, ferdi çıkarları bir tarafa atıp ülkenin menfaati içn çalışmak lazım...
- Daha önceki blog yazımda belirttiğim üzere Atatürk'ümüzün sporla ilgili çok güzel talimatları var, biz bunlara uysak zaten sporda çok başarılı oluruz : '' -Her çeşit spor etkinliklerini, Türk gençliğinin millî eğitiminin ana unsurlarından saymak gerekir. Bu işte hükümetin, şimdiye kadar olduğundan daha çok ciddî ve dikkatli davranması, Türk gençliğini spor bakımından da millî heyecan içinde özenle yetiştirmesi önemli tutulmalıdır.1937 (Atatürk'ün S.D.I, s. 387) -Başarılı olmak için her türlü yardımdan çok bütün milletçe sporun niteliği, değeri anlaşılmak ve ona kalpten sevgi göstermek, onu vatanî görev saymak gerekir. 1926 (Atatürk'ün S.D.1I, s. 245) ''
- İlk Yayın Tarihi: 09 Eylül 2008 - ''

-Ayrıca, bizim katılamadığımız bir yarışma :

http://www.worldgames2009.tw/wg2009/eng/sports.php?sn=23

World Games - Kaohsiung (TPE) - 16-26 July 2009 - Field Archery: 24-26 July NEWS - RESULTS - PHOTOS - MEDIA GUIDEDaha detaylı bilgi için NEWS bölümüne tıklayın.

YORUMLAR :

Adsız dedi ki...
bu yarışmaya neden katılamadığımızı biliyormusunuz?
27 Temmuz 2009 Pazartesi 00:24
Adsız dedi ki...
Çünkü bizde field archery(sahra okçuluğu)yapılmıyor.
01 Ağustos 2009 Cumartesi 08:38
Adsız dedi ki...
Olancası sanki çok düzgün yapılıyorda bir sahra okçuluğu eksik kaldı boşverin bu işleri. Daha normalini bile doğru dürüst götüremiyorlar onu nasıl organize edip yapacaklar?
16 Ağustos 2009 Pazar 13:42

23 Temmuz 2009 Perşembe



Bundan dört beş yıl önce bizi sürükleyip götüren Aynalar Koridorunda Aşk kitabınının yazarı Mustafa Ulusoy'un son kitabını bitirdim bugün. İnsanın Temel Acıları üçlemesinin ikincisi olan bu kitap, birincisi kadar etkileyiciydi. Yine de ben belki de zaman ve mekanın verdiği etkiyle Aynalar Koridorunda Aşk'tan

daha fazla etkilenmiştim.
Her iki kitabı da tavsiye ediyor ve ikinci kitap olan "Giderken Bana Bir Şeyler Söyle" kitabından altını çizdiğim bir kaç bölümü burada paylaşmak istiyorum.




“Hiç kimsenin bilmediği büyük bir aşk mı, herkesin bildiği küçük bir aşk mı tercih edilir?” diye sordu kendine. “Ne fark eder ki” dedi sonra, “ister küçük ister büyük olsun, her aşkın üzerine ölümün gölgesi düşmüyor mu? Hepimiz ölünce içimizde taşıdığımız kendimize ve başkalarına ait öykülerle birlikte gitmiyor muyuz?”
Ne aşkın peşindeydi insan, ne de öykünün. Kalıcı bir öykünün, sonsuza dek sürecek bir öykünün, mezar taşlarının altında kalmayacak bir öykünün peşindeydi. Unutulmayı, hele sonsuz unutulmayı hayal etmek bile tir tir titremesine, alnında soğuk terler dökmesine yetiyordu.
Turuncu öyküsünü anlatırken, Dr. Mavi, “Ben buna büyük suskunluk adını veriyorum. İnsanlar, en gereksiz şeyleri konuşmaya çok hevesli olmalarına rağmen, sıra ölüme gelince büyük bir suskunluğa bürünüyorlar..”

***

İyi şeyleri kendimize mal edip, bunlardan narsistik haz almak ama kötü görünen olayları Yaratıcı’ya mal edip sorumluluklarımızdan kaçınmak adil bir tutum gibi gelmiyor bana..
***
Kendini neden sımsıkı tutuyorsun, neden bırakmıyorsun? Elin bile uzun süre sıksan ağrır, güçsüzleşir. Yıllarca sıkı sıkıya tuttun duygularını. ….

***
Temel bir şartı vardı Yaratıcı’nın. Yanlış eyleminizin yanlış olduğunu ifade edin, pişmanlık duyun. Ve güzel eylemlerde bulunun.
***

Ve daha nice altını çizdiğim satır Mustafa Ulusoy’un son kitabından.

Mutlaka her iki kitap da tecrübe edilmeli diye düşünüyorum.

19 Temmuz 2009 Pazar

PowerPoint hakkında kitaplar

Php-Powerpoint
Php Offline
Dersler
Ekler
Kitapcik-php
Login
Php E-kitap
Phpbb2
Offline_php_dersleri
Php Neden Oluşturuldu
Php (dizin)
Powerpoint
Powerpoint(Full)

linkler:
http://rapidshare.com/files/33492590/10.rar

PowerPoint hakkında kitaplar

Powerpoint hakkında birkaç .doc uzantılı kitap. Umarım işinize yarar...

linkler:

18 Temmuz 2009 Cumartesi

Terry Brooks - Shannara'nın Kılıcı 1-2-3

Shannara'nın Kılıcı 1. kitap
Dünya uzun yıllar önce kadim kötülük güçlerinin saldırılarına sahne olmuş, ancak Shea'nın atası Jerle Shannara ile kılıcı sayesinde kudretli Karabüyücü Lord yenilgiye uğratılabilmişti. Bu savaşlar artık çok gerilerde kalmış, huzur dolu Vale köyünde yarı insan yarı elf olan Shea Ohmsford bütün dünyadan habersiz, sakin bir yaşam sürmekteydi -ta ki gizimli ve sert mizaçlı Allanon ortaya çıkıp da uzun süre önce ölmüş olması gereken Karabüyücü Lord'un sağ olduğunu ve dünyaya hükmetmeyi aklına koyduğunu söyleyene dek.

Jerle Shannara'nın yegane varisi olan Shea Ohmsford karanlığın yaratıklarını uzak tutabilecek olan tek silahı, Shannara'nın Kılıcı'nı bulmak için büyük ve tehlikeli bir maceraya atılmak zorundadır.
"Muhteşem bir fantazya yolculuğu"
-Frank Herbert-
(Arka Kapak)

Troller, cüceler ve daha birçoklarından bahseden Allanon, Karabüyücü'nün yaşadığını ve dünyayı yine kötülüğe boğacağını da anlattığında, Vadililer Allanon'un saçmaladığını zannederler. Ancak elftaşları ve Shea'nın soykütüğü ortaya çıkarıldığında herşey değişir. Gökyüzünde uçuşan dev nazgullerde ortaya çıktığında Vadililerin huzurlu hayatından iz kalmamıştır. Shea tıpkı Frodo gibi bir yolculuğa çıkacaktır. Frodo yüzük için yola çıkarken; Shea, atası Shannara'nın Kılıcını almak ve Karabüyücü'ye karşı durmak için yola çıkar.
...

Şunu söylemekte yarar görüyorum: Shannara'nın Kılıcı nitelik olarak Yüzüklerin Efendisi'ni hem aratmıyor hem de başka dünyaların var olduğunu unutturmuyor.
...
Shannara'nın Kılıcı, Shannara Üçlemesi'nin ilk kitabı. Dizinin ikinci kitabı Shannara'nın Dilek Şarkısı. Terry Brooks daha sonra yine aynı dünyada geçen bir dörtleme ve Shannara dizisinin geçtiği dönemin öncesini anlattığı Shannara'nın İlk Kralı adlı romanını yayınladı.
...

Terry Brooks'un Shannara'nın Kılıcı, keşfini J.R.R Tolkien'in yaptığı Orta Dünya ve dilleri üzerine inşa edilmiş bir fantasya. Bir bakıma yüzüklerin üçüncü kitabı olan Kral'ın Dönüşü'nden beş yüz yıl sonra bilgin ve gezgin Allanon'un ortaya çıkması.

Gölgeli Vadi'de Vale köyünde bir kardeşi ve hancı babasıyla yaşayan Shea'nın hayatını değiştirecek haberi getirir Allanon.

( Zeki Bulduk, Shannara'nın Kılıcı, E Dergisi, Ağustos 2000, Sayfa: 102)


linkler:
http://www.upload.gen.tr/d.php/s6/d3pobz7p/Terry_Brooks.rar.html

Terry Brooks - Shannara'nın Kılıcı 1-2-3

Shannara'nın Kılıcı 1. kitap
Dünya uzun yıllar önce kadim kötülük güçlerinin saldırılarına sahne olmuş, ancak Shea'nın atası Jerle Shannara ile kılıcı sayesinde kudretli Karabüyücü Lord yenilgiye uğratılabilmişti. Bu savaşlar artık çok gerilerde kalmış, huzur dolu Vale köyünde yarı insan yarı elf olan Shea Ohmsford bütün dünyadan habersiz, sakin bir yaşam sürmekteydi -ta ki gizimli ve sert mizaçlı Allanon ortaya çıkıp da uzun süre önce ölmüş olması gereken Karabüyücü Lord'un sağ olduğunu ve dünyaya hükmetmeyi aklına koyduğunu söyleyene dek.

Jerle Shannara'nın yegane varisi olan Shea Ohmsford karanlığın yaratıklarını uzak tutabilecek olan tek silahı, Shannara'nın Kılıcı'nı bulmak için büyük ve tehlikeli bir maceraya atılmak zorundadır.
"Muhteşem bir fantazya yolculuğu"
-Frank Herbert-
(Arka Kapak)

Troller, cüceler ve daha birçoklarından bahseden Allanon, Karabüyücü'nün yaşadığını ve dünyayı yine kötülüğe boğacağını da anlattığında, Vadililer Allanon'un saçmaladığını zannederler. Ancak elftaşları ve Shea'nın soykütüğü ortaya çıkarıldığında herşey değişir. Gökyüzünde uçuşan dev nazgullerde ortaya çıktığında Vadililerin huzurlu hayatından iz kalmamıştır. Shea tıpkı Frodo gibi bir yolculuğa çıkacaktır. Frodo yüzük için yola çıkarken; Shea, atası Shannara'nın Kılıcını almak ve Karabüyücü'ye karşı durmak için yola çıkar.
...

Şunu söylemekte yarar görüyorum: Shannara'nın Kılıcı nitelik olarak Yüzüklerin Efendisi'ni hem aratmıyor hem de başka dünyaların var olduğunu unutturmuyor.
...
Shannara'nın Kılıcı, Shannara Üçlemesi'nin ilk kitabı. Dizinin ikinci kitabı Shannara'nın Dilek Şarkısı. Terry Brooks daha sonra yine aynı dünyada geçen bir dörtleme ve Shannara dizisinin geçtiği dönemin öncesini anlattığı Shannara'nın İlk Kralı adlı romanını yayınladı.
...

Terry Brooks'un Shannara'nın Kılıcı, keşfini J.R.R Tolkien'in yaptığı Orta Dünya ve dilleri üzerine inşa edilmiş bir fantasya. Bir bakıma yüzüklerin üçüncü kitabı olan Kral'ın Dönüşü'nden beş yüz yıl sonra bilgin ve gezgin Allanon'un ortaya çıkması.

Gölgeli Vadi'de Vale köyünde bir kardeşi ve hancı babasıyla yaşayan Shea'nın hayatını değiştirecek haberi getirir Allanon.

( Zeki Bulduk, Shannara'nın Kılıcı, E Dergisi, Ağustos 2000, Sayfa: 102)


linkler:
http://www.upload.gen.tr/d.php/s6/d3pobz7p/Terry_Brooks.rar.html

17 Temmuz 2009 Cuma

Hakim Çocuklarının SBS Talihsizliği

Görev yerleri belli olmayan hakim ve savcılar SBS tercihlerinin son günü olması nedeniyle büyük sıkıntıya girdi.

HAKİM ve Savcılar Yüksek Kurulu kararnameyi dün de açıklayamadı. HSYK'nın her yıl temmuz başında açıkladığı, savcı ve hakimlerin yeni görev yerlerinin belirlendiği kararname ayın ortasının geçilmesine rağmen netleşemedi. Yeni görev yerleri belli olmayan özellikle çocuklu hakim ve savcılar sıkıntı yaşıyor. Çocukları ilköğretim 8. sınıfı yeni bitirenlerin sıkıntısı ise bir kat fazla. Çünkü, öğrencilerin iyi bir lisede öğrenim görmesinin yolunu açacak SBS sonuçları açıklandı. Tercihler ise bugün bitiyor. Görev yeri belli olmayan hakim ve savcılar çocuklarını hangi şehirde okutacaklarını bilemedikleri için tercih listesini hazırlayamadı. Bazı yargı mensupları SBS tercih süresinin uzatılması için başvuruda bulundu. Sıkıntılarını kendi iç yazışma siteleri 'www.adalet.org'da dile getirdi. İşte dertli hakim ve savcıların dile getirdiklerinden bazıları: - Bu sabah Milli Eğitim Bakanlığı'nı aradım. Kararname gecikmesi nedeniyle yarın dolacak olan SBS tercih süresinin uzatılmasını istedim. Benden fax çekmemi istediler. Bu durumda olan arkadaşların MEB'e fax çekmelerinin faydalı olabileceğini düşünüyorum. Yoksa çocuklarımızın bunca yıllık emeğinin birileri tarafından dikkate alınmadığından heba olma tehlikesi var. Biz bekleriz alıştık artık ama çocukların dünyası yıkılıyor! - Cumadan sonraya kalırsa, çocukları SBS-8 sınavına giren meslektaşlar ve çocukları mağdur olur. - Hakim ve savcıların kendileri bir yana eşleri çocukları ve aileleri ile yaklaşık 10 bin kişilik bir topluluk 7 kişinin imzasına endekslenmiş durumda.

Özel Okullar Açık Ara Önde

SBS sonucuna göre Türkiye'nin en başarılı okulları yine özeller çıktı.

Yaşar ÖZAY / SABAH
Milli Eğitim Bakanlığı araştırmasında özel okullar açık ara önde SBS sonucuna göre Türkiye'nin en başarılı okulları yine özeller çıktı. İstanbul'daki başarı sıralamasına göre ilk 10'a devlet okulu giremedi Milli Eğitim Bakanlığı'nın ilköğretim okullarının başarısını ölçmek için başlattığı araştırmanın sonuçları yetkilileri şaşkına çevirdi. Seviye Belirleme Sınavı'na (SBS) katılan bir milyon öğrenci arasında yapılan araştırmada, yatırımlara rağmen devlet okullarının özel okullar karşısında yine başarısız oldukları belirlendi. İstanbul, Ankara ve İzmir'de SBS'ye giren öğrencilerin puan ortalamasına göre yapılan araştırmada, ilk on ilköğretim okulu arasına İstanbul ve İzmir'den hiçbir okul giremezken Ankara'dan devlet ilköğretim okulu olarak Tahsin Şahinkaya İlköğretim Okulu sıralamaya 7. sıradan girmeyi başardı. SABAH'ın elde ettiği listede, devlet okullarının özel okullar karşısında hezimete uğradığı gözlendi. Bakanlık yetkilileri bu durum karşısında "fırsat eşitsizliği yaratır" diye listeyi kamuoyu ile paylaşmadı. Ancak tek tek okullara bilgi verildi. Bakanlık tarafından başarısız görülen okullar mercek altına alındı. Okul yöneticilerinden başarısızlığın nedenleri için rapor istendi. Yetkililer şimdilik üç büyük ilin değerlendirmesinin yapıldığını, 81 ili kapsayacak araştırmanın her yıl devam edeceğini, Türkiye'nin eğitim haritasının belirleneceğini açıkladılar. OKS'de matematik ve fen puanlarının ortalamaları baz alınan araştırmada, Türkiye'nin ilk 10 sıralamasında Bursa'dan Özel Kültür İlköğretim okulu 475.739 puanla birinci, İstanbul'dan Bilfen Bahçeşehir 475.049 puanla ikinci, Kocaeli'den Özel Erkul Tunagür İlköğretim Okulu 469.380 puanla üçüncü oldu. İstanbul sıralamasında Bilfen Bahçeşehir 475.049 puanla İstanbul şampiyonu oldu. Bilfen'in Çamlıca, Koşuyolu ve Ataşehir okulları da Bahçeşehir'i takip etti. ANKARA VE İZMİR Ankara'da Özel Maya İlköğretim Okulu 436.842 puanla birinci oldu. Gazi Üniversitesi Vakfı Özel İlköğretim Okulu 429.564 puanla listeye ikinci sıradan girerken, Özel Samanyolu İlköğretim Okulu 424.608 puanla üçüncü oldu. İzmir'de de Özel Karşıkaya Yamanlar İlköğretim Okulu listenin birinci sırasına 449.219 puanla yerleşti. İzmir ikinciliğini Özel Çakabey İlköğretim Okulu alırken, üçüncü Özel Ege İlköğretim Okulu oldu. Eğitimci Galip Çağatay, son yıllarda hızlı gelişmeye eğitimin ayak uyduramadığını belirterek, "Acil önlemler alınmalıdır. Aileler çocuklarını başarılı okullara göndermek istiyorlar. Özel eğitim kurumları bu hızlı gelişmeye kısa sürede adapte oldular. Devlet okullarının özel okullarla yarışması çok zor. Bakanlık kısa sürede önlem almak zorunda" dedi.

SBS Tercihlerinde Son Gün

Fen, Anadolu ve bazı meslek liselerine girmek isteyen öğrencilerin tercih yapmaları için bugün son gün.

Tercihler SBS sonuçlarının da katılarak hesaplandığı orta öğretime yerleştirme puanlarına göre yapılacak. Bu puanı 196'nın altında olan öğrenciler tercihte bulunamayacak. Tercihler öğrenci velisi tarafından bakanlığın internet sayfasında yer alan okulların tercih kodlarına göre yapılacak ve tercihler okul müdürlüğü tarafından elektronik olarak onaylanacak. Her türlü düzeltme ise elektronik onaylamadan önce yapılacak. Onaylama işlemi yapıldığı andan itibaren öğrencinin tercih işlemi tamamlanmış olacak. Öğrenciler bir defalık 12 okul tercih edebilecek. Yerleştirme sonuçları ise 24 Temmuz'da açıklanacak.

KİTAP KURDUNUN TATİL ZAMANI

Bugünden itibaren 4 haftalık izne ayrılıyorum. Bu 4 haftanın 3 haftası oğlumla deniz kenarında yüzerek, eğlenerek ve tabi ki de okuyarak, kalan son hafta ise ameliyat haftası olduğu için hastane-ev arasında ve tabi ki yine okuyarak geçecek. Fırsat buldukça okuduğum kitapları sizlerle paylaşacağım. Zaman yaratamazsam eğer artık döndüğümde bol bol postlarla kitaplarım gelecek.


Herkese bol kitaplı ve okumalı günler diliyorum. Kitapsız ve okumasız günleriniz olmasın :)

16 Temmuz 2009 Perşembe

Hangi Yaşta Hangi Zeka?

Okullarda uygulanan etkin ve çoklu öğrenme ortamları çocuğun baskın zekâlarından yararlanarak, baskın olmayan zekâlarını geliştiriyor

Eğitim sistemimizin sınavlara dayalı olması, okullarımızın tamamen akademik başarıya endekslenmeleri, gençlerin gerçek yaşamdan koparak test kitaplarının arasına hapsolmasına yol açtı. Yaklaşık 20 yıldır okullarda devam eden reform çalışmalarının ardından geldiğimiz nokta, gerek eğitimciler gerek aileler açısından hiç de memnun edici değil. Akademik anlamda yüksek başarı gösteren gençlerimiz üniversite mezuniyetleri sonrası iş yaşamında çeşitli sıkıntılarla karşı karşıya kalıyor. Okul hayatı boyunca oldukça başarılı sayılan öğrenciler, mezuniyet sonrası büyük problemlerle iş hayatına girebiliyor ve gerçek hayata uyumda pek çok sıkıntı yaşıyor. Zeki diye adlandırılan pek çok öğrenci inanılmaz davranışlarla toplumu şaşırtıyor ve asosyal tavırlarla anne babaları endişelendiriyor. Çoklu Zekâ Teorisi'nin her zekâ türüne eşit önem vermesi ve her çocuğun öğrenebileceğine yönelik çalışmaları, bugün Türkiye'de de pek çok okulda bu metodun eğitim öğretimde kullanılmasına neden oldu. Eğitimde çoklu zekâyı kullanan Kültür2000 Koleji Kurucusu Ful Akıngüç Över, çoklu zekânın bilinmemesinden dolayı, dil ve matematik dışındaki zekâ türlerine sahip çocuklara önem verilmediğini söylüyor. Över, “Başarısız çocuk yoktur. Dersleri müzik, sanat ve spor desteğiyle sevdirip başarıyı artırmak mümkün” diyor. Över, konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı: Kuramın geleneksel zekâ anlayışından farkı ne? Geleneksel anlayışta sadece etkili ifade yeteneği olan ve mantıklı kişilere değer veriliyor. Oysa çoklu zekâda her tür zekâya eşit önem veriliyor. Müzikte çok başarılı ancak matematikte başarısız olan çocuk zeki mi? Neden olmasın? Ne yazık ki bu yetenekleri taşıyan birçok çocuk, okulda destek görmüyor. Onların farklı düşünme ve öğrenme yönlerine hitap edilmediği için öğrenme problemli oluyor; çocuk 'dikkati eksik' ya da 'başarısız' olarak adlandırılıyor. Ancak ülkemizde başarı sınavlarla ölçülüyor... Ne yazık ki öyle. Sınavlar ezberciliğe neden oluyor ve yaratıcılığı ortadan kaldırıyor. Çoklu Zekâ Kuramı'nda öğrenememe veya başarısızlık söz konusu değil mi? Hayır. Seviyeler farklı olabilir ama her çocuk her konuyu öğrenir. Çoklu zekâyla, öğretmenler derslerini müzik, sanat, alan gezileri ve daha birçok farklı yöntemle öğretiyor. Müzik zekâsına sahip bir çocuğa tarih nasıl öğretilebilir? Tarihi bilgilerle bir şarkı hazırlamasını istediğimizde bu işi zevkle yapar. Kendi hazırladığı şarkıları unutmayacağı için öğrenmiş de olur. “Baskın zekâyla baskın olmayan zekâ geliştirilir” Şule Yurcu, Çoklu Zekâ Teorisi'nin, çocuğu tanıma ve yönlendirmede rehber olduğunu belirterek, “Bu anlayışla kurulan okullardaki hatta evlerdeki etkin ve çoklu öğrenme ortamları çocuğun baskın zekâlarından yararlanarak, baskın olmayan zekâlarını geliştirir” dedi. Yurcu bu gelişimi özetledi: - Çocuğun sanat veya müzik zekâsı baskın değilse, belki ilerde ressam veya müzisyen olamaz ama beğeni ve zevk alma düzeyi mutlaka gelişir. - Matematik konularının kavramlarını, dilsel zekâsı baskınsa senaryolaştırarak öğrenebilir. Eğer bir de müzik zekâsı baskınsa ritim çalışmaları sayesinde sayıları, sayı dizilerini hatta işlem yapmayı öğrenebilir. - Sanatta ustaca kullanılan geometrik şekiller, uzamsal zekânın göstergesidir. Bu tür yaklaşımlarla oluşturulan öğrenme ortamlarıyla çok daha fazla çocuğa ulaşmak mümkündür. Bedensel - Kinestetik Zekâ Yaşadığımız fiziksel dünyayı fark etmemizin ve kavrayabilmemizin temelleri kinestetik zekâmıza bağlı. Yaşamımızda dış dünyada olup bitenleri gözleyerek, diğerlerinin hareketlerini taklit ederek, diğerleriyle etkileşim kurarak ve nesnelere dokunarak pek çok şey öğreniriz. Prof. Gardner, kinestezinin altıncı duyumuz olduğunu söylüyor. Bu zekâ alanı bireyin, spor faaliyetleri gibi tüm vücudunu kullanmasını gerektiren etkinliklerde kullanılıyor. Bedensel öğrenciler bedenlerini hareket ettirerek ve ellerini kullanarak en iyi şekilde öğreniyorlar. Rol yapma, drama ve bütün spor alanları hoşlandıkları etkinlikler arasında bulunuyor. Bu öğrenciler sınıftaki duygusal tona daha fazla önem gösteriyor. Çünkü onların bedenlerine ve çevrelerine olan farkındalık seviyeleri çok yüksek. Nasıl tanırsınız? Bedensel zekâ kişinin vücudunu ve hareketlerini kullanım biçimini ifade ediyor. Bedensel zekâsı yüksek kişiler spor hareketlerini, düzenli-ritmik oyunları kolayca uygulayabilirler. Bedensel zekâsı yüksek kişilerde koordinasyon, denge, hız, el, bacak becerisi ve esneklik dikkat çekicidir. Balerinler, aktörler, sporcular, pandomim sanatçıları, cerrahlar, teknisyenler bunlara örnek gösterilebilir. Spor geliştirir Birçok çocuk, spor yapmak ve oyun oynamak için zaten motive olmuş olduğundan bu zekâ, diğer zekâ türlerini geliştirmek için 'fırsatlar penceresi'dir. Eğer çocuğunuz bilgisayar oyunlarından zevk alıyorsa, dilsel zekâlarını geliştirmek için, oyunun kural ve strateji kitaplarını okumaları için cesaretlendirin. Eğer çocuğunuz futbol veya basketbol oynamak istiyorsa, sporun tarihini, çeşitli biyografileri okumalarını öğütleyin. Günlük gazeteleri okuyup favori sporcular hakkında size rapor vermelerini sağlayın. Ayrıca skorlar, rekorlar ve lig istatistiklerini öğrenirken mantıksal zekâları da gelişecektir. 5 TEMEL ÖZELLİĞİ 1- Bir veya birden fazla sporda başarılıdır. 2- Uzun süre oturunca kıpırdanır, elini ayağını sallar, vb. 3- Bir şeyleri parçalayıp tekrar birleştirmeyi sever. 4- Yeni şeyleri elleyerek tanır. 5- Kendini tiyatrovari şekilde ifade etmekten hoşlanır. Görsel-Uzamsal zekâ Görsel zekâdaki yeteneğimiz, üç boyutlu bir nesnenin şekil ve görüntüsünü ne kadar hayal edebildiğimizle ilgili. Görsel düşünme, kendini şekil ve grafiklerle ifade etme, çizme, boyama, şekil verme gibi davranışları kapsıyor. Beyin, sözcüklere ulaşmadan önce imaj ve resimlerle düşünür. Görsel zekânın dili; renkler, şekiller, desenler, dokular, imajlar, resimler ve diğer görsel sembollerdir. 6 temel özelliği: 1- Bir görüntüyü zihninde canlandırabilir. 2- Harita, çizelge ve şemaları rahatlıkla okur. 3- Yaşıtlarından daha hayalcidir. 4- Görsel gösterimleri sever. 5- Okurken kelimelerden çok resimlerden öğrenir. 6- Dalgın bir şekilde resim çizer. Geliştirmek elinizde Çocuklarınızın görsel zekâsını geliştirmek için çeşit çeşit renklerde farklı farklı kalemler alın. Grafik, el sanatları, tasarım, resim kurslarına teşvik edin. Çocuğunuzla fotoğraf çekin, müze gezin, sinema ve tiyatroya gidin. Sosyal-Bireylerarası Zekâ İletişim kurma, onları anlama ve davranışlarını yorumlama yeteneklerini kapsar. Sosyalleşme bu yetenek sayesinde olur. Politikacılar, liderler, psikologlar, öğretmenler, turizmciler bu yeteneklerini iyi kullanırlar. Sosyal zekâsı gelişmiş olanlar moral, mizaç, güdüler ve eğilimleri fark eder ve ayrıştırabilir. Kişiler arası ilişkileri güçlü olanların önemli özellikleri arasında, başkalarının duygularına, korkularına, meraklarına ve inançlarına empati gösterme, yargılamadan dinleme ve performanslarını en üst düzeye çıkarmalarında yardımcı olma isteği bulunur. Sosyal zekânın gelişmesi bir grupta işbirliği ve ekip ruhunun güçlenmesini sağlar. Çocuğunuzun bu zekâ türünü geliştirmesi için başkalarıyla ilişkilerinde göstermesini beklediğiniz davranışları belirleyin ve evde bir sosyal, iletişimsel zekâ beklentisi tablosu oluşturun. Bu zekâ için çocuklarınıza model olmanız gerekli. 7 temel özelliği: 1- Yaşıtlarının yanı sıra farklı yaş gruplarındaki insanlarla birlikte olmaktan da zevk alır. 2- Doğal bir lider olarak davranır. 3- Sorunları olan arkadaşlarına önerilerde bulunur. 4- Kulüplere, komitelere ve diğer organizasyonlara katılır. 5- Başka çocuklarla oynamayı sever. 6- Birden fazla yakın arkadaşı vardır. 7- Başkalarına ilgi gösterir. Hangi yaşta hangi zekâ? Yeni araştırmalara göre, öğrenme yolları yaş dönemine göre değişiyor. California Üniversitesi Eğitim Uzmanı Dr. Sue Teele'in 4 bin öğrenciyle yaptığı çalışmaya göre, dilsel zekâ, anaokulundan 3. sınıfa dek, mantıksal- matematiksel zekâ 1. ile 4. sınıflar arasında, görsel - alansal ve bedensel zekâ ilkokul boyunca etkin. Bu da, ilkokullarda bilgiyi görsel, aktif öğrenme yoluyla iletmenin en doğru yöntem olduğunu gösteriyor. Ortaokul çocukları bedensel, görsel, alansal, müziksel ve sosyal zekâ alanlarını kullanıyor. Bu öğrenciler yalnız değil, birlikte çalışarak daha başarılı oluyorlar.

Üniversite Adaylarına Burs İmkanları

Burslu okumak isteyen ve ÖSS'de başarılı olan adaylara hem üniversiteler hem de diğer bazı kurumlar bir çok seçenek sunuyor.

ÖSS'de başarılı olan adaylara, hem üniversiteler hem de diğer bazı kurumlar belirli koşullarla ''aylık ücret''ten ''teknokentte şirket açma önceliği'' tanımaya, dizüstü bilgisayardan barınma giderlerine ve yurt dışında ücretsiz yüksek lisans ve doktora eğitimine kadar çeşitli olanaklar sunuyor. ÖSS'de başarılı olan adaylar, özellikle burs konusunda diğer adaylara göre birçok avantaj elde ediyor. Hem devlet üniversiteleri hem de vakıf üniversiteleri öncelikle ÖSS'de derece kazanmış öğrencileri kendi üniversitelerine çekmek için burs ve çeşitli imkanlar vaat ediyor. ÖSS'de genellikle ilk üç bine giren adaylar için gerek devlet üniversiteleri gerekse vakıf üniversitelerinin burs ve diğer seçenekleri çoğalıyor. Bazı üniversiteler bu rakamı ilk 8 bine kadar çıkarıyor. Vakıf üniversiteleri genellikle dereceye giren bu öğrencilerden hem eğitim-öğretim ücretini almıyor, hem barınma ve diğer giderlerini karşılıyor hem de belirli miktarlarda ''aylık ücret'' veriyor. Bazı vakıf üniversiteleri ''başarı bursu'', ''destek bursu'', ''kapsamlı burs'', ''başarı ödülü'' gibi imkanlar sağlıyor. Kapsamlı burs eğitim-öğretim ücretinin tamamının alınmamasını kapsarken, destek bursu eğitim-öğretim ücretinden yapılan indirimi, başarı bursu da belirli bir not ortalamasının üstünde olan öğrencilere verilen ücretleri içeriyor. Ayrıca öğrencilere yurt dışında ücretsiz yüksek lisans ve doktora eğitimi olanakları da tanınıyor. Devlet üniversiteleri de genellikle başarılı öğrencilere ''başarı ödülü'' ve ''başarı bursu'' sunuyor. Başarı ödülü genellikle dereceye girmiş öğrencilere ilgili üniversiteyi tercih etmeleri halinde bir defaya mahsus ''para ödülü'' şeklinde oluyor. Örneğin, İstanbul Teknik Üniversitesi, Y-ÖSS'de SAY-puan türüne göre ilk 100'e girerek, üniversiteye yerleşecek olanlara birinci eğitim-öğretim yılında 20 bin TL nakit para veriyor. Ayrıca bu adaylara, 9 ay süreyle ayda 1500 TL, dizüstü bilgisayar ve İTÜ ARI-TEKNOKENT'te şirket açma önceliği sağlıyor. Adaylar, hangi üniversitenin hangi alanlarda ve hangi koşullarla burs verdiklerine ilişkin ayrıntılı bilgileri, 2009-Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu'ndan öğrenebilecek. -MEB'İN BURSU- Milli Eğitim Bakanlığı da öğretmenlik programlarını ilk beş tercihi arasında göstererek, yerleşmeye hak kazanan toplam 1500 öğrenciye aylık 180 TL burs sağlayacak. Anadolu öğretmen lisesi mezunu olup bu programlara ilk beş tercihleri arasında yerleşen öğrencilerden kontenjana giremeyenler için kontenjan sınırı bulunmayacak. Burs verilecek öğrencilerde şu şartlar aranıyor: ''- T.C. vatandaşı olmak, - 22 yaşını geçmemiş olmak, (1987 ve sonraki yıllarda doğmuş olmak) - ÖSYS tercih bildirim formunda öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumlarının Milli Eğitim Bakanlığınca belirlenen programlarını ilk beş tercihi arasında seçmiş ve bu programa (ikinci öğretim, Açıköğretim ve özel üniversiteler hariç) kesin kaydını yaptırmış olmak, - Memuriyete atanmasına engel olacak nitelikte hükümlülüğü bulunmamak, - ÖSYM'ce yapılan puan sıralamasına göre kaydolduğu program için Milli Eğitim Bakanlığınca belirlenen kontenjana girmiş olmak.'' MEB'in, 2009-2010 öğretim yılında burs vereceği öğretmenlik programları ve kontenjanları şöyle: ''Okul Öncesi Öğretmenliği (260), İngilizce Öğretmenliği (220), Sınıf Öğretmenliği (100), Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık (100), İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği (100), Türkçe Öğretmenliği (80), İlköğretim Matematik Öğretmenliği (80), Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği (60), Matematik Öğretmenliği (50), Fen Bilgisi Öğretmenliği (60), Fizik Öğretmenliği (20), Kimya Öğretmenliği (20), Coğrafya Öğretmenliği (30), Biyoloji Öğretmenliği (20), Tarih Öğretmenliği (20), Sosyal Bilgiler Öğretmenliği (45), Zihin Engelliler Öğretmenliği (50), Üstün Zekalılar Öğretmenliği (12), Endüstriyel Teknoloji Öğretmenliği (13), Elektrik Öğretmenliği (20), Elektronik Öğretmenliği (20), Elektronik Haberleşme Öğretmenliği (15), Bilgisayar Öğretmenliği (20), Bilgisayar Sistemleri Öğretmenliği (20), Bilgisayar ve Kontrol Öğretmenliği (15), Elektronik ve Bilgisayar Öğretmenliği (15), Bilgisayar Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği (35).'' Burslar, Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğünce ödenecek. -TÜBİTAK'IN BURSU- TÜBİTAK da 2009-ÖSS sonucuna göre Sayısal ağırlıklı puan türünde ilk 7 bin 500'e girerek biyoloji, fizik, kimya, matematik, ilk 5 bin içine girerek moleküler biyoloji ve genetik, sözel ağırlıklı puan türünde ilk bine girerek tarih, eşit ağırlıklı puan türünde ilk 5 bin içine girerek felsefe, sosyoloji, ilk bine girerek psikoloji bölümlerinden birine ÖSYM tarafından merkezi yerleştirmede yerleşmeye hak kazanıp kayıt yaptıran T.C vatandaşı öğrencilere burs sağlayacak. Ayrıca, ortaöğrenimi sırasında Türkiye adına TÜBİTAK'ın katıldığı Uluslararası Bilim Olimpiyatlarında (bilgisayar, biyoloji, fizik, kimya, matematik) altın, gümüş ve bronz madalya alıp sınavsız yerleştirme hakkını kazanan ya da Uluslararası Bilim Olimpiyatları'nda Türkiye'yi temsil eden takımlarda yer alıp ortaöğretimini bitirdiği yıl girdiği ÖSS sonucunda üniversitelerin bu olimpiyat alanlarıyla ilgili bölümlerinden/programlarından birini kazanan ve kayıt yaptıran T.C. vatandaşı öğrenciler de TÜBİTAK'tan burs alabilecek. TÜBİTAK'ın düzenlediği Ortaöğretim Öğrencileri Arası Araştırma Projeleri Yarışması ile Uluslararası Proje Yarışmalarında dereceye giren öğrenciler de belli koşullarla burstan yararlanabilecek. Belirlenen şartları sağlayarak bursiyer olmaya hak kazananların adreslerine 2009 yılı Eylül ayı içinde gerekli belgeler gönderilerek, başvurmaları istenecek.

YÖK'ten Katsayı Müjdesi

Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof.Dr. Yusuf Ziya Özcan, ÖSS'de meslek liseleri ve katsayı farklılığı hakkında önemli açıklamalar yaptı..

YÖK Genel Kurulu, gelecek yıl uygulamaya konulacak üniversiteye girişte yeni sistemin ayrıntılarını görüşmek üzere gelecek hafta toplanacak. Alınan bilgiye göre, YÖK Genel Kurulu üyeleri 21 Temmuz 2009 Salı günü YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan başkanlığında bir araya gelecek. NTV'nin haberine göre; Kat sayının sınava etkisinin en aza indirilecek noktaya çekileceğini belirten Özcan, kaldırılma noktasına kadar geri çekileceğini kaydetti. İmam hatipler dahil, meslek liseliler kendi bölümlerinin dışında bir bölümü tercih ettiklerinde puanları daha düşük bir katsayıyla çarpılıyordu. Yeni sistemle birlikte öğrencinin

SÜNGER AVCISI


Geçtiğimiz haftasonu deniz kenarında, oğluma göz kulak olurken okuduğum bir hikaye kitabı. İyi bir seçimle ve yerinde okunan bir hikaye kitabı oldu benim için. Kitapta 5 uzun öykü yer alıyor. Tüm hikayelerde bize hiç de yabancı olmayan, içimizde yaşayan, sokaktaki adamın hikayesi. Arkadaşlık ve sevgi kavramı her öykünün temasını oluşturuyor. Bir kitap sever arkadaşımın tavsiyesi üzerine okuduğum bu kitap, yazarın okuduğum ilk kitabı. Romen asıllı olan yazar Panait Isrtati, roman ve öykülerini sonradan öğrendiği Fransızca ile yazmış. Dilimize de Fransızcadan Yaşar Nabi Nayır tarafından çevrilmiş bu öykü kitabının dili oldukça sade, dediğim gibi tam yazlık yerde okunacak, sizi yormayan bir kitap. Yazarın bu öykü kitabından sonra diğer kitaplarını da okuma arzusu oluştu bende. Bir de siz deneyin , bakalım beğenecek misiniz?


Kitabın Arkasındaki Not:
Bu kitapta Panit Istarati'nin birbirinden güzel beş uzun öyküsü yer alıyor. Hep aynı Akdeniz havası, hep o bildiğiniz sıcak, kanlı, yaşamaya susamış insanlar... İçlerinde iyiler de, kötüleri de, var, ama hepsi insan... Hiçbiri bizim dünyamızın dışında, düş ülkelerinde yaşamıyor. Panait Istarati'yi sevmiş olanların, bu kitapta ona olan sevgilerinin artması için çok şey bulacaklarına inanıyoruz.


Kitabın Adı: Sünger Avcısı
Yazarı: Panait İstrati
Yayınevi: Varlık / Anlatı Yayınları
Çeviren: Yaşar Nabi Nayır
Sayfa Sayısı: 119

15 Temmuz 2009 Çarşamba

Cahillikler Kitabı - John Lloyd , John Mitchinson

Bildiğinizi düşündüğünüz her şey yanlış...

Bu kitap, yaygın kanılarla ilgili yanlış bilgilerimizin ve yanlış anlamalarımızın kapsamlı bir listesini sunuyor.

Cahillikler Kitabı, filozofların, bilimcilerin ve sokaktaki insanların tarihin büyük bölümünde cevabını aradıkları bir soruya ışık tutuyor: Hakikat nedir, zırva nedir?

Thomas Edison herhangi bir şey hakkında yüzde birin milyonda birinden daha az şey bildiğimizi söylüyordu; Mark Twain sadece matematikte uzmanlaşmak için sekiz milyon yıl gerektiğini düşünüyordu. Cahillikler Kitabı da, bilinecek ne varsa bildiklerini düşünenlere, "her şey bu metinde açıklanmıştır, bilmeniz gereken başka hiçbir şey yok" diyenlere meydan okuyor.

Siz hâlâ iki tane burun deliğimiz olduğunu, Dünya'nın tek bir uydusunun bulunduğunu, beş duyumuz olduğunu, suyun renksiz olduğunu, Amerika'nın adının Amerigo Vespucci'den geldiğini ya da 36 Osmanlı padişahı olduğunu düşünüyorsanız bu kitabı mutlaka okumalısınız.

Dünya'nın yedi tane uydusu vardır.
Bütün insanların dört burun deliği vardır.
Buhar makinesi eski Yunan'da icat edildi.
Bir mavi balinanın yutabileceği en büyük şey greyfurttur.
Şu ana kadar ölmüş olan bütün insanların yarısını
dişi sivrisinekler öldürmüştür.
Dünyadaki en uzun dağ Mauna Kea'dır.
İnsanın en az, dokuz duyusu vardır.
Maddenin 15 hali vardır.
Su mavidir.
Amerika, adını, Amerigo Vespucci'den değil, Richard Ameryk'ten almıştır.
Uzaya giden ilk hayvan meyve sineğidir.
Panter diye bir şey yoktur.
38 Osmanlı padişahı vardır
(Tanıtım Yazısından)

linkler:
http://depositfiles.com/files/b0erhqjne

Cahillikler Kitabı - John Lloyd , John Mitchinson

Bildiğinizi düşündüğünüz her şey yanlış...

Bu kitap, yaygın kanılarla ilgili yanlış bilgilerimizin ve yanlış anlamalarımızın kapsamlı bir listesini sunuyor.

Cahillikler Kitabı, filozofların, bilimcilerin ve sokaktaki insanların tarihin büyük bölümünde cevabını aradıkları bir soruya ışık tutuyor: Hakikat nedir, zırva nedir?

Thomas Edison herhangi bir şey hakkında yüzde birin milyonda birinden daha az şey bildiğimizi söylüyordu; Mark Twain sadece matematikte uzmanlaşmak için sekiz milyon yıl gerektiğini düşünüyordu. Cahillikler Kitabı da, bilinecek ne varsa bildiklerini düşünenlere, "her şey bu metinde açıklanmıştır, bilmeniz gereken başka hiçbir şey yok" diyenlere meydan okuyor.

Siz hâlâ iki tane burun deliğimiz olduğunu, Dünya'nın tek bir uydusunun bulunduğunu, beş duyumuz olduğunu, suyun renksiz olduğunu, Amerika'nın adının Amerigo Vespucci'den geldiğini ya da 36 Osmanlı padişahı olduğunu düşünüyorsanız bu kitabı mutlaka okumalısınız.

Dünya'nın yedi tane uydusu vardır.
Bütün insanların dört burun deliği vardır.
Buhar makinesi eski Yunan'da icat edildi.
Bir mavi balinanın yutabileceği en büyük şey greyfurttur.
Şu ana kadar ölmüş olan bütün insanların yarısını
dişi sivrisinekler öldürmüştür.
Dünyadaki en uzun dağ Mauna Kea'dır.
İnsanın en az, dokuz duyusu vardır.
Maddenin 15 hali vardır.
Su mavidir.
Amerika, adını, Amerigo Vespucci'den değil, Richard Ameryk'ten almıştır.
Uzaya giden ilk hayvan meyve sineğidir.
Panter diye bir şey yoktur.
38 Osmanlı padişahı vardır
(Tanıtım Yazısından)

linkler:
http://depositfiles.com/files/b0erhqjne

Türkiye Tarihi Cilt: 2 Osmanlı Devleti 1300-1600

Türkiye Tarihi, Oğuz Akkan ile Sina Akşin'in 1980 yılında oluşturdukları bir tasarının ve uzunca bir çalışma ve hazırlık döneminin ürünüdür. Türkiye Tarihi 5 ciltten oluşmaktadır. Her ciltte, dönemin siyaset, iktisat, düşünce, mimarlık ve sanat tarihleri ayrı bölümlerde incelenmektedir. 1. Cilt Osmanlı Devleti öncesindeki Türkleri ele almaktadır. 2. Cilt Osmanlı Tarihini 1600 yılına değin gözden geçirmektedir. 3. Cilt 1600-1908 yıllarını kapsıyor. 4. Cilt 1908-1980 dönemini inceliyor. 5. Cilt 1980-1995 dönemini, yani şimdiki Türkiye'yi ele alıyor.
Sina Akşin yazarlar kadrosunu oluşturmuş ve yayın yönetmenliğini üstlenmiştir. Siyaset Tarihi bölümlerinin yazarları Ümit Hassan, Metin Kunt, Sina Akşin, Mete Tunçay, Cemil Koçak, Hikmet Özdemir, Bülent Tanör'dür. İktisat Tarihi bölümlerini Halil Berktay, Suraiya Faroqhi, Korkut Boratav, Zafer Toprak yazmışlardır. Düşünce Tarihi bölümleri Ümit Hassan, Hüseyin Yurdaydın, Sina Akşin, Selahattin Hilav, Murat Katoğlu tarafından kaleme alınmıştır. Mimarlık ve Sanat tarihi bölümlerinin tek yazarı Ayla Ödekan'dır.
Sina Akşin Türkiye Tarihi'nin amacını şöyle açıklamaktadır: "... Türkiye'de okullarda ve üniversitelerde okutulan tarih genellikle yüzeysel bir tarihtir. Okullarda öğrenciler için tarih en çekilmez, ezbere dayalı, anlamsız ders durumundadır. Üniversite tarih bölümlerinin puanları, yani tarihçiliğe rağbet, çok düşüktür. Tarih, birçoklarımızın gözünde gerçeğin araştırılacağı, heyecan verici bir bilim dalı değil, kabul edilmiş belirli ideolojik ya da siyasal tutumları destekleyecek kanıtların derleneceği bir alandan ibarettir. İşte biz, bu kitabın, ülkemiz tarihçiliğini hal-i pur melalinden kurtarmaya belki mütevazi bir katkısı olur diye düşündük."
Elinizdeki bu cilt, 1300-1600 dönemi Osmanlı Tarihi'nin ilk üç yüzyılı için vazgeçilmez bir kaynak niteliğindedir.
(Arka Kapak)


linkler:
http://www.mediafire.com/download.php?jvojjz0o0dd

Türkiye Tarihi Cilt: 2 Osmanlı Devleti 1300-1600

Türkiye Tarihi, Oğuz Akkan ile Sina Akşin'in 1980 yılında oluşturdukları bir tasarının ve uzunca bir çalışma ve hazırlık döneminin ürünüdür. Türkiye Tarihi 5 ciltten oluşmaktadır. Her ciltte, dönemin siyaset, iktisat, düşünce, mimarlık ve sanat tarihleri ayrı bölümlerde incelenmektedir. 1. Cilt Osmanlı Devleti öncesindeki Türkleri ele almaktadır. 2. Cilt Osmanlı Tarihini 1600 yılına değin gözden geçirmektedir. 3. Cilt 1600-1908 yıllarını kapsıyor. 4. Cilt 1908-1980 dönemini inceliyor. 5. Cilt 1980-1995 dönemini, yani şimdiki Türkiye'yi ele alıyor.
Sina Akşin yazarlar kadrosunu oluşturmuş ve yayın yönetmenliğini üstlenmiştir. Siyaset Tarihi bölümlerinin yazarları Ümit Hassan, Metin Kunt, Sina Akşin, Mete Tunçay, Cemil Koçak, Hikmet Özdemir'dür. İktisat Tarihi bölümlerini Halil Berktay, Suraiya Faroqhi, Korkut Boratav, Zafer Toprak yazmışlardır. Düşünce Tarihi bölümleri Ümit Hassan, Hüseyin Yurdaydın, Sina Akşin, Selahattin Hilav, Murat Katoğlu tarafından kaleme alınmıştır. Mimarlık ve Sanat tarihi bölümlerinin tek yazarı Ayla Ödekan'dır.
Sina Akşin Türkiye Tarihi'nin amacını şöyle açıklamaktadır: "... Türkiye'de okullarda ve üniversitelerde okutulan tarih genellikle yüzeysel bir tarihtir. Okullarda öğrenciler için tarih en çekilmez, ezbere dayalı, anlamsız ders durumundadır. Üniversite tarih bölümlerinin puanları, yani tarihçiliğe rağbet, çok düşüktür. Tarih, birçoklarımızın gözünde gerçeğin araştırılacağı, heyecan verici bir bilim dalı değil, kabul edilmiş belirli ideolojik ya da siyasal tutumları destekleyecek kanıtların derleneceği bir alandan ibarettir. İşte biz, bu kitabın, ülkemiz tarihçiliğini hal-i pur melalinden kurtarmaya belki mütevazi bir katkısı olur diye düşündük."
Elinizdeki bu cilt, 1300-1600 dönemi Osmanlı Tarihi'nin ilk üç yüzyılı için vazgeçilmez bir kaynak niteliğindedir.
(Arka Kapak)


linkler:
http://www.mediafire.com/download.php?jvojjz0o0dd

okul öncesi maskeler ve örnekleri

Maskeler gösteri sanatlarında kişileri canlandırmak için kullanılan araçlardır.Maskeler farklı amaçlara,biçimlerine göre ve kullanım amacına göre çeşitlidirler;
.)Dramatik gösteriler
.)Büyücü maskeleri
.)Kozmetik maskeler
.)Tiyatro maskeleri
…….vs
Maske yapımında pek çok farklı materyaller kullanılır,bunlar;
)Kalın boyalar
)Hayvan kabukları
)Bez parçaları
)Boynuzlar
)Post
)Hasır
)Ahşap
)Kösele
)Toprak

)Bal mumu
)Alçı
)Kil ,seramik
)Mantar
)Çeşitli kağıtlar
)Madenler (altın,gümüş)vb….
Çocuklar için maskeler çok önemlidir çünkü çocuk neyin maskesini takarsa onun kimliğine bürünerek yaşamını zenginleştirme olanağı bulacaktır.Kendi iç dünyasını yansıtma,başkalarının duygularını yaşama,onları hem rahatlatacak hem de eğlendirecektir.

MASKENİN ÇOCUKLARA YARARLARI
Çocukların düş gücünü zenginleştirir,yaratıcılık potansiyelini fark ettirir ve geliştirir,yargılama,eleştirme,problem çözme,mantıksal sonuçlar çıkarma becerileri kazandırır,özgür düşünme,kendi fikrini söyleme cesareti kazandırır,çeşitli konularda kalıcı bilgi kazandırır,zihinde canlandırma,bellek,kavram edinme vb. ile zihinsel kapasiteyi geliştirir.
Çocuğun sözel ve sözel olmayan iletişim becerileri gelişir,çocuk beden dilini kullanma olanağı bulabilir,ses tonunu ayarlayabilir,taklit etme yeteneğini keşfeder.
Çocuk çeşitli sosyal rolleri tanır,ekiple birlikte çalışma becerisi kazanır,kendine olan güveni artar.
Çocuk duygusal olarak rahatlar,kendisinin ve başkalarının duygularını anlama yeteneği gelişir,yapılan psiko-motor hareketlerle çocuğun gelişimi desteklenir.

MASKE ÇEŞİTLERİ
Alçılı bandajla maske,kağıt hamurundan maske,tutkallı maske,karton veya kağıt maskeler,kese kağıdından maskeler,artık malzemelerden yapılan maskeler….vb

Geleceğinizi Siz Belirleyin

Öğrencinin tercih edeceği liseden alacağı eğitim, kişisel özelliklerinin ve becerilerinin gelişmesinde önemli bir rol oynuyor.

Seçtiğiniz lisenin türü büyük ölçüde üniversite giden yolu da belirleyecek. Bu nedenle kendinizi tanımanız çok önemli. Ben ne olacağım, yeteneklerin hangi mesleği yapmama uygun. Bütün bu sorular sizin kendinizi tanımanıza yardımcı olacaktır. Bahçeşehir Kolejleri uzmanları hazırladıkları tercih rehberiyle bütün bu sorularınıza yardımcı olacaklar, belirlediğiniz hedefe ulaşmanızda size yol gösterecekler. Bilindiği gibi anne ve babalar öğrencilerin tercihlerinde önemli rol oynuyorlar. Öğrencilerin isteklerinden çok kendi isteklerini öne geçirerek öğrencinin okul seçiminde etkili oluyorlar. Uzmanlar bu konuda velilerin öğrencilerle ortak olarak hareket etmelerini öneriyorlar. Öğrencinin severek seçtikleri okullarda daha başarılı ve mutlu olduklarını dile getiriyorlar, Bahçeşehir Kolejleri uzmanları öğrencilere tercih yapmadan şu uyarılara dikkat etmelerini öneriyorlar. Meslek hedefiniz var mı? Gelecekle ilgili beklentiniz neler? Liseyi bitirip hemen iş hayatına atılmak istiyorsunuz? Hangi mesleğe uygun yapınız var? Üniversiteyi yurt içinde mi, yoksa yurt dışında mı okumak istiyorsunuz? Okulun dil eğitimi sizin için ne kadar önemli? Akademik gelişme yanında, sosyal alanda sizi geliştiren bir okul mu arıyorsunuz? Bütün bu soruları değerlendirerek seçeceğiniz okulun türünü belirlemenizi öneriyorlar. Yabancı dille eğitim yapan özel okullar öğrencilerin tercih edebilecekleri belli başlı lise türlerini oluşturuyor. Lise tercihinin üniversite tercihlerine etkisi; Lisede öğrencinin mezun olduğu alana bağlı yaptığı tercihler, orta öğretim başarı puanının ağırlığını belirliyor. Alan dışı tercih yaptığı durumda ağırlıklı orta öğretim başarı puanı (AOBP) düşük katsayı ile çarpılıyor bu da ciddi bir puan kaybına neden oluyor. Örneğin bir öğrenci OKS sonrasında fen lisesini tercih ettiği takdirde üniversitede hukuk bölümünde eğitim görmek istediğinde ciddi bir puan kaybına uğruyor; bu da ilgili bölüme yerleştirilmesini neredeyse imkansız hale getiriyor. Okul seçiminde dikkat edilmesi gereken noktalar: Lise seçimi öğrencinin alacağı eğitim kalitesini, sosyal gelişimini, üniversite ve meslek seçimini etkiler. Bu yüzden lise seçimi yapılırken okulların pek çok farklı özelliğinin değerlendirilmesi gerekmektedir. FİZİKİ YAPI: Fiziki yapı eğitim kalitesini ve öğrencinin sosyal gelişimini birebir etkiler. Dersliklerin büyüklüğünün öğrenci sayısı ile orantılı olması eğitimin kaliteli olabilmesi için en önemli etkendir. Çok kalabalık, öğrencinin kendi görüşlerini iletmesini ve öğretmenle birebir iletişim kurmasını engelleyecek sınıflar öğrencinin akademik gelişimini olumsuz yönde etkiler... Ayrıca öğrencilerin sosyal özelliklerini geliştirebileceği ve bağımsız bir birey olmasını sağlayacak etkinliklere katılabileceği spor alanlarının olması, öğrendiklerini kullanmasını ve pekiştirmesini sağlayacak laboratuvarların okulda yer alması önemlidir. Bir okulun fiziksel yapısı her zaman eğitimi güçlendirici ve destekleyici olmalıdır. ÖĞRETMEN KADROSU Öğretmen kadrosunun niteliği, okulun ÖSS ve diğer akademik alanlardaki başarısı okulun eğitimöğretim düzeyi hakkında fikir verir. Yabancı dil eğitimi gençlerin çağı yakalaması için önemlidir. Bu yüzden özellikle yabancı dilde eğitim veren lise türlerinden herhangi birini seçecek olan öğrencilerin ilgili okuldaki yabancı dil öğretmen kadrosunun niteliği, yabancı dilde yapılan etkinliklere dikkat etmeleri gerekir. REHBERLİK SERVİSİ Okulun rehberlik servisinin çalışmaları öğrencinin sosyal ve zihinsel gelişimini desteklemelidir. Özellikle mesleki rehberlik çalışmalarının yapılması öğrencinin bundan sonraki eğitim yaşamını sağlıklı bir şekilde yönlendirebilmesi için önemlidir. Ayrıca okul idarecilerinin ve rehber öğretmenlerin velilerle iletişimi eğitimin desteklenmesi için önemli olan kriterlerden biridir. Öğrencinin sosyal becerilerinin gelişmesini sağlayacak olan kulüp çalışmalarının ve eğitsel kol faaliyetlerinin aktif olarak sürdürülmesi önemlidir. Genellikle dersleri engelleyici olarak düşünülen bu tür faaliyetler kişinin sorumluluk alma, takım çalışmasına uyum sağlama, kendi güçlü ve zayıf yanlarını tanımasına fırsat verir. Eğitim programının içinde sistemli bir şekilde yer verilen bu tür faaliyetler eğitimi destekler.

Vakıf Üniversitelerinde Eğitim Ücretleri

12 vakıf üniversitesinin ücreti bu yıl değişmedi, diğerleri ise okul ücretlerini yüzde 2 ile yüzde 22 arasındaki oranlarda artırdı.

Vakıf üniversitesinden 12'si öğrencilerden alacakları eğitim-öğretim ücretini artırmazken, diğerleri yüzde 2 ile 22 arasında değişen oranlarda zam yaptı. Türkiye'de halen eğitim-öğretim veren 34 vakıf üniversitesinden 12'si 2009-2010 akademik yılında öğrencilerden alacakları eğitim-öğretim ücretini artırmazken, diğerleri yüzde 2 ile 22 arasında değişen oranlarda zam yaptı. AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, 12 vakıf üniversitesinin ücreti bu yıl değişmedi, diğerleri ise okul ücretlerini yüzde 2 ile yüzde 22 arasındaki oranlarda artırdı. Başkent, Doğuş, Kadir Has, Yeditepe, Beykent, TOBB ETÜ, Haliç, Işık, Maltepe, Sabancı, İstanbul Arel ve İstanbul Ticaret üniversiteleri ücret artırmadı. Maltepe Üniversitesi geçen yıl da ücret artışı yapmamıştı. Atılım Üniversitesi de İşletme ve Fen Edebiyat Fakülteleri ile hazırlık sınıfı ücretlerini sabit tutarken, Mühendislik ve Hukuk fakültelerinde yüzde 4 zam gerçekleştirdi. Vakıf üniversitelerinde en yüksek ücreti tıp fakültelerinde okumak isteyen öğrenciler ödeyecek. Tıp fakültelerinin yıllık ücretleri 17-35 bin TL arasında değişiyor. Tıp fakültelerini diş hekimliği, eczacılık ve mühendislik fakülteleri izliyor. Türkiye'de halen toplam 45 vakıf üniversitesi bulunuyor. Bunlardan 34'ü halen eğitim-öğretim hizmetini sürdürürken, 4'ü eğitim-öğretime başlamaya hazırlanıyor. Son olarak 7 vakıf üniversitesinin kuruluşuna ilişkin kanun geçen hafta yürürlüğe girdi. Halen eğitim-öğretim hizmeti veren vakıf üniversitelerinin gelecek akademik yıl için ilan ettikleri yıllık eğitim-öğretim ücretleri şöyle: ATILIM ÜNİVERSİTESİ: Mühendislik Fakültesi ve Hukuk Fakültesi KDV dahil 12 bin 500 ABD doları. Diğer lisans programları ile tüm bölümlerin hazırlık sınıfları KDV dahil 12 bin ABD doları. (Merkez Bankası ABD dolar döviz alış kurunun 1.50 TL'yi aşması durumunda 2009-2010 öğretim yılı için dolar kuru en fazla 1.50 TL olarak esas alınacak.) Uzaktan eğitim sistemiyle Türkçe eğitim veren ön lisans programlarının ücreti KDV hariç 3 bin TL. BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ: İngilizce hazırlık ve lisans programlarının ücretleri KDV hariç toplam 19 bin 750 TL. Ön lisans programları ve İngilizce hazırlık KDV hariç 10 bin 900 TL. BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ: Tıp ve Diş Hekimliği fakülteleri KDV dahil 18 bin TL. Mühendislik Fakültesi KDV dahil 16 bin 500 TL, diğer lisans programları ve İngilizce hazırlık KDV dahil 14 bin 500 TL. Ön lisans programları için KDV dahil 12 bin TL. BİLKENT ÜNİVERSİTESİ: Bütün bölüm ve programların ücreti KDV dahil 16 bin 900 TL. ÇAĞ ÜNİVERSİTESİ: Tüm lisans bölümleri ve hazırlık sınıfı KDV hariç 13 bin 500 TL. Ön lisans programları KDV hariç 6 bin 750 TL. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ: Tıp fakültesi KDV hariç 26 bin TL, Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji bölümü KDV hariç 13 bin TL, Florence Nightingale Hastanesi Hemşirelik Yüksekokulu ve Sağlık Yüksekokulu bölümleri KDV hariç 6 bin 500 TL. Sağlık Yüksekokulu, Beslenme ve Diyetetik, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümleri KDV hariç 7 bin 500 TL, Ebelik bölümü KDV hariç 6 bin 500, meslek yüksekokulu programları KDV hariç 5 bin 500 TL. İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ: Mühendislik Mimarlık Fakültesi KDV dahil 18 bin 960 TL, Hukuk Fakültesi ile Sanat ve Tasarım Fakültesi KDV dahil 18 bin 500 TL, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Fen Edebiyat Fakültesi KDV dahil 17 bin 640 TL, İngilizce hazırlık KDV dahil 17 bin 500 TL, meslek yüksekokulları KDV dahil 9 bin 980 TL. ÇANKAYA ÜNİVERSİTESİ: Tüm bölümler, meslek yüksekokulu ve hazırlık sınıfları KDV hariç 16 bin 500 TL. DOĞUŞ ÜNİVERSİTESİ: İngilizce lisans programları KDV dahil 17 bin 940 TL. Türkçe lisans programları KDV dahil 16 bin 800 TL. Lisans programlarının İngilizce hazırlık sınıfı KDV dahil 17 bin 940 TL. Meslek yüksekokullarının Türkçe gündüz programlarında KDV dahil 5 bin 820 TL, Türkçe ikinci öğretim programlarında ise KDV dahil 6 bin 720 TL. İZMİR ÜNİVERSİTESİ: Mühendislik Fakültesi KDV dahil 14 bin TL, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ile Fen-Edebiyat Fakültesi KDV dahil 13 bin TL, İngilizce hazırlık sınıfı KDV dahil 11 bin TL. Meslek Yüksekokulu KDV dahil 8 bin TL. ÖZYEĞİN ÜNİVERSİTESİ: İngilizce hazırlık dahil İşletme ve Mühendislik programları KDV dahil 25 bin TL. İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ: Meslek yüksekokulu İşletme Yönetimi (uzaktan eğitim) programının İngilizce hazırlık ve diğer sınıfları KDV hariç 9 bin 500 TL. Diğer tüm fakülteler ve meslek yüksekokulu programlarının İngilizce hazırlık programı KDV hariç 17 bin TL. Tüm fakülteler ile meslek yüksekokuluna bağlı diğer tüm programlar KDV hariç 18 bin 400 TL. KADİR HAS ÜNİVERSİTESİ: Fen-Edebiyat, Mühendislik, İktisadi ve İdari Bilimler ve İletişim fakülteleri KDV hariç 16 bin TL. Hukuk Fakültesi KDV hariç 17 bin TL. Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu KDV hariç 10 bin TL. Sosyal Bilimler MYO ve Teknik Bilimler MYO 7 bin TL. Hazırlık sınıfı KDV hariç 15 bin TL. İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ: İngiliz Dili ve Edebiyatı, Türk Dili ve Edebiyatı, Matematik-Bilgisayar, İstatistik, Ekonomi ve Finans, Muhasebe ve Finans Yönetimi, İşletme (Türkçe), Gazetecilik Halkla İlişkiler ve Tanıtım, Radyo Sinema ve Televizyon bölümleri KDV hariç 14 bin TL. Bilgisayar Mühendisliği, Yazılım Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği, Elektrik-Elektronik Mühendisliği ve Okul Öncesi Öğretmenliği bölümleri KDV hariç 16 bin TL. Hukuk Fakültesi 17 bin TL. Diğer lisans programları KDV hariç 15 bin TL. Ön lisans programlarından öğretim dili İngilizce, Rusça ve İspanyolca olan programlar ile Mimari Restorasyon, Gıda Teknolojisi, Kuyumculuk ve Takı Tasarımı, Moda Tasarımı, Otomotiv Teknolojisi, Radyo ve Televizyon Programcılığı ile Fotoğrafçılık ve Kameramanlık programlarının gündüz ve ikinci öğretim ücreti KDV hariç 7 bin 500 TL. Bilgi Güvenliği Teknolojisi (İngilizce), Bilgisayar Teknolojisi (İngilizce) gündüz ve ikinci öğretim eğitim ücreti KDV hariç 9 bin 500 TL. Diğer ön lisans programlarının gündüz ve ikinci öğretim ücretleri ise KDV hariç 7 bin TL. Uzaktan öğretim yapılan ön lisans programlarının öğretim ücreti KDV hariç 3 bin TL. Tüm lisans programlarının İngilizce hazırlık eğitimi ücreti KDV hariç 13 bin TL. Ön lisans programlarının İngilizce hazırlık eğitimi gündüz ve ikinci öğretim ücreti KDV hariç 7 bin TL. YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ: Diş Hekimliği Fakültesi KDV hariç 30 bin TL, Tıp Fakültesi KDV hariç 25 bin TL, Eczacılık Fakültesi KDV hariç 22 bin 500 TL, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi KDV hariç 18 bin TL, Fen-Edebiyat Fakültesi, İletişim Fakültesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Hukuk Fakültesi, Ticari Bilimler Fakültesi, yabancı dil hazırlık programları KDV hariç 15 bin TL. Eğitim Fakültesi ile Sağlık Bilimleri Fakültesi KDV hariç 10 bin TL. BEYKENT ÜNİVERSİTESİ: Tüm lisans programları ve İngilizce hazırlık programı KDV hariç 12 bin 704 TL. Ön lisans programları KDV hariç 6 bin TL. TOBB ETÜ: Bütün bölümler ve programlar KDV dahil 16 bin 750 TL. HALİÇ ÜNİVERSİTESİ: Hemşirelik Yüksekokulu KDV dahil 7 bin 500 TL, İngilizce hazırlık KDV dahil 10 bin TL. Fen-Edebiyat Fakültesi, Amerikan Kültürü ve Edebiyatı, Uygulamalı Matematik KDV dahil 11 bin TL, Psikoloji, Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümleri KDV dahil 13 bin TL, Mütercim-Tercümanlık KDV dahil 12 bin TL, Mimarlık, Endüstri Mühendisliği, İşletme (İngilizce), Uluslararası Ticaret ve İşletmecilik bölümleri KDV dahil 14 bin TL. Bilgisayar Mühendisliği ile Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği KDV dahil 15 bin TL. Halkla İlişkiler ve Tanıtım, İşletme (Türkçe), İşletme Enformatiği ve Turizm İşletmeciliği KDV dahil 13 bin TL. Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Beslenme ve Diyetetik bölümleri KDV dahil 11 bin TL, Ebelik KDV dahil 7 bin 500 TL. IŞIK ÜNİVERSİTESİ: Hazırlık ve lisans programları KDV hariç 15 bin 900 TL. KOÇ ÜNİVERSİTESİ: Bütün programlar KDV dahil 27 bin 500 TL. Hemşirelik Yüksekokulu KDV dahil 7 bin YTL. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ: Tıp Fakültesi KDV dahil 22 bin 500 TL. Eğitim Fakültesi KDV dahil 13 bin 850 YTL. Diğer fakülteler ile hazırlık sınıfları KDV dahil 16 bin 950 TL. Meslek Yüksekokulu KDV dahil 9 bin 250 TL. Hemşirelik Yüksekokulu KDV dahil 6 bin 500 TL. Uzaktan eğitim sistemiyle öğrenci kabul eden programlar KDV dahil 2 bin 800 TL. SABANCI ÜNİVERSİTESİ: Tüm programlar KDV dahil 25 bin TL. İZMİR EKONOMİ ÜNİVERSİTESİ: Bütün lisans programları KDV dahil 7 bin 850 ABD Doları karşılığı TL. İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ: Fen Edebiyat, İktisadi ve İdari Bilimler, Mühendislik-Mimarlık ve İletişim fakülteleri, İngilizce hazırlık KDV hariç 14 bin TL. Uygulamalı Bilimler Yüksekokulunun bölümleri ve İngilizce hazırlık programı KDV hariç 13 bin TL. Meslek yüksekokuluna bağlı tüm ön lisans programlarının gündüz öğretimi, İngilizce hazırlık sınıfı ve program öğretim ücreti KDV hariç 6 bin TL. İkinci öğretim ücreti KDV hariç 6 bin 750 TL. FATİH ÜNİVERSİTESİ: Tıp Fakültesi KDV dahil 17 bin 600 TL. Mühendislik ve İktisadi ve İdari Bilimler fakültelerinin İngilizce programları ve Hukuk Fakültesi KDV dahil 16 bin 500 TL. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültelerinin Türkçe programları ise KDV dahil 14 bin 850 TL. Fen-Edebiyat Fakültesinin İngilizce ve dil programları KDV dahil 12 bin 650 TL, Türkçe programları KDV dahil 11 bin 550 TL. Hemşirelik Yüksekokulu KDV dahil 11 bin 500 TL. Meslek yüksekokulları ve ikinci öğretim programları KDV dahil 9 bin TL. Bütün ön lisans ve lisans programlarının hazırlık okulu KDV dahil 14 bin 500 TL. İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ: Lisans programları, KDV hariç 10 bin 800 TL. Meslek Yüksekokulu KDV hariç 6 bin 480 TL. İngilizce lisans hazırlık KDV hariç 10 bin 800 TL, İngilizce ön lisans hazırlık KDV hariç 6 bin 480 TL. UFUK ÜNİVERSİTESİ: Tıp Fakültesi KDV dahil 12 bin ABD Doları karşılığı TL. Diğer fakülteler ve İngilizce hazırlık programı KDV dahil 10 bin 500 ABD Doları karşılığı TL. Hemşirelik Yüksekokulu ile İngilizce hazırlık programı KDV dahil 6 bin ABD doları karşılığı TL. Ön lisans programları KDV dahil 4 bin 500 ABD Doları karşılığı TL. YAŞAR ÜNİVERSİTESİ: İngilizce hazırlık sınıfı KDV dahil 12 bin YTL. Tüm fakülteler 14 bin TL. Meslek yüksekokulu programları KDV dahil 8 bin TL. OKAN ÜNİVERSİTESİ: Fen Edebiyat Fakültesinde Eşit Ağırlıklı puan türüyle öğrenci alan programlar, Mühendislik-Mimarlık ve Hukuk fakülteleri KDV hariç 18 bin 800 TL. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu programları (Gastronomi hariç), Güzel Sanatlar Fakültesi 17 bin 300 TL. Fen Edebiyat Fakültesi Sayısal ve Dil programları ile Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Gastronomi programı KDV hariç 16 bin 800. Ön lisans programları (İngilizce) KDV hariç 9 bin 400 TL. Ön lisansta ikinci öğretim programları KDV hariç 8 bin 400 YTL. Ön lisansta diğer programlar 8 bin 900 TL. PİRİ REİS ÜNİVERSİTESİ: İngilizce hazırlık dahil tüm programlar KDV hariç 16 bin TL. ACIBADEM ÜNİVERSİTESİ: Tıp fakültesi KDV hariç 35 bin TL, Sağlık Bilimleri Fakültesi'nin tüm bölümleri KDV hariç 15 bin TL, Sağlık Hizmetleri MYO tüm programları KDV hariç 10 bin TL. GEDİZ ÜNİVERSİTESİ :Tüm lisans programları KDV dahil 12 bin TL, önlisans programları KDV dahil 8 bin TL. İngilizce hazırlık sınıfı KDV dahil 10 bin TL. MELİKŞAH ÜNİVERSİTESİ: Mühendisli-Mimarlık Fakültesi ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi KDV dahil 14 bin TL. Fen-Edebiyat Fakültesi ve lisans programlarının hazırlık sınıfları KDV dahil 13 bin TL. ZİRVE ÜNİVERSİTESİ: Tüm lisans programları KDV dahil 13 bin 500 TL. Tüm önlisans programları KDV dahil 8 bin TL. İngilizce hazırlık programları KDV dahil 12 bin 500 TL.

Kontenjan Artışı İmdada Yetişiyor

ÖSS'de düşük puan alan öğrencilerin imdadına üniversitelerin kontenjan artışı yetişti. Daha az puan alan öğrenciler bile üniversiteye girebilecek.

Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK)'ün devlet, vakıf ve KKTC'deki üniversitelerin ön lisans ve lisans programlarının kontenjanlarını artırması bu yıl üniversiteye girecek olanların şansını yükselti. Uğur Eğitim Kurumları Sınav Koordinatörü Turgay Polat, artan kontenjanların nedeniyle bu yıl puanlarda belli bir düşüş olacağını belirterek şunları söyledi: "2009-2010 akademik yılında üniversitelere toplam 633 bin öğrenci yerleştirilecek. Üniversitelerin ön lisans programlarına yaklaşık 302 bin, lisans programlarına da yaklaşık 333 bin öğrenci alınacak. Devlet üniversitelerinin ön lisans programlarına 267 bin 98, vakıf üniversitelerine 33 bin 695, KKTC'deki üniversitelere bin 510, lisans programlarında ise devlet üniversitelerine 268 bin 888, vakıf üniversitelerine 44 bin 959, KKTC'deki üniversitelere 16 bin 664 kontenjan çıktı. Önceki yıllara göre yüzde 15 oranı da bir artış var. Bu hiç bir ÖSS'de olmadı." HUKUK ARTIRILDI Kontenjan artırımında devlet üniversitelerinin aslan payını aldığını açıklayan Turgay Polat, kontenjanları yüzde 44 artırılan hukuk fakültesini tercih edecek öğrencilerin en şanslı öğrenciler olduğunu söyledi. Bu yıl devlet üniversitelerinde artan kontenjanlara karşılık öğretim üyesi sıkıntısı yaşanacağını belirten Polat "Yüksek Öğretim Kurumu öğretim üyesi sorununa acil olarak çözüm bulmalıdır. Çözüm bulunmadığı takdirde sıkıntılar baş gösterir" diye konuştu.

ÇOCUĞUNUZA SINIR KOYMA

Hamile olduğumu öğrendiğim günden beri romanlara, öykülere ara verip çocuk gelişim kitaplarına takıldım çok uzun bir süre. Bu kadar çok okuduktan sonra anladım ki, her çocuk ayrı bir kitap. Hiçbirşey kitaplarda olduğu gibi değil. Bu bir gerçek. Bir kere bu kitapları yazan kişinin kesinlikle anne yada baba olması şart. Yoksa uzaktan teori şeklinde şu şöyledir, bu böyledir demek kolay. Pratikte doğru düzgün çocuk yetiştirmekle, teorilere dayalı kitap yazmak arasında dağlar kadar fark var bence. Okuduğum onca çocuk gelişimi kitapların arasında bir kitap var ki, gerçekten bir anne olarak bana çok şey kattı. Çok şey öğrendim. Oğluma koymuş olduğum kuralları öğretmekte zorlandığım bir anda ilaç gibi geldi bu kitap bana. Çocuklara sınır koymak, kurallarla yaşamasını öğretmek anne baba olarak bizim görevimiz. Trafiğe çıkmadan önce bize ilk önce trafik kurallarını öğretiyorlar. Ben oğluma karşı her zaman yumuşak ve sınırları pek olmayan bir anneydim. Bu kitabı okuduktan sonra gereksiz tartışmalara girmeden sınırları çizmek ve uygulatmak çok kolay oldu. Bu kitabı ilk okuduğumda oğlum 8 aylıktı. Ara ara hep okudum. Oğlum büyüdükçe işlerin daha da sarpa sapmaması için tekrar elime aldım. Bence her anne babanın okuması gereken bir kitap. Çevirisi de oldukça iyi. Kitabın içindeki örneklerle rahatça ve sıkılmadan okunabilen bir kitap. Kesinlikle tavsiye ederim.


Kitabın Arkasındaki Not:


Çocuklarınız yanlış davranışlarda mı bulunuyor? Doğru davranmaları konusundaki ricalarınızı sürekli olarak duymazdan geliyor ya da red mi ediyorlar? Serbest ve otoriter anababalık yöntemleri arasında gidip geliyor musunuz - hem de hiç başarı göstermeden? Daha iyi bir yol olduğuna ikna oldunuz mu? Gerçekten var. Çocuğunuza Sınır Koyma, çocuklarınızın düzgün bir ahlak ve davranış gelişimi için ihtiyaçları olan olumlu, saygılı ve eğitici ortamı sağlamanıza yardımcı olacak...


Robert MacKenzie tarafından yazılan bu çok okunan kitabın bu genişletilmiş baskısı, sadece yanlış davranışı düzelten denenmiş teknik ve süreçleri göstermekle kalmıyor, aynı zamanda çocuklarınızdan istediğiniz ve beklediğiniz işbirliğini de garantiliyor. Bu kitap anababalara neler kazandırıyor?

- Anlaşılır, kesin ve etkili sınırlar koymak
- Çatışmalar ve güç mücadelelerine bir son vermek
- İşbirliğini teşvik edecek kurallar belirlemek
- Çocuklara sorun çözme becerilerini öğretmek
- Yanlış davranışlarla ilgili mantıksal sonuçlar uygulamak


Çocuklar, gelişimlerine yön verecek sınırlara ihtiyaç duyarlar. MacKenzie'nin uzmanlığında, sizler de mutlu ve tatminkar bir aile hayatı için gerekli olan öğretici sınırları nasıl oluşturacağınızı öğreneceksiniz.


Eğitim psikoloğu ve aile terapisti Robert J. MacKenzie, California`da aile danışmanı olarak çalışmakta ve anababa / öğretmen çalışma gruplarına eğitim programları sunmaktadır. Sınır Koyma programı ile ilgili seminerlerini de ülke çapında yaygınlaştırmaktadır.


Kitabın Adı: Çocuğunuza Sınır Koyma
Yazar: Robert J. Mackenzie
Çeviren: Dr. Hande Gürel
Yayınevi: Hyb Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 340